Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Dünyaca ünlü jazz sanatçıları geleneksel Bulgar müziği ile buluştu

Trompetçi Erik Truffaz ve Yanka Rupkina.
Photo: Vladislav Hristov

Jazz müziği, uzun ömrünü geleneksel müzikle beslendiğine ve doğaçlama olma özelliğine borçludur. Jazz’ın bu iki sırrı, Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin İkinci Stüdyosunda bir araya gelen iki tarzın meşhur isimleri Erik Truffaz ve Yanka Rupkina tarafından gözler önüne serildi.

Fransız trompetçi, daha geçen yüzyılın sonunda müzikseverlerinin de eleştirmenlerin de beğenisini kazanarak ve deha olan Miles Davis’in vefat etmesinden kısa süre sonra “Yeni Miles” olarak anılmaya başladı. Sofya ziyareti sırasında Erik Truffaz’a eşlik eden sinema müziği bestecisi ve yönetmen Siegfried’in fikri üzerine “Avigea üçlüsünden genç ses sanatçıları da projeye katıldılar. “Bulgar Seslerinin Gizemi” ve “Bılgarka” Üçlüsü seslerinden biri olan Yanka Rupkina’nın da projede yer alması, büyük sürpsiz oldu.

Konserin başlamasına çok az kala Erik Truffaz şunları paylaştı:

“15 yaşındayken Yanka’yı dinlemeye başladım. Ynka Rupkina’yı ve Pink Floyd grubunu dinliyordum. Kalıpların dışına çıkan her şey iyidir, yeter ki zevkle yapılmış olsun. Sanat manevi bir şey olup bilgisayar üzerinden yapılması mümkün değil. Tanrı ve Internet arasında doğrudan bir bağlantı yok. Ben se alçak gönüllü bir havariyim sadece – Rahmaninov, Stravinski ve tabii Yanka Rupkina’dan sonra”.

Şimdiye kadar Batı Avrupalı ve Afrikalı seslerle çalışmış olan Erik, Yanka ile tanıştıktan sonra kendisi ile daha büyük bir proje yapmayı düşünmeye başladı. Öte yandan Yanka’nın sesi Transglobal Underground, Kate Bush ve hatta bizzat George Harrison gibi alternatif sahnenin isimleri ile ilişkilidir. Ancak her ikisinin bir veya başka ölçüde ticari olan projeleri ve denemelere açık olan Sofyalı müzikseverlere sundukları harika dinleti arasındaki fark, canlı sahne performansının apayrı bir şey olduğunu bir kez daha ispatladı. Bu konuda Erik, doğaçlamanın riskli olmakla berabar ruhla doğrudan bir bağlantı sağladığını ve anın eşsizliğini yakaladığını paylaştı.

Yanka Rupkina, gerek canlı, gerekse kayıtlı olsun şarkı söylerken Tanrı ile olan bağı hissettiğini söylüyor. Yanka’nın ikinci hayat yaşadığını, 1971 uçak kazasından sağ olarak kurtulan az sayıdaki yolculardan biri olduğunu hatırlatalım.

Siegfried ise iki sanatçı ile birlikte olunca kendini aile ortamındaymış gibi hissettiğini paylaştı.

Geri kalanı müziktir. Zamanda bir yerde başlayıp sonsuzluğa doğru akan müzik.


Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Sol Anahtarı” şarkısı baba ocağı hatıralarını canlandırıyor

Yeni yıla “Sol Anahtarı” şarkısının verdiği sıcaklıkla giriyoruz. Söz yazarı olan şaire Djina Dundova, Teteven Balkanında geçirdiği zaman zarfında esinlenerek yazdığı şiiri besteci Dimitar Getov’a ithaf etti. Şarkının düzenlemesini yapan bestecinin..

Eklenme 02.01.2025 11:41

"Gülümseme Bağışla"

Aralık ayının son günü yılı gülümseme ile uğurluyoruz. “ Podari usmivka” (Gülümseme Bağışla) şarkısı, özellikle 9 yaşındaki Siana Slavcheva için yazıldı. Bestesi, Haygashod Agasyan ’a, düzenlemesi ise Svetoslav Loboshki ’ye ait olan bu..

Eklenme 31.12.2024 11:26

Müzisyen Dimitar Atanasov: Başkaları için yaptığımız iyiliklerin muhasebesini de yapalım

Senenin sonunda kutlanan Noel ve Yılbaşında sevdiklerimize sevgimizi göstermeye, içlerini ısıtmaya, yüzlerini güldürmeye çalışırız . Her tarafta yanan ışıklar, bize ayrı bir heyecan verir, yeni yıla umut ve inançla bakmamıza vesile olur. En..

Eklenme 27.12.2024 14:35