Penka Kasabova, akıllı, eğitimli ve olağanüstü kişiliği ile tarihte “pedagoglar pedagogu” olarak ve dünyaca ünlü bass ses sanatçısı Boris Hristov’un gönlünde özel yeri olan kadın olarak kalıyor. Penka Kasabova, bu dünyaya gözlerini 2000 yılında yumdu, arkasında çok takipçi ve ülkemizdeki pedagojik eğitim tarihçesinde derin bir iz bıraktı. 1901 yılında Stara Zagora’da dünyaya gelen Penka Kasabova, astronom olmayı hayal ediyordu, ancak pedagoji okudu, ama hayatının sonunda hayatını çocuklara verme profesyonel seçiminden pişman olmadığını söyledi.
“Boris Hristov” ev müzesinde yakında açılan sergi de “Otdadenost” /Kendini Verme/ ismini taşıyor. Serginin küratörü, müzenin müdürü Elena Dragostinova. Kendisi, arşiv fotoğraflarını ve yanlarındaki metinleri Penka Kasabova’nın bir kitabından alıp seçmiştir ve böylece bu olağanüstü bayan için ilginç bir hikaye yaratmıştır. Elena Dragostinova, şunları anlatıyor:
“Penka Kasabova, Boris Hristov’un büyük aşkı olarak bilinmekte. Onlar, 1937 yılında tanışmış, 1 Mart 1938 tarihinde ise birbirlerine martenitsalar hediye etmiştir ve bu onların ilk aşk ilanı idi. Tam bu yüzden sergiyi bu tarihte açmayı seçtik. 92 yılına kadar Penka, uzaktan da olsa Boris Hristov’un dünya kariyerindeki bütün dramatik anları, bütün başarıları hakkında belge toplamış ve böylece günlük defterini yaratmıştır. Onu, Kardeşi Geo Milev’in kızı olan ünlü şair Leda Mileva’ya bırakmıştır. Ricası, günlük defterinin herhangi bir şekilde etkilenebilen her kişinin bu dünyadan ayrılmasından sonra yayınlanmasıdır. Bu ricaya sadık kalarak Leda Mileva, Penka Kasabova’nın günlük defterini 2012 yılında “Lübov İ Talant” /Aşk ve Yetenek/ adı altında yayınladı. Maalesef bunun kısa bir süre arkasından Leda Mileva vefat etti. gelini Violeta Tsoneva, Penka Kasabova’dan kalan her şeyi topladı, arşivin bir kısmını Gabrovo’daki Eğitim Müzesi’ne, diğer kısmını “Boris Hristov” ev müzesine bağışladı.”
18 yaşındayken babasının ısrarı üzerine Penka, ülkemizde Amerikan çocuk bahçesi ve buna bağlı pedagog okulunun kurucusu Elisaveta Clark yanında çocuk öğretmeni için bir kurs bitirdi.
Elena Dragostinova, şunları da açıklıyor: “Penka Kasabova, Sofya’ya geliyor ve eğitimine başlıyor, daha sonra kendisi gelecek pedagoglara ders vermeye başlıyor. Elisaveta Clark’ın sık sık söylediği “Salıncağı sallayan el, dünyayı yönetiyor” sözü, genç kadına ilham verdi ve kendisi çocuk-ebeveyn-öğretmen-toplum-devlet ilişkisinin pekiştirilmesi için dur durak bilmeden çalıştı. ABD’de üniversiteyi bitirdikten sonra ülkemize geri döndü ve bütün Bulgaristan’da çocuk bahçeleri kurmaya başladı, köylerde yaz çocuk bahçeleri de yaptı. Penka Kasabova’ya göre çocuk bahçesi okulun yerine geçmemelidir, çocuklar ise ilişkilerdeki değerler için müzik ve oyun vasıtasıyla eğitilmeli. Penka hep, çocukların yeteneklerini keşfetmeye çalışmıştır. Bunu genç bir hukukçu olan Boris Hristov ile de yaptı. Penka, kendini yalnızlığa mahkûm ettiğini bile bile Boris’i hukuku bırakmaya ve İtalya’da eğitim görmesi için ikna etti. Sergiye “Otdadenost” adını verdim, çünkü Penka, gerçekten Boris’e aşkına ve pedagojik çalışmalarına kendini vermiştir. Sergide yer alan son yazı bir kitabından alınmıştır: “Astronom olmayı hayal ediyordum, ancak yıldızları burada, yeryüzünde buldum. Yeryüzündeki yıldızlar, temiz canları ile çocuklardır. Çocuk ve gelecek kişilikler eğitmek için bu dünyaya gelmiş olduğumu anladım.”
Çeviri: Rayna İvanova
Fransa’nın Bulgaristan Büyükelçiliği ve Fransız Enstitüsü, Fransa ile Bulgaristan arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 145’nci yıl dönümü vesilesiyle Sofya’da bir dizi kültürel etkinlikler düzenliyor. Yıl sonuna kadar film, gösterimleri,..
NDK- Milli Kültür Sarayı’nın Bir No’lu salonunda özel törenle “CineLibri” Uluslararası Sinema ve Edebiyat Festivali’nin 10. jübile bölümü bugün açılacak. Bu sene festival “Sonsuz şiir” temasıyla gerçekleşecek. Forum, çağdaş İtalyan sinemasının dâhisi..
Her bir şehrin, kasabanın, köyün en renkli ve ilgi çekici yerlerinden biri pazarıdır. İster her gün, ister haftanın belirli gününde kurulsun, hususi ya da hususi olmayan mallar alınıp satılsın, pazarlar yüzyıllardır insanlık tarihine ve toplumumuzun..