Angel Dobrev, günümüzde folklor çevrelerinde bilinen bir isim. Tüm hayatını, mesleğini, müziğe olan sevgisini tamamen gadulkaya adamış. Sanat yaşamında enstrüman ustalığı, besteciliği, şarkılara aranjmanı yapan müzisyenliği, gadulka öğretmenliği ve lutiye ustalığı, hep el ele gitmiş. Etropole’nin Yamna köyünde geçirdiği çocukluk yıllarında onu celbeden sadece gadulka sesi olmuyor, aynı zamanda dedesinden ilham alarak gadulka yapımına da gönül veriyor. Bu hatırasına Angel Dobrev “Dedemin gadulkası” eserini adamıştır. Adım adım gadulka çalma sanatında ustalık mertebine yükseliyor. 1982 yılından itibaren gadulka ustası Bulgaristan Ulusal Radyosu (BNR) Halk Müziği Topluluğunda solist olarak çalışıyor. Bu toplulukla beraber 400’den fazla kayıtlı eseri var. Aynı zamanda gadulka flüt, mandolin, kontrabası bir araya getirdiği müzik topluluklarda da yer alıyor. Besteci sanatında gadulka ile ilgili eski müzik mirasına sadık kalıyor. Gadulka derslerine de hiç ara vermiyor. Sofya Çocuk Sarayında çocuklara, Sofya Üniversitesinde ise öğrencilere gadulka dersleri veriyor.
Farklı uluslararası seminerlere, kurslara farklı ülkelerden meslekdaşları ile birlikte katılıyor.
60 yaşındaki Angel Dobrev sevdiği enstrümanla çocukluğunda kader buluşmasını anlatıyor:
“Diyebilirim ki, kader işini biliyor. İlk adımlarımı ilk öğretmenim olan Vasil Spiridonov ile Etropole okumaevinde yaptım. Ardından da Kotel Milli Folkor Sanatları Okulu geldi.Orada halk müzğinin güzelliği beni büyüledi. Daha sonra Plovdiv Müzik Akademisine devam ettim. Bulgaristan Ulusal Radyosu (BNR) Halk Müziği Topluluğuna gelince Atanas Vılçev ile beraber çalıştım. Aslında burada hepimiz Atanas Vılçev hayranıyız. Kendisi gadulkayı daha yüksek bir seviyeye taşımayı amaçlıyor.Bana gelince, ben halk müziğinin geleneklerine sadık kalmayı ve oradan da zamana taşımayı istiyorum. Aslında gadulka, herkesi hem neşelendirmeyi, oynatmayı ve ağlatmayı başarıyor. Gadulka, insan ruhunun derinliklerine iniyor, sesi ile hikayeler anlatıyor, öyle ki, bunu başka hiçbir enstrüman yapamıyor. 1969 yılına dönmek istiyorum. Babam bana bir gadulka satın aldı, hatta şu anda gadulkanın Yamna köyündeki evimizde halı üzerinde görür gibi oluyorum. Okuldan döner dönmez gadulkanın tellerinde parmaklarımı gezdirdim, ama giç bir melodi çıkmadı. Daha sonra yayın reçinelenmemiş olduğu ortaya çıktı. Ama bu benim ilk hayal kırıklığımdı. Ve müzik maceram işte böyle başladı...Gadulka, Bulgar geleneğinin bir parçasıdır. Yabancılar onu daha fazla ekzotik bir yaylı çalgı olarak kabul ediyor. “Yabancılar bizim folklorumuzu çalacak” diyenlerle aynı fikirde değilim. Bunun olma ihtimali sıfırdır, hatta Bulgar halk enstrumanında çalmayı öğrenebilseler bile. Çünkü onlar bir Bulgar gibi bu çalgıyı çalamazlar. Bulgar folkloru, doğamızda olan bir koddur. Ülkemizde gençlerin halk müziğini beğendiklerini düşünüyorum. Bize, öğretmenlere düşen görev çok önemlidir. Gençlere giden yolu bulup onlara Bulgar halk müziğinin güzelliğini göstermek gerek.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
“ Zaydi, Zaydi, Yasno Slantse ”- Bulgaristan'ın en güzel ebedi halk şarkılarından biridir. En az beş yüzyıl boyunca bir melodi olarak var olduğuna inanılıyor. Lyuben Karavelov'un derlediği ve 1878 gibi erken bir tarihte Veliko Tarnovo'daki..
Dünyaca ünlü keman sanatçısı ve Amsterdam Kraliyet Concergebow Orkestrası Baş Kemancısı Vesko Pantaleev – Eschkenazy , doğup büyüdüğü Sofya’ya geldi. Vesko Eschkenazy, George Miltiyadoff ’un şefliğindeki Pleven Filarmoni Orkestrası ile birlikte..
Doğum gününe sayılı günler, “Arena Sofia” salonunda vereceği büyük konsere ise bir ay kala Lyubo Kirov, “Novo Sartse” (Yeni Kalp) albümünde yer alan bir single parçası daha, kalplere dokunan “Vsiçko e nared” (Her şey yolunda) şarkısnı tanıttı...