Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Batı’nın doğusu ve Doğu’nun batısında kavşak olan Balkanlar

БНР Новини
Photo: “Friedrich Ebert” Vakfı - Bulgaristan

“Balkanlar’ı hiçbir zaman tamamen terketmemiş olan milliyetçilik geri döndü”. Tarih uzmanı Prof. Andrey Pantev’e ait olan bu üzücü tespit, Sofya’da önde Bulgar diplomatlarının katılımı ile geçen bir konferansta varılan temel sonuçlardan biri olarak gösterilebilir. “Friedrich Ebert” Alman siyaset vakfı tarafından düzenlenen forumda, Güneydoğu Avrupa’daki süreçler üzerinde duruldu. Konu ile ilgili Vesela Vladkova’nın röportajını sunuyoruz dikkatinize.

Bulgaristan Bilimler Akademisi uzmanı Dr. Bobi Bobev’e göre yüzyıllar boyunca Balkanlar, Avrupa politikası için ücra bölge olmakla birlikte sınır bölgesi de oldu.

Снимка“Doğu Ortodoksluk ve Katoliklik arasındaki sınır Balkanlar üzerinden geçiyor. Bu sınır bir nevi medeniyet sınırıdır aynı zamanda. II. Dünya Savaşının sonundan sonra Balkanlar yine sınır bölgesi oldu, bu kez NATO ve Doğu Bloku arasında. 1989 sonrasında gelişmeler sanki doğru yön aldı, fakat bir takım skıntılar da yaşandı, çünkü bunun üzerine bölgede yaşanan her şey eski Yugoslavya’nın kanlı bir şekilde dağılması ile alakalı oldu. Buna rağmen günümüzde bölgenin tarihinde ilk defa bütün ülkeler aynı yönde bakıyor, NATO ve AB üyeliği olmak üzere aynı dış politika hedeflerini paylaşıyorlar. AB olarak bizim hata ettiğimizi açıkça itiraf etmemiz gerekiyor. AB Komisyonu Başkanının Birlik’in genişlemesine 2020 yılına kadar moratoryum uygulamasına ne gerek vardı? Bu negativizmin duyulmasına yol açtı. Buna dair örnek vermek gerekirse, komşu Makedonya’da 2008’de nüfusun yüzde 96’sı AB üyeliğinden yana çıkarken şimdi bu oran yüzde 71’e gerilemiş durumda."

Batı Balkanlar’ın içine kapanması tehlikesinden Ekonomi ve Dış Politika İlişkileri Kurumu Müdürü Lübomir Küçükov da bahsetti. Sözlerine göre genişlemenin Brüksel’in öncelikli hedefi olmaktan çıkmasından öte yeni devletlerin kabul etmesine hiç gerek olup olmamasından söz ediliyor. “Bu durum kamunun tutumu ve reform uygulama hazırlılığı üzerinde olumsuz etki gösteriyor” diyor diplomat. Bazı gözlemciler Batı Balkanlar’ın Avrupa ve Atlantik yapılara entegrasyonunun ertelenmesinin Rusya’nın bölgedeki etkisinin artmasına yol açtığını düşünürken Lübomir Küçükov, bu görüşü paylaşmıyor:

Снимка“Ya Avrupa, ya Rusya ikilemi büyük ölçüde uyduruk olup gerçekçi değil, Bulgaristan’da ise bu ikilem sırf iç siyaset amaçları doğrultusunda kullanılıyor. Bütün bölge ülkeleri Avrupa ve Atlantik yapılara bütünleşme hedefini açıkça bildirmiş bulunuyorlar. Evet, Rusya, en az son 250 yılda Balkanlar’da hep etken olmuştur, fakat bence son 25 yıl içinde Rusya bölge ülkeleri için alternatif değil, çünkü enerji hariç ekonomik kaynağı olmayıp Soğuk Savaş döneminden farklı olarak artık ideolojik alternatif de sunmuyor. Rusya’nın bölgeyi bölme potansiyeli yoktur” diyor Lübomir Küçükov ve gündemde olan başka bir probleme işaret ediyor:

“Balkanlar’daki ılımlı İslam radikal İslam’ın Avrupa’ya girmesi önünde baryer olacak mı, yoksa ılımlı İslam da radikalleştirilmek mi istenecek’ Radikal İslam hiçbir zaman Balkanlar’da faktör olmadıysa da alternatif haline gelmesi riski ortadadır. Bölgeden olup “İslam Devleti” saflarında savaşan erlerin sayısına ilişkin veriler endişeye sebep veriyor" şeklinde konuştu Küçükov.

Bazi siyasi gözlemciler bölgemizde islamlaştırma tehlikesinin daha 90’lı yıllarda küçümsenmiş olduğunu düşünüyorlarsa da Balkanlar’daki müslümanların fanatik dinci olmadıklarının bilinmesi gerekiyor. Makedonya, Kosova ve Arnavutluk’tan celbedilen erler, herşeyden önce yoksul insanlardır.

Снимка“NATO ve AB’nin esas hatası, II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’nın kalkınmasına dair Marshall planı yapıldığı gibi bölgenin sosyal ve ekonomik perspektifine dair bir plan çizmedikleridir, diyor diplomat Valentin Radomirski ve şöyle devam ediyor: Entegrasyon perspektifinin yokluğundan dolayı bölgenin tampon bölge haline gelmesi tehlikesi ortadadır. Mülteci dalgası, Batı Balkanlar’da yer alan ülkelerin radikalleşemesine yol açarak toplumları sınıyor. Brüksel tarafından bu sorunun üstesinden gelinmesi için bölgeye gerekli destek verilmiyor”.



Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Yurtdışı oylarını bu sefer de protesto eğilimlilerin sesini duyuran oluşumlar aldı

Bulgaristan'daki siyasi kriz, üç yıldan az kısa bir süre içinde altıncı kez erken parlamento seçimlerinin düzenlenmesi sürprizine yol açtı. Şu ana kadar tanınmayan ve 13 milletvekili ile parlamentoya giren  “Veliçie” partisi ile 6 partili..

Eklenme 12.06.2024 13:08

Bulgaristan ve Avrupa Parlamentosu seçimleri

9 Haziran 2024’te yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri önde gelen siyasi oluşumlar için dikkate değer sarsıntılar olmadan sona erdi. Avrupa Halk Partisi (EPP) ve Sosyalistler ve Demokratların ilerici İttifakı (S&D)  lider konumlarını..

Eklenme 11.06.2024 07:30

Ya olağan hükümet ya yeni seçim ikilemi 9 Haziran sonrasında da ortadadır

Birinci siyasi güç olan GERB-SDS ve ikinci olan DPS’nin liderleri Boyko Borisov ile Delyan Peevski ortak hükümet için anlaşsa bile yine üçüncü bir oyuncunun desteğine muhtaç olurlar . Bu durumda onlar, küçük, fakat kritik bir anda Kiril Petkov..

Eklenme 10.06.2024 15:56