“Onun şarkısı sonsuz Uzay’da yankılanırken burada Dünya’da Stokholm’dan Madrid’e, New York’tan Los Angeles’e, Londra’dan Tokyo’ya kadar konser salonlarını ve uçsuz bucaksız alanları dolduruyor. Onun büyüleyici sesini duyan herkes ayağa kalkıyor, ki bu ses insan kalbinin en gizli yerlerine kadar ulaşıyor. Onun şarkısı, aşkın ve ebediyetin sembolüdür.”
Nadejda Hvoyneva, farklı müzik studyolarında kayıtlar yapıyor ve Bulgaristan Ulusal Radyosu (BNR) Halk Şarkıları Topluluğu ile beraber şarkı söylüyor. Sanatçı kariyerinin doruğunda Nadejda Hvoyneva, 300’den fazla şarkıyı radyo arşivi için seslendiriyor. “Misteriyata na Bılgarskite glasove“(Bulgar Seslerinin Gizemi) korosu solisti olarak ABD’de “Carnegie Hall”, “Lincoln Centre”, “Kennedy Centre”, Londra’da “Barbican Centre”, Paris’te “Olympiya”, Moskova’da “Çaykovski” gibi dünyaca ünlü müzik salonlarında müzikseverlerin gönlünü fethetmiştir. Onun sesi, beş kıtada olmak üzere yüzlerce konserde yankılanmış ve ona dünya çapında hayranlar ve ün kazandırmıştır. 2001 yılında, dünya sanatına olan katkılarından dolayı Amerikan Biyografi Enstitüsü’nün “Yılın Kadını” sırlamasına giriyor. “İzlel e Delö haydutin” isimli şarkısını Ennio Morricone, “Dünyanın yaratılışı” başlıklı filmde soundtrack olarak kullanmıştır. 2002 yılından bu yana ses sanatçının doğduğu köyde “Nadejda Hvoyneva’nın şarkılarıyla” başlıklı Genç Yetenekler Şarkı Yarışması düzenleniyor. Ölümünden sonra Nadejda Hvoyneva’ya “Smolyan şehri onursal vatandaşı” unvanı verildi.
Annesi Nadejda Hvoyneva ile birlikte “Misteriyata na Bılgarskite glasove” topluluğunda şarkı söyleyen kızı Eliçka Krıstanova, büyük ses sanatçısının 80. doğum yıldönümü nedeniyle şunları paylaştı:
“Herşeyden önce hayatımda en önemli şeyi herkesle paylaşmak isterim, o da, sahne hayatından dolayı çok meşgül olmasına rağmen, annemin çok iyi, fedakâr bir anne olmasıdır. Her zaman beni sevgiyle sardı sarmaladı. Şu öğütü bıraktı ardında “Ailemi, akrabalarımı, dostlarımı sevmek ve insanlara her zaman iyilik saçmak. Mesleki açısından ise dürüst olmak. Sadık olup meslekdaşlarıma saygı duymak, onların başarılarını tanımak ve saymak. Bizim sülalemizden herkes şarkı söylüyor ve müzik aleti çalıyor. Annemin Asparuh amcası, büyük bir gayda ustası idi, kuzeni Todor Borisov ise akordeon çalıyordu. Asparuh amcanın oğlu Todor Hvoynev, o da akoredon ustasıydı. Rodoplar’da herkes şarkı söylüyor, çünkü onların kalbi şarkılarla atıyor. “Misteriyata na Bılgarskite glasove” topluluğunda annemin “Stani mi, mayço” (Kalk anneciğim) şarkısını söyleme sırası geldiği zaman, ben çok heyecanlanıyordum. Annem, koronun 2-3 adım önüne çıkıyor ve aynı zamanda sessizlik hakim oluyordu, yani bu annem ve seyirciler arasında çok farklı bir manevi bağlantı kuruluyordu. Herkes nefesini tutuyor, annemin ise şarkıyı söylemeye başladığında insanlar gözlerini kapatııyordu. Şarkının sonu geldiğinde, bir anlık için sessizlik çöküyordu ve hemen ardından seyircilerin alkış yağmuru başlıyordu."
Çeviri: Şevkiye Çakır
Müzik sahnesine XX. yüzyılın daha 80’li yıllarında çıkan İrina Florin, 90’lı yıllarda Bulgar pop müziğinin amblemlerinden biri oldu . İrina Florin’in “Po-blizo” (Daha yakın) adlı yeni parçası , aynen diğer şarkıları gibi bir aşk hikayesi..
Lubo Kirov hayranlarına “Novo Sartse” (Yeni Kalp) başlıklı albümünde yer alan “Poslednoto Reshenie” (Son Karar) parçasını sunuyor . Şiddetli bir rock patlamasına benzetilen bu parça nın yapımında da Lubo Kirov yine gitarcı ve yapımcı Angel..
Bulgar opera sanatçıları, 11 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında Burgas, Varna, Plovdiv, Ruse ve Stara Zagora’da düzenlenecek beş konserde 20. yüzyılın en büyük opera sanatçılarından biri olan Boris Hristov’un dünya sahnelerindeki başarılı bas..
Son dönemde büyük beğeni kazanan “Molec” ikilisi, ülke içindeki turnesini 21 Kasım Sofya “Arena” Salonunda vereceği büyük konserle tamamlayacak ...