Sofya’nın 80 kilometre Güneydoğusunda Kostenets köyü bulunuyor. Otobandan köye doğru yol aldığınız zaman karşımıza Rila dağı tepeleri, Ravni çal ve hala beyaz kış montuna sarılmış olan Belmeken tepesi çıkıyor. Kostenets köyü ve bölgenin geçmişi, bin yıllık tarihe dayanıyor. Köy muhtarı Lübka Katsarova, eskiden öğretmen olarak çalışmış. Kendisi, köyün ilginç bir turistik yere dönüşmesinin ana özelliklerini şöyle anlatıyor:
“Çünkü burada görülecek çok şey var: tarih var, yaşam ve kültür var, doğa güzellikleri var. Asırlar öncesi burada bir Trak yerleşim yeri varmış. Şimdi bu yerleşim yerinin olduğu yerlerde kazıların yapılması yönünde adımlar attık. Köyün doğusunda “Krıstite” ismini taşıyan bir mevkii bulunuyor, ki burası asırlık meşe ağaçların yetiştiği bir korudur. Köyün batısındaki “Gorna çerkva” tepesinde yapılan kazılar sırasında eski bir kalenin duvarları ve ayrıca 5-6. asıra ait erken Hıristiyan döneminden kalma bir bazilika ortaya çıktı. Bir efsaneye göre, Kostenets köyü sakinleri bu yerde Hıristiyanlığı kabul etmiştir. Köyün tarihine ışık tutan başka bir yer de 1854 yılında inşa edilen “Sveti Arhangel Mihail” kilisesi, ki bu kilise aynı zamanda bir kültür anıtıdır. “Bunara” ismini taşıyan bölgede ise eski bir pınar var. Birçok ünlü Bulgar yazarı, şairi, düşünürü ismini Kostenets tarihine yazdırmıştır. Mesela İvan Vazov, birkaç eserini bu güzel bölgeye adamıştır. “Kakvo pee planinata” (Dağı ne söylüyor) başılıklı şiir kitabında suyunun 10 metre yükseklikten aktığı Kostenets şelalesi anlatılıyor. “
Kostenets köyünün nüfusu 3 700’ü buluyor. Nüfusun yüzde 18’ni Romanlar oluşturuyor. Burada işsizlik oranı çok yüksek. Halkın büyük bir bölümü başkent Sofya’da ve Plovdiv’te çalışıyor. Termal kaplıcalar bu bölgenin başlı başına büyük özelliğini oluştururken su sıcaklığı 40 dereceyi aşıyor. Sıcak sular sayesinde eskiden çok ünlü olan “Vili Kostenets” kaplıcası kurulmuştur. 1960 yıllarda modern bir sağlık merkezi de kurulmuştur.
Lübka Katsarova devamla şunları belirtiyor:
“Aslında kaplıca suları bir zenginliktir, ancak sağlık merkezi bugün bir harabeyi andırıyor. Burada söz konusu olan hamam bölümü ve modern cihazların bulunduğu binadır. Bugün bu hizmetleri bölgede bulunan birkaç SPA oteli sunuyor. Bir zamanlar binlerce turisti ağırlayan dev olimpik boyutlarındaki havuz bugün çok kötü durumda. 2011 yılında devlet, kaplıca sularının mülkiyet hakkını 30 yıllığına belediyemize devretti, lakin bizler bir Avrupa projesine başvurmamız için mülkiyet tamamen belediye ait olmalıdır. “
Lübka Katsarova, bıçakçılık ve ağaç oyma sanatı gibi bazı el zanaatların köyde nesileden nesile aktarıldığını anlattı. Kendisi, bu bölgeye has balmumu ile yumurta boyama sanatını ninesinden öğrendiğini ve bundan sonra unutulmaması için elinden geleni yapacağını belirtiyor ve “Buradaki yaşamı, kültürü korumak adına elimzden geleni yapıyoruz, çünkü bizler pes etmeyen insanlarız” derken köydeki gençlerin ekmek teknesi haline gelecek olan yerel turizmi geliştirmekte kararalı olduklarının da altını çiziyor.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Fotoğraflar: Blagorodna Georgieva
“Azerbaycan-Bulgaristan Dostluğunu Destekleme” Derneği başkanı Mariya Guseynova, heyecanlı bir sesle " Bulgaristan’ı seviyorum, o benim tarihi köklerimin olduğu ülkedir” diye belirtti. Yılda bir kez ülkemize gelerek ikili işbirliğini geliştirme..
Bulgar rock müziğinin efsane sesi, nesillerin müzik severlerinin kalbine taht kuran efsane isim Kiril Mariçkov binlerce yakını, hayranı ve sinleyicisinin katıldığı merasimle son yolculuğuna uğurlandı. Başkentin “Sveta Sofiya” kilisesindeki..
Yüzde yüz Bulgar yapımı olan ilk elektrikli hiper otomobilin tanıtımı , ülkenin farklı yerlerinden binlerce insanın Rodoplar’da yer alan Slaşten köyü meydanında bir araya gelmelerine sebep oldu. İstikbalin aracı olarak tarif edilen..