Havana’nın efsanevi müzisyenlerinin son turnelerinde çok genç olan Roberto Fonseca, Ruben Gonzalez’in yerini alıyor. Roberto Fonseca, müzisyenler ailesinde büyüdü. 6 yaşındayken çok sevdiği davulları piyano ile değiştiriyor. 2008 yılında Bulgaristan’a geldiğinde buradaki havadan ve müzikseverlerden o kadar etkilendi ki bir sonraki CD’si için “Bulgarian” adlı bestesini yarattı. Besteye Bulgar sesleri topluluğu dahil edilmiştir, Roberto ise, yurtdışındaki her konserinden önce ülkenin müzik geleneklerine girmeye çalıştığını itiraf etti. Sekiz yıl sonra Roberto yeniden Bulgar seyircileri önünde performans gösterdi ve söz konusu eserini canlı olarak temsil ederek hem kendi hayalini, hem Bulgar müzikseverlerinin hayalini gerçekleştirdi.
Bütün dünyadan melodiler her zaman Roberto Fonseca’nın müziğinin bir parçasıydı. Kendisi gibi sesler toplayan birisi için Bulgar folklorunun özelliği, ritimlerin yaratıldığı yollardan oluşuyor.
Roberto Fonseca, şunları da açıkladı: “Çalma yolları ve davul sesleri farklıdır. Küba’da ve İspanya’da müzisyenin eli davul derisine doğrudan dokunuyor, burada ise bunun için aletler kullanılıyor ve sesler daha özel oluyor.”
Böylece Roberto Fonseca, ritimlerin birbirine çok benzediğini, yine de farklı olduğunu keşfediyor. Kendisi, buna gizem diyor, Bulgar seslerinin gizemli olduğuna katılıyor. Bir sonraki projesinde “Estruna” Bulgar-İspanyol projesinden tanınmış sesler olacak.
Roberto Fonseca, şunları paylaştı: “Bugün ilginç bir şey yaratmamız için konuştuk. Ama şimdilik bu sır kaldın. Herkes, nerede dinlerse dinlesin Bulgar seslerinin olağanüstü gücünü tanıyacak”.
Maalesef yaşadığımız dünya, tasa ve şiddet ile dolu bu yüzden Roberto Fonseca’nın dünya çapındaki bütün dinleyicilerine yönelik mesajı çok açıktır. Şiddet hep var olmuştur. Yeni olan, şiddettin geleneksel ve yeni medyalardaki yansıtılmasıdır. Kendisi, şiddetle mücadeleden ve özgürlükten yana çıkıyor. Roberto Fonseca’ya göre herkes diğerleri gibi bir insandır, onlarla eşit olduğunu, daha üstün bir din olmadığını anlamalıdır.
Roberto Fonseca, son olarak şunları da söyledi: “Müzik barınaktır. Müzikle duygularımızı, acılarımızı, ıstıraplarımızı ve neşelerimizi ifade ediyoruz. Bu yüzden müzikte karşılaşabilir, sorunsuz olarak birbirimizle iletişimde bulunabiliyoruz.”
Çeviri: Rayna İvanova
“Tangra” grubunun şarkıları, neredeyse yarım yüzyıldır müzikseverlere heyecan veriyor. Aktif bir müzik hayatı yaşayan grubun son yedi yıldır frontman ve vokali olan Borislav Mudolov , Der Hunds ve Intelligent Music Project gruplarından Bobi..
Desi Dobreva , Fabrizio Parisi tarafından yeni yorum getirilen ve ikisinin ortak projesine start veren “Dvama” (İki Kişi) şarkısının tanıtımını yapmadan kısa süre önce “Dünyanın ucunda” parçasını beğeniye sundu . Sözleri ve bestesi Desi’ye ait..
“Şarkı Söyleyen Oyuncular” projesi kapsamında yazılan 42. şarkı “Tartı” başlıklıdır. Parçayı B.T.R. grubunun frontmanı olarak tanınan Atanas Penev söylüyor. Şair Kalin Donev ’in şiiri üzerine yazılan şarkının bestesi Momchil Kolev ’e,..
Bulgar pop müziğinin farklı nesillerin kalbinde taht kuran iki yıldız sanatçı Grafa ve Dara Ekimova ortak bir şarkıda buluştu. Nesilleri farklı olsa..
Victoria Glavcheva , 4 yaşından itibaren şarkı söylüyor ve birçok ödüle sahip, ancak özellikle “O ses Bulgaristan” televizyon programına..