„Bulgaristan kalbimizde”. Koprivştitsa Folklor Festivaline gelen Japon turistlerinin T-shırtlarındaki bu yazı ile, her beş yılda güzel şehrin çevresinde bulunan yedi çayıra akın eden binlerce katılımcının heyecanını ve duygularını özetlemek için yeterlidir. Folklor festivali için hazırlıklar çok önceden başlıyor, çünkü her bölge göndereceği sanatçıları seçmek amacıyla ön elemeler düzenliyor.  Son halk sanat festivaline Bulgaristan’ın her etnografya bölgesinden olduğu gibi yurtdışında yaşayan Bulgarlar da katıldı. Festival kurallarına göre, yurtdışında yaşayan Bulgarlar da, Bulgar folklorunu temsil edebiliyorlar. Son festivale, İsviçre, Belçika, Holanda, Fransa, Büyük Britanya, ABD, Çekya, Ukrayna, Arjantin hatta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere tam 16 ülkeden 500 folklor grupu katıldı.

Dünya çapında yaşayan Bulgarlar için müjdeli haber, UNESKO’dan geldi – Koprivştitsa Folklor Festivali, UNESKO Somut olmayan Kültür Mirası listesine alındı. Aslında bu başarı, Bulgar Bilimler Akademisi (BAN) neznindeki Etnoloji ve Folklor Enstitüsü ekibinin çabaları sonucu, gerçek oldu. Doçent Nikolay Vukov şunları belirtiyor:

“Festival, 1965 yılından bu yana 11 kez düzenlenmektedir. Aslında bu forum, ülkenin farklı bölgelerinden dansları, zanaatları, sözlü folkloru ve gelenekleri, tek sözle folklor bilimine sahip onbinlerce sanatçıyi bir araya getiriyor. Koprivştitsa festivali, Bulgarisrtan’ın sahip olduğu folklor mirasının bir panoramasıdır. Ayrıca UNESKO Somut olmayan Kültür Mirası listesine alınması, adaylık sırasında karşılaştığımız tüm zorluklara rağmen, Hükümetlerarası Komitesi bu teklifimize büyük değer verdi. Aslında verilen yüksek değer, sadece festivalin düzenlenmesiyle değil, aynı zamanda da bu festivalin istikaralı olması ile yakın alakası vardır.“

Burada çok az insanın bildiği bir ayrıntıya değiniyoruz. Valya Balkanska’nın Uzaya gönderilen şarkısı “İzlel e Delyü haydutin” aslında Koprivşitsa’da kayda alınmıştır. Bu, Amerikalı etnografya uzmanları Ethel Rime ve Martin Köning’in folklor festivalini 1965 yılında ziyaret ettikleri ve bu şarkıyı ilke defa duydukları anda, oluyor. O gün bugün, her beş yılda dağ şehri Korrivşitsa, müzikle yankılanıyor, buraya gelen sanatçılar ve müzikseverler ise 3 gün 3 gece boyunca  hep beraber Bulgar horonları oynuyor ve sahnelerde halk şarkıları söylüyorlar. Folklor festivalinin büyüsünü tekrar yaşamak için ne kadar da heyecanlı olursak olalım 2020 yılına kadar sabretmemiz gerekiyor. O zaman halk dansçıları, halk sanatçıları, masalcılar ve halk geleneklerini korumayı görev bilenenler, tekrar bir araya gelecek ve üç günlük şenliği dolu dolu yaşayacaklar. Bizden de söylemesi, ziyaretlerinizi şimdiden ayarlayın, çünkü geçen sene festivale tam 400 bin katılımcı geldi.

Çeviri: Şevkiye Çakır

Fotoğraflar: BGNES