Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

İliya Troyanov “İktidar ve mücadele” romanında yakın geçmişimizi kurban ve cellat bakış açısından araştırıyor

Photo: arşiv

İliya Troyanov’un yeni romanı “Vlast i sıprotiva” (İktidar ve Mücadele), bizleri hiç geçmeyen ve insan ilişkileri hiyerarşisinde ve iyi ile kötü arasındaki ilkel mücadelede kendini gösteren bir geçmişe götürüyor. İliya Troyanov, hayatından yirmi senesini yeni romanını yazmaya adadı. Çok küçükken ebeveynleri ile komünist Bulgaristan’dan kaçan ve siyasi mülteci haline gelen yazar, yüzlerce arşiv belgesi okudu, toplama kamplarında bulunanlarla ve baskıcı rejimin servislerinin görevlileri ile görüştü. İliya Troyanov, romanını yazma sürecinde Doğu Avrupa’daki büyük toplumsal krizin komünist geçmişin suçlarının bir tabu haline getirilmesinden kaynaklandığına inanarak eserini yavaş ve sistemli bir şekilde yarattı. İliya Troyanov’un yurdunda yaptığı tarihsel gezi, kendisini çok farklı kaderlerle karşılaştırıyor.

İliya Troyanov, romanıyla ilgili olarak şunları anlatıyor: “Baskı altında olan kişiler, kurban olarak algılanmıyor, onlar mücadele etmiş, ancak mücadeleyi tam olarak kazanmamış insanlar olarak algılanıyor. Bastırılmış insanlar, ahlakı, erdemi, özgür bir Bulgaristan’ın inanışlarını savunmuştur. Bastırılmış kişileri işkence edenler ise, kendilerini cellat olarak hissetmiyor. Dahası da var. Onlar, yaptıklarının neden gerekli olduğunu açıklayan bir program geliştirmiştir. Mücadele eden insanlar ama tamamen çaresiz değildi. Diktatörlükte bastırılmış kişilerin şansı olmadığını ve her zaman bastırılmış olduğunu düşünüyoruz. Ama bastırılmış kişilerin cesareti, inanışları uğruna ölme hazırlığı ve ülkücülüğünün iç gücü, sistem için gerçek tehlikeydi.”

İliya Troyanov, romanında Stalin’in anıtını patlatma teşebbüsünden sonra Devlet Güvenliği hücrelerinde haftalarca işkence edilen karşıt görüşlü Konstantin ve baskıcı rejimin görevlisi olan eski sınıf arkadaşı Metodi arasında zıtlık oluşturuyor.

İliya Troyanov, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yıllarca, hatta on yıllarca hapislerde ve kamplarda tutulan insanlardan bazıları, romanda tasvir edilen Konstantin kahramanını oluşturdu. Devlet Güvenliği görevlisi, arkasından komünist partinin merkez komitesinin üyesi ve 1989 yılından sonra çok diğer gibi işadamı haline gelen romanın diğer kahramanı Metodi de, görüştüğüm, günlüklerini okuduğum kişilerden etkilenmiştir. Acı gerçek şu ki, çağdaş Bulgaristan’da Devlet Güvenliğinin üst düzey görevlilerinden ve Bulgaristan Komünist Partisi’nden çok sayıda hatıratları, büyük ve lüks basım evlerinde yayınlanmıştır, ancak hapislerde tutulanlardan böyle eserler neredeyse yoktur.”

İliya Troyanov’a göre siyasi elitin, komünist geçmişimizi inceleme ve gençlere anlatma reddi yüzünden günün birinde ders kitaplarında diktatör Todor Jivkov’un adaletli bir devlet adamı olduğunu okuma tehlikesi vardır. Bu yüzden İliya Troyanov’un romanının, edebiden başka tarihi önemi de vardır. “Edebiyat, bana belgesel gerçekleri kurgu ile karıştırma, bir 50 yıllık komünizm ve komünizm sonrası dönemini tarif etme imkanı veriyor. Böylece 1989 yılından önceki yılların, bundan sonraki dönem ile nasıl alakalı olduğunu gösteriyorum” diye anlatıyor yazar ve şunları da söylüyor: “Doğu Avrupa’nın geçmişin açıklığa kavuşturulduğu ve tartışıldığı yerlerinde en az komünizm zamanından kalma oligarşi yapıları, mafya ve eski ağlar vardır. Geçmişi inceleyen toplumlar, daha özgürdür ve onlarda daha büyük adalet vardır. William Faulkner’in dediklerini biliyorsunuz: “Tarihi tanımayan, onu tekrarlamaya mahkûmdur”. Bu, Bulgaristan için de geçerlidir.”


Çeviri: Rayna İvanova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Foto: Plovdiv Bölge Etnografya Müzesi

Plovdiv Bölge Etnografya Müzesi keçe sanatının canlanmasına destek veriyor

Plovdiv Bölge Etnografya Müzesi’nde sergilenen yünden yapılmış ürünler ziyaretçilere iç huzur ve sıcaklık hissi veriyor. “Bulgar Keçeleri: Kadim Zamanlardan Mesaj” adı ile tertip edilen sergi, Proto-Bulgarlar tarafından topraklarımıza..

Eklenme 12.07.2024 13:10

Bulgar Edebiyatının Patriği İvan Vazov’u anıyoruz

Ulusal Edebiyat Müzesinde, Bulgar Edebiyatının Patriği İvan Vazov’un doğumunun 174’ü yılı kaydedilecek. Müzenin sitesinde paylaşılan bilgiye göre, 1894 yılında “T.F. Çipev – 130 yıl” yayınevi tarafından yayımlanan Vazov’un “Boyunduruk..

Eklenme 09.07.2024 05:55

Bakan Todorov: 20 yıl sonra hala kültüre sahip olmak istiyorsak şimdi çalışmaya başlamalıyız

bTV’ye konuşan geçici Kültür Bakanı Nayden Todorov , “Kültür alanının her sektörünün nasıl yanlış finanse edilmesine dair benzersiz bir şekil keşfedilmiştir. Sanat insanları, bugün tam fabrikada olduğu gibi çalışıyor ve toplumun zevkini..

Eklenme 08.07.2024 09:29