31 Mayıs günü Sofya Kültür Sarayı’nın / NDK/ 6 numaralı salonunda müzikseverler Yeni Bulgar Üniversitesi’nin ‘Camerata Orphica’ yaylı çalgılar orkestrasının icrasında Bach, Mozart ve Mendelssohn’un bazı yapıtlarını dinleme imkanı bulacaklar. Orkestra şefiliğini ve solistliği Fransız flütçü Philippe Bernold yapıyor. Mario Hossen- keman ve İsviçreli Adrian Oetiker piyano çalacaklar.

Prof. Hossen solist olarak debütünü 8 yaşındayken yapıyor. Müzik eğitimini Sofya, Viyana ve Paris’te görüyor. Dünyada rağbet gören ve Yeni Bulgar Üniversitesinde fahri profesör olan Hossen’in eğittiği öğrenciler Avrupa ve Asya’da birçok festival ve müzik yarışmasında en yüksek ödüllere layık görülmüştür. Kendisi, İngiliz Oda Orkestrası, Linz kentinin Bruckner Orkestrası, Kraliyet Filarmonisi, Moskova Radyosu’nun Çaykovski Senfoni Orkestrası ve Milano’nun La Scala Orkestrası ile konserler veriyor. Her yıl Viyana’da düezenlenen Orpheus uluslararası akademisi ve müzik festivalinin kurucusu ve artistik müdürüdür.

Prof. Hossen, Avusturya Merkez Bankası tarafından sağlanan 1749 yılı Guadagnini kemanını çalıyor.

Prof. Hossen şöyle diyor:‘Misafiriniz olduğumuz ve Sofya seyircilerine ilginç ve iddialı bir program sunacağımız için mutluyum. Yeni Bulgar Üniversitesi ile NDK’nın ortak ürünü olan konserimiz ‘Solistler’ adlı konser serimizden.

Tam Maestro Oetiker ile birkaç yıl önce ‘Camerata Orphica’ Orkestrası ile İsviçre’nin Doron müzik kayıt şirketi için kaydını yaptığımız Mendelssohn konçertosunu beraber çalacağımız için de çok mutluyum.

NDK’da icra edeceğimiz ‘Solistler’ programını Varna’nın Festival Kongre Merkezin’de de çalacağız. Salonlar her zaman dopdolu olduğu için sevinçliyim ve sevdiğim Sofya ve Varna seyircileriyle bu yeni buluşma imkanından memnunum.’Bulgar seyircileriyle buluşmalar, kelimelerle zor ifade edilebilecek bir büyü, bir heyecandır.’

Prof. Hossen, Bulgaristan’daki sanat sponsorluğu, ülkemizin dünya şanını yayan genç müzisyenler ile ilgili görüşünü belirtirken şöyle dedi:

‘Bulgaristan’da Uyanış Çağı ruhlu kişiler bulunduğundan geleceği için iyimserim. 19. yy’da Bulgar toplumunda meydana gelenlerin 21. yy’da da mümkün olduğunu düşünüyorum. Gelecekte de kültürümüzün yarını ile ilgilenecek kişilerin bulunacağına inanıyorum. Çünkü aslında biz kültür ve eğitimle gelecek Bulgaristan’ın çehresini oluşturuyoruz.’

Çeviri: N. Dimitrova