Buzluca anıtı, 1981 yılında Bulgar Komünist Partisi’nin anıtı olarak kuruldu ve bu 1989 yılındaki demokratik değişikliklerden sonraki kaderini belirledi.
Dora İvanova, eğitimini Almanya’da tamamlayan ve orada kariyerini yapan kendinden emin genç bir mimar. Zamanın önyargılarını aşarak kendisi, Buzluca anıtına farklı bir görüş açısından bakıyor. Dora, anıtın yapılanması için bir proje hazırlıyor ve bu proje diploma tezinin konusu oluyor.
Dora İvanova şunları paylaşıyor: “Buzluca anıtının fotoğraflarına internette tesadüfen rastladım. Anıt beni yapısıyla etkiledi. Bir mimar olarak ben anıta yeni bir görüş açısından bakmayı becerdim. Bu anıt benim için ideolojik bir anıt değil, bir mimari şaheserdir.”
Dora İvanova ayrıca şunları da anlatıyor: “Bu bina, 6 bin kişinin emeğiyle inşa edilmiştir. Anıt, 15 yıl planlanmış, 8 yıl inşa edilmiş, arkasından da ancak 8 yıl varlığını sürdürmüştür. İnşaatçılar, dağ tepesinde gece gündüz çalışmıştır. Anıtın inşaatına en iyi Bulgar mimar, mühendis ve ressam katılmıştır. Onların emeği çok etkileyicidir. Dağ tepesi, 8 metre ile daha kısa olmuştur. Bu yerde 70 bin ton beton ve 40 bin ton çelik dökülmüştür. Binanın, mimari, fikir ve etki açısından dünya çapında yeri var.”
Bugün mimar Georgi Stoilov’un anıtı, kritik durumu yüzünden ziyaret için yasaklanmıştır. Buna rağmen her gün çok sayıda insan tarafından ziyaret ediliyor. Genç mimar Dora İvanova, “Bina, dünyada en büyük turizm sitesi Trip Advisor tarafından ödüllendirildi. Bu ödüller, son derece rağbet gören yerlere veriliyor. Buzluca, milyonlarca insanın gördüğü farklı sıralamalarda yer küresinde terk edilen en güzel yerler arasında yer aldı. Birçok yabancı Bulgaristan’a özellikle bu yeri görmek için geliyor. Kendisine göre bina için uzmanlar da olumlu yorumlarda bulunuyor. O zaman binanın ayakta kalması için sorun nedir?
Dora İvanova, şunları da paylaşıyor: “Sosyalizmden anıtlarla sorun, onların politik amaçlarla kullanılması ve bu dönemle özdeşleşmesi. Ama bence onlar kendi zamanından kalma anıtlardır. Bence onlara yeni bir yaklaşım gereklidir. Günümüzde bu konuya siyaset açısından bakılıyor ve bu insanları itiyor. Bu durumda en kolay yaklaşım kayıtsızlıktır.”
Dora İvanova, projesini tanıtarak şunları açıkladı: “Binanın baş kısmı, tören salonudur. Bu mekan, 400 kişilik konser, sergi ve tartışmaları için bir salona dönüştürülebiliyor.”
Dora’nın hesaplamalarına göre binanın yapılanması, 2 buçuk milyon levaya mal olurdu. Oysa binanın ve yanındaki altyapının inşa edilmesi için 25 milyon leva harcanmıştır. Dora İvanova’ya göre Buzluca, giriş ücretleri ve salon kirası ile varlığını sürdürebilir. Kendisine göre binanın yapılanması, bölgenin popülerleşmesine ve yeni iş yerinin açılmasına yol açabiliyor.
Çeviri: Rayna İvanova
İnsanın hayır yaparak, bir taraftan Allah’ın rızasını kazanma isteği, diğer taraftan da insanlara, topluma ve hatta canlılara faydalı olma isteğini gerçekleştirdiği vakıflar, İslâm dini tarafından geniş bir şekilde ele alınmıştır. Bunun sonucunda..
Maddî bir karşılık beklemeksizin başkalarına devamlı yardım etmeyi hedefleyen vakıf anlayışı, İslâm'ın oluşturduğu, Türklerin zirveye çıkardığı bir medeniyet anlayışıdır. Allah rızasını gözeterek bir malın sahibi tarafından din, toplum ve hayır..
Tarih boyunca insanlar arasında kısa yoldan, çaba sarf etmeden, kolayından para kazanmayı, zengin olmayı isteyenler olmuştur. Bunu birtakım şansa dayalı yollarla elde etmeye çalışanlar da hep bulunmuştur ki, bu tür oyunlara genel olarak kumar..