Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Hristo Goleminov’un jazz ve düşünce özgürlüğü

Photo: özel arşiv

Genç saksafon ustası iki ünlü müzisyen ailenin torunudur. Büyük Bulgar besteci Marin Goleminov’un torunu, yaşamının son yıllarını Portekiz’de geçiren ünlü orkestra şefi Kamen Goleminov’un oğludur. Diğer dedesi dünyaca ünlü kemancı Georgi Badev. Anneesi Rumyana Badeva Orquestra Sinfónica do Porto Casa da Música’nın üyesidir. Hristo etrafındaki klasik müzisyenlere rağmen saksafonu seçer. İlk kez Bulgar sahnesine 2016 yılında çıktı.

Hristo yaşamını anlattı: "Portekiz’in ikinci en büyük şehri Porto’da doğdum. Ama her zaman deniz kıyısında Porto’ya çok yakın Espinho küçük bir şehirde yaşadım.Escola Profissional de Música de Espinho Müzik okulunu bitirdim. Orada öğretmenim Gilberto Bernardes yanında okudum. Porto Müzik üniversitesinde eğitimimi devam eettim. Prof. Henk van Twillert ülkede ilk saksafon sınıfını kurdu. Ve ben de onun öğrencisi olduğumdan dolayı çok mutluyum. Eğitimimizin esas bölümü topluluk içinde enstrüman çalmak. Şu anda 12 kişiyiz, on iki saksafoncu. Birisi de öğretmenimiz. Repertuvarımızda Schubert, Bach, Barber...var."

Portekiz’deki konserler dışında yılda bir ülke dışına çıkıyorlar. Avrupa ve ABD’de konser veriyorlar.

Hristo beste denemeleri de yapıyor. İlk bestesini Vladigerovi kardeşler ile verdikleri konserler için yazdı. Burada Vladigerovi kardeşlerinin de Bulgar klasiği Panço Vladigerov’un torunları olduğunu ekleyelim.

Hristo anlatıyor: "Altı yaşındayken müzik dersleri almaya başladım. Tuba çalacağıma karar verdim. Daha sonra vazgeçtim. Trompet çalmaya başladım. Ama orada dişlerden dolayı biraz büyümemi beklemek zorunda kaldım. Tam yedi yaşını doldurduktan sonra saksafon çalacağımı bildirmişim, annemin hatıralarına göre. Bir eski enstrüman verdiler bana ve o zamandan beri saksafondan ayrılmadım. Daha sonra Vladigerovi’nin torunlarıyla tanıştım. Bizim aileler birbirini tanıyor ama biz üçüncü nesil tanışmıyorduk. Onlar Viyana’da oturuyor. Ve her şey çok kolay oldu. Viyana’da provalar yaptık. Sonra onlar Stunci’yi davet ettiler. Ve Bulgaristan’daki konserleri örgütlediler. Sık sık jazz çalıyorum ve bunu tercih etmeye başladım. Kendim oluyorum bu müzik sayesinde, düşüncem özgür oluyor. "


Çeviri: Müjgan Baharova



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

"Cvyat lilav”- İrina Florin’in simge parçası- “Rengi mor”

Başkent Yaz Festivali dahilinde Sofia Summer Fest – Underground Edition 19 Ağustos’ta açık havada izleyiciyle buluşacak.   Milenyumda Bulgar pop müziğinde  sevilen iki şarkısıcısı İrina Florin ve Toni  sanatseverlere özel konser sunacak.  Toni sanat..

Eklenme 19.08.2024 11:54

"Hatırlıyor musun?"

Burgas şehrinin müzik sanatı simgelerinden biri olan, kendine özgü sesiyle Toni Dimitrova açık havada “Vreme za obiçane” (Sevme zamanı) adlı solo konseriyle müzikseverlerle buluşuyor. Haziran ayı başında Sofya’dan start alan ve..

Eklenme 16.08.2024 10:05

“Aşk Yoksa”

1984 yılında sınıf arkadaşları ile arkadaşlar tarafından kurulan Horizont grubu, kırk yıldır melodik rocka sağdık kaldı . Horizont grubu, 1994 yılında “ Altın Orpheus ” sahnesinde ilk profesyonel performansını resmi olarak..

Eklenme 14.08.2024 10:05