Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Dr. Hasan Efraimov: Bir gün dünyayı azıcık da olsa değişitrmeyi ve yaşamak için daha güzel bir yer haline getirmeyi başaracağımı biliyordum

Dr.Hasan Efraimov

Uzun zamandır Sofya’da bir tiyatro temsilinden çıkanları ağalarken görmemiştim. Fakat kendini “Deliorman’ın cocuğu” olarak nitelendiren Dobriçli yazar Dr. Hasan Efraimov’un yazdığı ve tiyatro oyuncusunun Krasimir Demirov’un sahnelediği tek kişilik oyunu “Canki v Manhatın”, (Manhattan’da deli erikler) oyunu herkesi ağlatmayı başardı. Ve ne ilginç, oyunun baş kahramanı sözüm ona “deli eriklerin çiçekleri” olmuştu. Manhatın’ın merkezinde yaşayan Bulgaristan göçmenlerin ortak rüyası, baba evinde yetişen deli eriklerin çiçekleri ve deli erik dallarının şiddetli rüzgar sırasında çıkardıkları sesler.

Bu rüyaların peşine düşen birkaç Bulgaristanlı dost, New York'un, ticari, kültürel ve finansal merkezi Manhattan’ın tam göbeğinde özel olarak Bulgaristan’dan getirilen farklı cins deli erik (can eriği) çekirdeklerini dikmeye karar veriyorlar. Fakat birkaç yıllık denemelere, tüm gübrelere rağmen ekilen saksılara ve özel hazırlanmış bahçelere rağmen deli erikler, bırakın çiçek açmayı, kök bile salmıyor. Baba ocağındaki hatıralarıyla yanıp tutuşan göçmenlerden bir tanesi, “Bulgaristan’ın sembolü güldür, oysa burada Manhattan’da her köşebaşında istemediğin kadar gül var. Gelin Bulgaristan’ın sembolünü deli erik çiçeği yapalım” teklifinde bulunuyor.

Yazar Hasan Efraimov, genç nesile gönderme yapmadan da geçememiş. Oyunun baş kahramanı, çocukların, babalarının deli erik rüyalarına, Bulgaristan’da kalan baba ocağı hatıralarına nasıl güldüklerini de kaleme almış...

“Canki v Manhatın” (Manhattan’da deli erikler) oyunu Sofya'da sahnelendi.“Canki v Manhatın”, (Manhattan’da deli erikler) oyununu sahneye koyan Krasimir Demirov “Bulgaristan’ı terkedip hayalerin peşinden gidip yurtdışına yerleşen Bulgaristanlıların mutlu olmasını isterim. Fakat, her an yıkılmakla yüz yüze gelen bir evin onları beklediğini, yoıllarını gözlediğini unutmamalıdırlar. Buraya gelip, bu toprağa bir fidan dikmeleri gerektiğini unutmasınlar, öyle ki ardından, onlar ve çocukları için Bulgaristan’dan bir hatırası olsun. Çok etkileyici bir eser, olağansütü bir yazar, diyebilirim. Bu oyun üzerinde çalışamalrıma başladığım zaman, oyunun ruhunu olduğu gibi aktarabilmem için, dua ediyordum.” dedi.

Tiyatro oyuncusu Krasimir Demirov’a “Bulgaristan Radyosunun arşivindeki kayıtların büyük bir bölümü hep gurbeti ele almış. Gurbetteki evlatları, eş ve dostu anlatmadığımz program, aramayan dinleyicimiz yok gibi. Bizde bir deyim vardır”Gurbetin yolu uzak” diye. Sizin temsiliniz de tam anlamıyla bizim türkü ve şarkı, gurbet konusunun devamı sayılır, değil mi” deyince bakın ne cevap verdi:

Krasimir Demirov“Hepimizin içinde bir acı var. Gurbette eşi, dostu, evlatları, yakın akrabası olmayan Bulgaristan vatandaşı yoktur. Benim oğlum da çok uzaklarda. Geldiği zaman bana “Baba, birşeyler almak için sana para vereyim mi?” dediği zaman benim içim sızlıyor. Sızlıyor, çünkü çocuklarımızın yurtdışına göçetmesine neden olan ve bize baskı yapan bir ülkede yaşadığım için kendimi küçük düşmüş hissediyorum. Çünkü bırakın uçmaya, bu devlet yüzmeye bile izin vermiyor.”

Doğal olarak yetenekli tiyatro oyuncusuna bu soruyu da sormadan geçemedim:

Kaç yıl sonra deli eriğin çiçekleri unutulacak, acaba?

“Ah, bunu bilemem?Ben, Bulgaristan’dan dışarıya çıkmayan insanlardanım. Yurtdışında seyahat etmeyi severim, fakat en fazla 1 aylığına. Sonra tekrar buraya dönüyorum. Beni birşeyler geri çektiğinden dolayı değil de, burada olmak bana iyi geliyor, burasına ihyiyacım var. Tam şimdi Noel Yortusunun arifesindeyiz. Ben Noel’i, ailemle, milli kıyafetlerle kutlayacağım. Çünkü yurtdışından gelen çocuğuma ve aileme de geleneklerimizi, bizim var olmamızı, Bulgaristan’ın var olması için elinden geleni yapan atalarımızı hatırlatmak istiyorum. Aksi takdirde aile bağları çok çabuk kopuyor ve deli erik çiçeklerin kokusu çok çabuk unutulacak.”

Sofya temsiline saatler kala Dr. Hasan Efraimov şu satırları yazdı:

“Orada bir yerlerde, Deliorman’da küçük bir çocuğu hatırlıyorum. Küçük bir evde yaşıyordu. Daha doğrusu bir sayada. Hayvanlar, sarı çamurla sıvalı duvarın diğer tarafında bulunuyordu. Küçük çocuğun hayatta hiç bir şansı yokstu. Hayallarının bittiği yerde doğmuştu çünkü. Fakat geceleri herkes uyuduktan sonra o, yıldızların hayalleriyle yaşıyordu. Biliyordu ki, bir gün dünyayı az da olsa değişitrmeyi ve yaşamak için daha güzel bir yer haline getirmeyi başaracaktır...”


Fotoğraflar: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Berlin’de sevilen film, tiyatro ve televizyon yıldızı Tatyana Lolova vefa gecesi

Bu akşam saat 19.00'da Berlin’deki Bulgaristan Kültür Enstitüsü 'nde "Son Gösteri" filmi gösterime girecek ve "A'dan Z'ye Tatyana Lolova" kitabı nın tanıtımı yapılacak. Vefa gecesi, Ulusal "Tatyana Lolova 90 Yaşında" Programının bir parçası..

Eklenme 08.05.2024 08:19

Fotoğrafçı Valery Poshtarov dünyanın dört bir yanından babaları ve oğulları el ele tutuşturuyor

Giderek biribirinden uzaklaşan bir dünyada, el ele tutuşmak sessiz bir duaya dönüşüyor - yeniden bir araya gelmenin bir yolu". Dünya Fotoğraf Organizasyonu'nun web sitesinde, fotoğrafçı Valery Poshtarov’un “Baba ve oğul” projesinin tanıtımı böyle..

Eklenme 04.05.2024 04:10

İkonograf Ekaterina Titova: "Bulgaristan çok güzel! Onu sevin ve değerini bilin!

Biyoloji ve kilise ikonaları arasındaki bağlantı, kendini bilime adamış kişiler için bilinmez ve anlaşılmazdır.  Her şeye mantık yoluyla yaklaşmaya alışık biyoloji bilimleri doktoru Ekaterina Titova için kilise ile bağlantısı kendiliğinden müzikle..

Eklenme 27.04.2024 06:10