“Bu sabah kahvaltıda basit bir yemek vardı – üzerine hafif marmelat sürülmüş bir-iki bal çöreği” böylece aniden yeni bir şarkı bestelemiş oldu...“
Bal ve tatlılardan söz olmuşken Walt Disney'in TV dizilerindeki Winnie the Pooh(Meço Puh)u anmadam olmaz, fakat yemek sanatı ile edebiyat arasındaki bağlantı sadece Alan Milne’in bu kitabı ile sınırlı kalmıyor. Ardından “Pippi Uzun çorap”ın hazırladığı krepler, “Karlson Çatıda” isimli kitaptaki yemekler hemen akla gelir. Daha fazla da düşünecek olursak bu liste uzadıkça uzayacak. Edebiyatta yemeklere “her adım başı” rastlayabilirsiniz, ancak insanların kitapta keşfedip beğendikleri bir yemek tarifini hazırlamak, o kadar da kolay değildir.
Peki, bu tariflerin tadı neye benziyor?
Bu soruya, masallardaki yemek tariflerini mutfağı taşımayı ve gerçek mucizeler yaratmayı başaran ve “Trouble bakers“ ismini alan Desislava İvanova ve Prolet Trifonova cevap veriyor.
“Trouble bakers” fikri nasıl doğdu ve bu motivasyon nereden geldi?
Bizler Desi ve Prolet. Motivasyon şuradan kaynaklandı: ikimiz de kitap okumayı, yemek yemeyi ve yemek yapmayı çok seviyoruz. Bütün bu sıraladıklarımızı biraraya getirebileceğimizi ve bu şekilde kitapları bir bütün olarak popülarize etmeyi başarabileceğimizi düşündük.
Yemek yapma merağı da nereden geldi?
İkimiz de tatlıları çok seviyoruz. Yıllardır beraber arkadaşlarımız için doğum günü partileri için birşeyler hazırlarız. Böylece “Trouble bakers”fikri doğdu. Benim şahsi görüşüme göre, yemek yapmayı seven herkes bu şekilde merak sarıyor. Veya birisi ondan rica ettiği için yemek yapmaya başlıyor. Bizde bu durum çok sık tekrarlandığı için bazı deneyler yapmaya karar verdik ve böylece yemek yapma merağı bizi sarmış oldu.
Sevdiğiniz kitap ve kitap kahramanları hangileridir?
Son zamanlarda sevilen kahramanlar Hobbit’lerdir. Hobbit’leri, onlarda kendimizi bulduğumuz için değil, aynı zamanda da yemek yemeği çok sevdiğimizden dolayı beğendik. “Yüzüklerin Efendisi”kitabında çok fazla yemek ismi geçiyor. “
Birçoğumuz için sevilen “Alisa” kitabından da tatlıları hazırlayıp hazırlamadıklarını sordumuğumuz zaman, Desi henüz onları yapmadıklarını, çünkü pek ünlü olmayan kitaplara dikkat çekmeyi amaçladıklarını anlatıyor.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
BTA’nın aktardığı gibi, Milko Lazarov'un yönetmenliğinde çekilen “Stadoto” /Sürü/ Bulgar filmi, Hindistan'da düzenlenen 30. Kolkata Uluslararası..