Daniela Ruseva’nın Plovdiv’in galerilerinde sergilediği tablolarda sevgi, ebedi şeyler ve samimi paylaşım bir arada. Daniela’nın şarapla resmedilen en yeni tuvallerinde de aynı unsurlar yer buluyor. Bu resimleri bugün eski kentte yer alan Beyaz Ev’de “Deep Red” adı ile tertiplenen sergide boya, pigment veya ressamlara has olan diğer malzemeler kullanılmadan sadece pamuk, su, şarap tortusu ve kalemle yapılan organik araçları görmek mümkün.
Plovdiv’de eski kentte geçen bir moda defilesinde şarapla resim yapmak fikri doğdu, diye hatırlıyor Daniela ve şunu da ekliyor: bunun üzerine şarap tortusu ile çalışmayı denedim, hoşuma gitti ve devam ettim.Sanatseverler, Daniela’nın elinden çıkan minyatürlerin samimiyeti ile, sadeliği ve şiirselliği ile insanı büyülediğini söylüyorlar. “Şarapla aşık oluyoruz, şarap içerek seviyoruz, şarapla resim yapıyoruz. Resimlerin konuları ve adları rengarenk, seyredenlere meydan okuyor, tutku, aşk ve şarap iç içe giriyor”.İnsanlar bazen acı çekerken, bazen de mutluyken resim yapıyor. Ruh hali ne olursa olsun Daniela Ruseva, içini ortaya döküyor, sırlarını tuvallere bakanlara açıyor.
İnsanları meleklere benzetmeyi severim, diyen Daniela sanki çocukluğuna dönmüş gibi sırf çocuklara mahsus bir saflıkla en sade ve naif renkleri kullanarak anılarını kağıt üzerine döküyor.
Kendini çocuk kitabı kahramanı Pippi Uzunçorap’a benzeten ressam aynen Pippi gibi ne olduğunu tam olarak bilmediği birşeyin peşinde olduğunu paylaşıyor:
Evet, yaratıcı ve macerasever bir ruhum var, en azından arkadaşlarım böyle diyorlar. Kumsalda yürürken bile bir taş veya herhangi bir şey bulabilirim ve o şeyin kendime ait olduğunu hissedebilirim.
Evet, gerek resim öğretmeni olduğu okulda, gerekse sehpanın önünde dururken, gerekse ayağının henüz basmadığı yollarda yürürken Daniela hep birşeyler bulup onlarla yekvücut olacak, evrendeki bütünlüğün bir parçası olarak hissedecek.
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Tanya Blagova
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein Yusuf’un babası 1885 yılında çeşmenin yapımına başladı, bir sene sonra vefat ettikten sonra ise inşaat..
28. Bulgar Belgesel ve Animasyon Sineması Festivali “Zlaten Riton” ödülleri sahiplerini buldu . Yönetmen Henri Kulev’in “Byalo Ramo za Çeren Mıj ” (Siyah adam için beyaz omur ) adlı animasyon film ve Tonislav Hristov’un “Jelanieto na..
Plovdiv, 19 Aralık’a kadar devam edecek Bulgar belgesel ve animasyon sinemasının “Altın rhyton” festivaline ev sahipliği yapıyor. Her yıl düzenlenen festivalinin bu yılki film seçkisinde 50’nin üzerinde film yarışma programında, “Açık ufuklar” yarışma..
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein..