Albena Petrovic – Vratchanska iki müzik etkinlikte yer aldı

Eklenme 01.07.2017 09:10

Sayılı günler önce Albena Petrovic Vratchanska iki müzik etkinliğe katıldı. Biri dedesi Andrey Vratchanski’nin albümünün tanıtımı, diğeri de Lüksemburg’un milli bayramına adanan bir konser. Albena kendisi besteci, koro şefi, sunucu, pedagog. Bulgaristan’da okudu , ondan sonra eğitimini Lüksemburg’ta devam etti.1996 yılından beri Lüksemburg’ ta oturuyor. Bir çok ödüle sahip. ‘Club des Artistes en Herbe’ Genç artistler kulübünün kurucusu ve başkanı. Uluslararası kompozisyon yarışması ise önceliklerinden biridir:

00:00 / 00:00

‘Benim nişanlım’ - Sofya bandosu sunar, orkestra şefi Dotso Vıtkov

00:00 / 00:00

‘Tuna ovasında ’ - Sofya bandosu sunar, orkestra şefi Dotso Vıtkov

‘Ars Nova Lux’ topluluğunun ‘Sofya müzik haftaları’ çerçevesindeki konseri Lüksemburg’un 23 Haziran milli bayramına adanmış bir etkinlikti. Bu topluluğu beş yıl önce kurdum. Bunu flütçü Mariya Mitreva ile birlikte yaptık. Sunulan eserlerin çoğu Bulgaristan’da ilk kez dinleniyor. Benim iki şarkımın Love Songs ve Lonely Soul’un da prömiyeri vardı.’ ‘Ars Nova’ üçlüsüne Mariya Miteva’dan başka Luisa Patridge – Mauro - mezzosoprano ve Kae Shiraki piyano da katılıyor. ‘Bılgariya’ salonunda Ravel, Piatsola, Georgi Zlatev – Çerkin’in besteleri de sunuldu.

Снимка

Снимка Bu konser önce Andrey Vraçanski’nin eserlerinden oluşan bir albüm tanıtıldı. Aslında Vraçanski onlarca horon, 30 marş, 43 dans müziği yazmıştır ama yıllar içinde hep Diko İliev’in gölgesinde kalmıştır. Hatta yıllar içinde sürekli olarak radyodan hep Diko İliev’in esrleleri olarak ilan edilmiştir. İşte en sonra bu hata düzeltildi. Torunu dedi ki ‘ Dedem 1990 yılında vefat etti. Şimdi 27 yıl sonra ilk kez onun bestelediği horonlar albüm olarak çıkıyor. Beş yıl önce ise babam İliya Vraçanski dedem hakkında kitap yazdı. ‘Muzika’ yayınevi bastı kitabı ve iki dilde yayınlandı Bulgarca ve Fransızca. Dedem Kuzey Bulgaristan’da bir fenomen olan bandoların zamanında yaşamış onlar için beste yapmış. Ama bestecilerin isimleri arka planda kalıyor , çünkü eserler halk arasında yaygınlaşıyor.