Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan'ın Birleşmesi – çağdaş tarihimizde parlak bir an

БНР Новини
Photo: “Birleşmenin ilanı”- ressam Atanas Jekov

6 Eylül`de, Bulgaristan Pernsliği ile Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı özerk bölge Doğu Rumeli`nin birleşmesinin 131.yıldönümü kutlanıyor. Aslında Birleşmenin tarihi 1878 yılına dayanıyor ki bu tarihte Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yürütülen ağır bir savaşın ardından Bulgaristan özgürlüğüne kavuşmaktadır. 3 Mart`ta imzalanan barış anlaşması gereğince özgür Bulgaristan, Bulgar Ekzarhlığı’nın geniş topraklarını kapsamaktadır. Söz konusu topraklar ise Bab-ı Ali tarafından bağımsız kilise olarak tanınmasıyla birlikte Bulgarların yoğunlukta yaşadığı bir bölgedir aynı zamanda.“1878 Berlin Kongresi” – ressam Anton Avon Werner, 1881

Fakat bu formalite bir anlaşmadır, çünkü Rusya İmparatorluğu, Bulgaristan`ın kaderinin Avrupa`daki diğer Büyük Güçlerin katılımıyla belirlenmesine razılık göstermiştir. Bu da söz konusu olan Temmuz 1878 yılında düzenlenen Berlin Kongresidir. Kongrede hiç bir Bulgar katılmazken Antlaşma gereğince Bulgaristan toprakları parçalanmıştır. Kuzey Bulgaristan ve Sofya bölgesi Bulgaristan Prensliğine katılırken başkenti Plovdiv olarak seçilen Doğu Rumeli, Osmanlı İmparatorluğu çerçevesinde özerk bölge olarak kalıyor. Makedonya, Doğu Trakya ve Rodoplar, Sultana iade edilmektedir.

Bu kararlardan dışlanan Bulgarlar mücadeleye başlıyor. Aynı zamanda Doğu Rumeli de bu mücadeleden geri kalmıyor. Düzenlenen miting ve gösterilerde Avrupa devletlerine çağrıda bulunuluyor. Sonuçta önemli başarılar elde ediliyor. Örneğin, Osmanlı Sultanı tarafından görevlendirilen Doğu Rumeli valisinin Bulgar olması, vilayete Osmanlı askerinin girmemesi bu başarılardan birkaçı. Doğu Rumeli, Bulgar subayları tarafından yönetilen savunma birliğine ve ayrıca polis va jandarmaya sahiptir. Bütün bu unsurlar, 7 yıl sonra gerçekleştirilecek mücadelenin başarısını belirleyen ön ayağıdır.Gizli Bulgar İhtilal Merkez Komitesi’nin 25 Temmuz 1885 tarihinde Dermendere(Pırvenets) köyünde gerçekleştirdiği toplantıda Birleşmenin Eylül ayı başında ilan edilmesi kararlaştırılıyor. Fotoğrafta: Koptan Kosta Panitsa, Şvan Stoyanoviç, Zahariy Stoyanov, İvan Antonov ve Dimitır Rizov.

Bulagristan Prensliğinin Doğu Rumeli ile birleşmesi çabası, kamuoyunun Doğu Rumeli`deki çalışmalarıyla sınırlı kalmıyor. Fakat birleşme, bölgedeki Bulgarlar`ın mensup olduğu farklı siyasi gruplar arasında meydana gelen görüş ayrılıkları nedeniyle ertelenmektedir. 1885 yılı bu konunun çözüm bulunmasında dönüm noktası olarak kabul edilmektedir, ki bu tatihte birleşme hareketinin başına Zahariy Stoyanov geçiyor. Kendisi 1876 Nisan Ayaklanmasından sağ kalan önemli şahıslardan biridir. Zahariy Stoyanov, 1885 yılının baharında kurulan Gizli Bulgar İhtilal Merkez Komitesi’nin başına geçiyor. Artı yayınladığı “Borba“ (Mücadele) gazetesi de Doğu Rumeli vilayetinde büyük rağbet görüyor. Sonuç olarak mücadele mitinglerin ve gösterilerin sayısı artıyor.

Maraş çetesi- Plovdiv’in Maraş semtinde 1885 yılında 5 Eylül’ü 6 Eylül’e bağlayan gecede kuruldu.

Ağustos1885`te Zahariy Stoyanov ve Gizli Komite, Birleşme planı kabulediyor. Savunma birliğinden subaylar da bukomiteye dahil ediliyor. Birleşme Planından özgür Bulgaristan Prensi Birinci Aleksandır haberdar ediliyor, çünkü Birleşmenin siyasi kararı tamamen onun himayesindedir. Prens,Birleşme kararını destekliyor.

Ayaklanmanın başlaması olarak 15 Eylül belirleniyor. Ancak 2 Eylülden itibaren yeryer ayaklanmalar meydana geliyor ve birliklerol uşturuluyor. Bütün bu birlikler Plovdiv`e doğru yolalıyorlar Doğu Rumeli resmi hükümeti, bu ayaklanmaları bastırmaya karar veriyor.İşte o zaman, kahraman subayların hareket etme zamanıdır. 5 Eylül`ü 6 Eylül`e bağlayan gece, binbaşı Danail Nikolaevk omutasındaki askeri birlikler, Plovdiv hükümet binalarını ele geçiriyorlar. Neticede Geçici hükümet kuruluyor ve bu hükümet, Bulgaristan Prensliğine Bileşmeyi kabuletme çağrısında bulunuyor. Böylece Bulgaristan`ın Doğu Rumeli ile birleşmesi gerçek oluyor. 8 Eylül 1885 tarihinde Prens Birinci Aleksandır yayınladığı Manifesto ile Kuzey ve Güney Bulgaristan`ın Birleşmesin iilan ediyor. Fakat asıl zorluklar şimdi başlıyor, çünkü birleşmiş haldeki Bulgaristan henüz uluslararası tarfından tanınmamıştır ve Osmanlının askeri saldırıda bulunması tehlikesi söz konusudur.Rusya, Berlin Kongresi kararlarına sadık kalacağını ilan etmesine rağmen aslında Rush ükümeti, Batı yanlısı olan Prens Birinci Aleksandır`a güven duymamaktadır. Daha sonra Peterburg, Birleşmenin tanınması yönünde B lgaristan`a destek gösteriyor.Ancak ilk başta Bulgar ordusunda görev yapan Rus subayların geri çağırılması,endişe yaratıyor.Bulgar ordusu tamamen genç yüzbaşıların ve teğemenlerin komutasında kalıyor.Bütün bu olaylardan en fazla Avusturya-Macaristan İmparatorluğu endişelidir, çünkü kendisi uzun zamandır Makedonya`ya olası menfaat bölgesi gözüyle bakmaktadır ve bu konuda karşısında güçlü bir Bulgaristan devleti görmek istemiyor.

Plovdiv’de Cumaya meydanında 9 Eylül 1885 tarihinde Prens I. Aleksandır’ın karşılanması- ressam Pietro Montani

Avusturya - Macaristan İmparatorluğuna sıkı sıkı bağımlı olup kendi ülkesinde rağbet görmeyen SırpKralıMilan`ın bölgede “dengeyi sağlamak” gerekçesiyle 14 Kasım tarihinde Bulgaristan`a karşı başlattığı savaş, aslında bütünbuolaylarınüstsafhasıdır. Fakat sorunun çözümü de işte burada doğuyor, çünkü saldırı, Bulgaristan`da inanılmaz kahramanlık coşkusu yaratıyor. Neticede çok kısa zaman çerçevesinde savaştaki galibiyet, tecrübesi olmayan, ancak kahramanca savaşan bir Bulgar ordusu tarafından elde ediliyor. Ordunun kaptanların komutası altında olduğundan dolayı dünyadaki gazeteler bu savaşa “Generallere karşı kaptanların savaşı” yakıştırmasınında bulunurken bu savaş sayesinde Bulgaristan`ın dünyadaki popülaritesi artıyor. Eninde sonunda Büyük Güçler, birleşen Bulgaristan`ın tanınmasında hemfikir sahibi oluyorlar. Bu, tabii ki, son derece karmaşık mekik diplomasisi sonucu gerçek oluyor. Bütün bu gelişmelerin son noktası, İstanbul`daki Tophane” Sultan sarayında düzenlenen uluslararası konferansta konuyor. 24 Mart 1886 tarihinde imzalanan bir antlaşma gereğince Sultan, “Birleşik Bulgaristan” deyimini kullanmadan kaçınırken formalite olarak Prens Aleksandır`ı Doğu Rumeli vilayetinin valisi olarak görevlendiriyor.

Tsaribrod (Dimitrovgrad) muharebesi- M. Bernard çizimleri, The Illustrated London News” 1886 yılı.

Birleşme nedenlerinin bir kısmı ekonomik ağırlıklıdır, çünkü Kuzey ve Güney Bulgaristan yapay bir şekilde bölünmüştür ve Doğu Rumeli, Osmanlı İmparatorluğu’nun gümrük sınırlarında bulunmaktadır. Fakat, Bulgaristan`ın Birleşmesi, herşeyden önce güçlü bir iradenin meyvesidir. Bulgaristan halkının büyük bir bölümü, demokrasinin hakim olduğu ve insan haklarının korunduğu bir bağımsız Bulgaristan hayaliyle yaşamaktadır. Bulgaristan`ın her iki bölgesinde ekonominin, kültürün ve devlet idaresinin güçlü gelişmesi, birleşme sonucu gerçek olmuştur. İşte bundan dolayı Bulgaristan`ın Birleşmesi, ülkemizin çağdaş tarihinde en parlak anlardan bir tanesidir. Birleşmeye eşlik eden bütün olayların kahramanları – gizli görevlilerden Prens`e kadar, diplomatlardan önde gelen politikacılara kadar, herkes halkın menfaatlerine hizmet ediyor ve aynı zamanda kararlı bir şekilde mantıklı ve kararlı bir şekilde hareket ediyor. Böylece Üçüncü Bulgar Devletinin tarihinde en büyük zaferlerden bir tanesine büyük bir heves ile ulaşılmıştır.

“Pirot muharebesi ve 15 Kasım 1885’te Bulgar ordusunun şehre girişi”- ” “Kölnischer Zeitung”muhabiri Arthur won Huan’ın tasviri üzere resmedilen tablo


Çeviri: Şevkiye Çakır



Fotoğraflar: arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Varna’da çocuklara Temel İslami Bilgiler yarışması düzenlendi

Varna ilinde 6 ile 17 yaş arasında 26 çocuk Temel İslami Bilgiler konulu yarışmada bilgilerini ölçtü.  Başmüftülüğün Temmuz ve Ağustos aylarında düzenlenen Kuran-ı Kerim kursları sonunda organize edilen bilgi yarışmaları ülke çapında..

Eklenme 27.08.2024 17:56

Cuma öğleden sonra

Atalarımız, “bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp” diyerek önemli bir hakikati dile getirmişler. Zira herkes her şeyi bilmek zorunda olmadığı gibi, bilemez de. Ama sorarak belirli şeyler öğrenilebilir ve bilgi sahibi olunabilir. Yeter ki, insan doğru soruları..

Eklenme 23.08.2024 14:00

Begliktaş Trak tapınağında ilk kapsamlı arkeolojik araştırmaları başlıyor

Primorsko, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında en sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biridir. Buradaki koylar yazın başından sonbaharın sonlarına kadar güneşlenmek için idealdir. Plajlarındaki ince kum ve denizin sığ olmasından dolayı..

Eklenme 18.08.2024 06:10