Birleşik Krallık, ülkenin AB’nden çkması tartışmaları ile sarsılırken AB’nin kendisi ise “boşanma” işlemini mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde sonuçlandırmanın yolunu ararken BREXİT, “Avrupa’nın yokolmaya başladığı” yönünde yorumlar yapan bazı kuşkucuların karanlık tahminlerini teyit etmedi. Belki de adadan yıllardır artarak gelmeye devam eden sert eleştirilerin Birlik üyesi devletlerde AB kuruluşlarına karşı beliren farklı derecede ve farklı sertlikteki radikal tutumlardan apayrı olduğu içindir bu.
Başkent Sofya’da “Brexit AB için yeni başlangıç” konulu bir tartışma toplantısı düzenlendi. Fransa Kültür Enstitüsünün Bulgaristan’daki şubesi tarafından düzenlenen toplantıya katılan “Avrupa Hareketi - Fransa” (Mouvement Europeen - France) Başkanı ve “Jacques Delors” Enstitüsünün eski müdürü Yves Bertoncini, Bulgaristan Radyosunun sorularını yanıtlama nezaketinde bulundu.
Yves Bertoncini, Büyük Britanya’da yapılan ve “BREXİT” tanımının doğmasına yol açan referandum sonuçları ile ilgili görüşünü paylaşırken şöyle konuştu:
“Benim için “BREXİT” hata anlamına geliyor. Tabii, Büyük Britanya vatandaşlarının demokratik seçimine saygı duymak gerekir, her ne kadar referandum sonuçları ikna edici olmadıysa da. AB’nden çıkmasına “evet” diyenlerin oranı yüzde 52 olurken “hayır” diyenlerin oranı yüzde 48 oldu. Fakat Birleşik Krallık, Rusya değil, herkes dilediği zaman ayrılabilir. Fakat bu yanlıştır, çünkü dünya çapında AB, dünya nüfusunun yüzde 6-7’si kadarını oluşturuyor. Birleşerek, değerlerimizi, sosyal modelimizi ve görüşlerimizi savunmak, bölünmekten daha iyidir. Dolayısıyla bunun Büyük Britanya için tam anlamı ile ulusal bir felaket olduğunu düşünüyorum, gördünüz gibi kendileri bile AB ile “boşanma” prosedürünü nasıl organize edeceklerini bilmiyorlar. Birileri “evet”, birileri “hayır” diyor, bazıları yeni referandum bile istiyorlar. Ve boşanmadan bahsettiğimiz için her boşanmanın bedeli var – onlar Avrupa’dan değil AB’nden ayrılıyor ve şimdiye kadarki ortakları ile yeni iletişim kurmaları gerekecek ve bu zaman alacak. Oysa Avrupa’nın şu anda diğer öncelikli hedefleri ve üstesinden gelinecek krizleri var – örneğin terörle mücadele, Libya ve Irak’taki istikrarsızlık, AB’nin doğu kanadında Vladimir Putin’in saldırgan tutumu ve ne yapacağı belli olmayan ABD Başkanı”.
BREXİT konusunda başmüzakereci olan Michel Barnier, Haziran ayının sonunda Bulgaristan’ı ziyaret ettiğinde prosedürün gerçekten zaman alacağını ve görüşmelerin kolay olmayacağını paylaştı, özellikle de “finans” bölümünde ve Birleşik Krallık’ta yaşayan, okuyan ve çalışan ve geleceklerinden dolayı endişeli olan 3 milyondan çok Avrupalının hakları ile ilgili.
“Gerçekten boşananlar, beraberliklerinin daha fazla sürdüremeyeceklerini kabul ediyor, fakat iş bununla bitmiyor. Giderler paylaşılacak, çocuklar düşünülecek, ki bu durumda Büyük Britanya’da yaşayan milyonlarca Avrupalı ve Avrupa’da bulunan İngilizler söz konusu. Birleşik Krallık’ın vatandaşları birkaç çeşit BREXİT ile karşı karşıyadır. Bir tanesi egemenliğin tamamen yenilenmesini gerektiriyor, ki bu olacak, diğeri korumacılık politikası ile ilgili, ayrıca liberalizme dayanan ve küçük piyasa olan AB ile değil, Asya gibi büyük piyasalarla ticaret yapılmasını gerektiren bir BREXİT türü daha var. Darbe Büyük Britanya’dan geldi, fakat top onların sahasında olmaya devam ediyor ve tam olarak ne istediklerini onlar bildirmeli. Çünkü Avrupa rahat bir şekilde kendilerine İsviçre, Norveç ve Kanada ile yapılan anlaşmalar türünden anlaşmalar önerebilir.”
Bulgaristan, AB Konsey başkanlığını yapacağı dönemde güdeceği öncelikli amaçları açıkladı ve bunlar arasında Batı Balkanlar’da yer alan ülkelerin AB’ye katılmaları olmaktadır. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 25 Ağustos’ta yaptığı Bulgaristan ziayreti sırasında Başbakan Borisov, bölge ülkelerinin katılımına ilişkin net plan ve takvim istedi .Büyük Britanya ile yürütülen zorlu müzakereler Avrupa’nın genişlemesi konusu arka plana itmeyecek mi? Ne de olsa AB’nin kapıları önünde 2011 yılından beri bekleyen Sırbistan gibi ülkeler var.
“Net plan ve takvim gerçekten gereklidir. BREXİT için bu 30 Mart 2019 tarihidir. Bu tarihten sonra Birleşik Krallık artık AB üyesi olmayacak, üye olan 27 ülke müzakereleri devam ettirme kararını vermezlerse, ki ben buna büyük ihtimal vermiyorum, diyor Yves Bertoncini ve şunu da ekliyor: Michel Barnier, BREXİT ile meşgul olmak üzere tayin edildi, Avrupa kendi içindeki işlere ve Avrupa’nın bir kısmı olup Avrupa perspektifine sahip olması gereken Balkanlar dahil komşuları ile meşgul olurken. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker görevine girdiği andan itibaren, Avrupa’nın genişlemesinin devam edeceğini, fakat bunun 2020 sonrasında olacağını açıkladı. 2019’da AP seçimleri yapılacak ve her şey çok net olacak. Tabii bütün balkan ülkelerinin aynı zamanda AB’ye katılması söz konusu değil, ancak perspektif nettir. AB’ye katılacak olan bir sonraki devletin Sırbistan’ın olacağı her şeyden bellidir.”
Fransa Cumhurbaşkanı Bulgaristan ziyareti sırasında Avrupa’nın Doğu ve Batı veya Avro Bölgesi içinde ve dışında olmak üzere ikiye bölünmesine karşı çıktı, fakat Bulgaristan “Birkaç viteste hareket eden Avrupa” konusunda hassas olmaya devam ediyor. Avrupa ülkelerinin birleşmelerinden bahsediyorsunuz, fakat bu bir ayırma şekli değil mi?
“Açıkçası “iki veya birkaç vitesli Avrupa” ifadesini hiç sevmem. Daha çok değişken geometrik şekiller söz konusu. Araştırmalar Bulgaristan halkının Avro bölgesine girmeye acele etmediğini gösteriyor, insanlar fiyatların zamlanmasından veya Brüksel tarafından daha sıkı kontrol uygulanmasından korkuyor belki. İsveçliler de Avro’ya geçmek istemiyorlar. Schengen söz konusu olunca ise vatandaşlar hemfikir. Onlar ülkenin Schengen alanının bir bölümü olmasını istiyorlar ve buna hazırdırlar. Jean Claude Juncker de bundan bir hafta önce bunu net bir şekilde söyledi. Bundan kısa süre öncesine kadar sözüm ona “Balkan yolunda” uygulanan denetim ve göçün izlenmesi ile ilgili sorunlar vardı, fakat Bulgaristan sınırında Avrupa Sınır Denetimi Ajansı kurulduğunda ve Bulgar ile yabancı gümrük ve polis görevlileri omuz omuza çalışmaya başladığında bu soruna çözüm getirildi. Bence Bulgaristan Schengen’e iki etapta katılacak – önce hava sınırları, sonra da göç akınlarının tamamen kontrol altına alınması üzerine deniz ve kara sınırları itibari ile. Şöyle veya böyle bu süreç 2020 yılından önce kanımca tamamlanacaktır” şeklinde konuştu Yves Bertoncini.
Çeviri: Tanya Blagova
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..