Mutafçievler ailesi 2009 yılından itibaren Korsika adasına özgü baharatlı peynirlerden değil de otentik Bulgar beyaz keçi peyniri üretiyor. Aslında Bayan. Mutafçieva gibi bir teknolog için bu üretimin hiçbir sırrı yoktur ve peynirin her türlüsünü yapabilir. Hedefleri, peynirin Bulgar damak zevkine olabildiğince yakın olmasıdır. Bunun içindir ki, onlar Slow Food dünya hareketine üyeler. Bu hareketin kurucusu Carlo Petrini’nin Sofya’da bulunması ve Mutafçievler ailesinin sonuncusu Viyana’da düzenlenen Avrupa Slow Food fuarlarına katılımları, görüşmemize vesile oldu.
Mutafçievler ailesi yıllardır uzun saçlı dağ keçisi ırkını yetiştiriyor. Tertemiz sütünden de özgün bir keçi peyniri elde ediyorlar. Sn. Mutafçiev’den bu keçi ırkını neden tercih ettiklerini anlamaya çalıştık: Şöyle dedi:
‘Keçi, ülkemizdeki zor kış şartlarına alışık olup daha dayanıklıdır. Yetiştirdiğimiz bu eski keçi ırkı bol bol süt vermese de bu süt çok kalitelidir’
Söz konusu peynirin damak zevki olağanüstüdür.Peynirin olgunlaşma süresi ise tuzluğu ve sert kıvamını belirliyor.
Aslında Mutafçievler ailesinde davar yetiştirmek eski bir uğraştır. Şöyle diyor:
‘Küçükken büyükbabamla beraber dağa çıkmayı çok severdim. O zaman peyniri fıçılarda yaparlardı. Peynirin taze olmasına rağmen tadı mükemmeldi. Daha o zaman, daha büyük bir insan kitlesine ulaşabilecek bir peyniri üretmeyi hayal ediyordum. ‘
‘Keçi peyniri’ denince akla dünyaca ünlü kimi peynir markaları gelir ancak bunlar Mutafçievler ailesinin hedefi değildir. Çünkü Bulgaristan iklimi bunların üretimini zorlaştırıyor, diğer yandan onlar gelenekleri olan ve güçlü rekabet yaşanan bu piyasaya karışmak istemezler. Her şey zevk meselesi olduğundan Mutafçievler ailesi için çocuklara daha küçükten beri yedikleri gıdalar arasındaki farklılıkları değerlendirmeyi öğretilmesi çok önemlidir.
‘Çocuklar bunlara öğretilebilir ve öğretilmeli. Özellikle annelerine göre peynir yemeyen küçük çocuklar bu kеçi peynirini çok sevmeleri bizi mutlu ediyor’ diyor sayın Mutafçiev.
Yalnız afacanlar değik, küçük çiftliklerinde edindikleri üç yıllık deneyim de Mutafçievler ailesinin geleceğe iyimserlikle bakmasına sebeptir. Onlara göre giderek daha fazla Bulgaristan vatandaşı gıdalarının gerçek tadının nasıl olması gerektiğinin bilincindedir. Avrupa’dan aynı fikri paylaşanlarla beraber Slow Food hareketinin de buna katkısı az değil. Keçi sütünün diğer süt türlerine göre insan sağlığı için önceliklerine gelince insan organizması tarafından çok daha kısa sürede benimsenmesinden bahsetmek yeterli olur. Bu 20 dakika içinde olurken inek ve koyun sütlerinin hazmedilmesi altı defa büyük zaman alır.
Sayın Mutafçiev sözlerinin sonunda: Keçi sütünün insan sütüne en yakın olduğunu boşuna demezler’ diye belirtti.
Çeviri: Neli Dimitrova ‘
Fotoğraflar:Vladislav Hristov
16 Şubat 2025’te Bulgar Telgraf Ajansı’nın ilk müdürü Oskar İskander’in imzasının taşıyan ilk BTA bülteninin çıkması üzerinden 127 yıl tamamlanıyor . 1898 yılında Prens I. Ferdinand’ın kararnamesi ile Rus Peterburg Telgraf Ajansı modelinde..
Bulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan öte dünyanın dört bir köşesinde bulunan dinleyicileri ile dostluk ve gönül bağı da oluşturdu ...
Tuna nehri üzerindeki Tutrakan şehrine yakın bulunan ve korumalı alan statüsünde olan “Kalimok-Brışlen” mevkiinde bu sezon için ilk tepeli pelikan yavrusu ortaya çıktı. "BirdLife Bulgaria" Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği tarafından yapılan..
Bulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan..
16 Şubat 2025’te Bulgar Telgraf Ajansı’nın ilk müdürü Oskar İskander’in imzasının taşıyan ilk BTA bülteninin çıkması üzerinden 127 yıl tamamlanıyor..