İstanbul’da Haliç’te “Sveti Stefan” Bulgar Kilisesinin açılışı ve resmi törendeki mesajlar çok konuşuldu. İki ülke devlet liderleri ve önde gelenleri bir araya gelerek, tarihi kilisenin kapılarını yeniden ibadete ve turistlere açtı, asırlık tarihi ve kültürel eseri onararak, yeniden İstanbul’a ve cemaate kazandırdı. Ancak bu kilisenin asıl sahipleri İstanbul’da yaşayan Bulgarlar.
Seçkin, aydın, elit bir topluluk halinde yetişen bu Bulgarlar, bugün de İstanbul’da önemli mevkilerde bulunuyor, toplum içinde iyi bir konumda yer alıyor. Demir Kilise açılışında tanıştığımız İstanbul Bulgarları da duruşlarıyla, öz güveniyle, toplumdaki mevkileriyle dikkatimizi çekti. İlerlemiş yaşında rağmen endamı ve heybetiyle ilgi çeken bir İstanbul Beyefendisiyle tanıştık.
Kiryaki Liazi, İstanbul’daki Bulgar topluluğu hakkında mikrofonlarımıza şunları paylaştı: “İstanbul’daki Bulgar topluluğu Bulgaristan’dan ve Balkanlardan gelmiştir. Bizim buradaki topluluk genelde Ege Makedonya bölgesinden gelmiştir. Ekzarhlık Vakfı Başkanı Vasil Liazi benim kuzenim. Atalarımız, dedelerimiz Kostur şehrinden göç etmişlerdir. Dedemin ve babamın köyü ise Komuniçevo. Babam 1926’da İstanbul’a annesiyle beraber gelmiş. Ondan evvel amcam gelmiş, ondan önce ise dedem gelmiş. Ben köyüme, Komuniçevo’ya gittiğimde 150 senelik, hatta daha da fazla arşive eriştim ve bizim ailenin soy ağacını çıkardım. Benim gibi İstanbul’daki Bulgarların bir çoğunun soy ağaçları vardır”.
Buradaki yaşantınızdan bahseder misiniz ve “Sveti Stefan” Kilisesinin açılması size neyi ifade ediyor?
“Sveti Stefan Kilisesinin açılması bizim için büyük sevinç kaynağı. Bizim Bulgar topluluğu için bir sevinç, bir heyecan ve kıymetli bir duygu yaratmıştır. Bundan dolayı biz Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gösterdiği ilgi ve hassasiyete teşekkür ederiz. Aynı zamanda törene katılan Bulgaristan başbakanı Boyko Borisov teşrifleriyle bu güzel eseri biz meydana getirdik. Ben bu kilisenin yönetiminde uzun seneler çalıştım. Şimdi de eski koro elemanı olarak, dini koroyu yönetiyorum. Cemaatte, kilisede her Pazar günü ayine iştirak ediyorum ve koruyu yönetiyorum”.
Bulgar Kilisesi sadece dini değil, kültürel fonksiyon da yürütüyor. Burada Bulgar dili de öğretiliyor. İlgi var mı?
“Üç seneden beri Pazar Bulgar okulumuz var. Son zamanlarda öğrenci sayımız iyice artmaya başladı. Hatta ne kadar sevindiricidir ki, Bulgaristan’dan gelen ve Bulgar asıllı olmayan vatandaşlar da buraya geliyorlar, çocuklarınızı getiriyorlar. Soydaşlar, göçmenler çocuklarını getiriyorlar. Her Pazar buradalar. Bu ne kadar güzel dostluk, güzel bir kardeşlik örneği. Buraya çocuklarını Bulgarca öğrenmeye getiriyorlar. Bu güzel bir kardeşlik işaretidir”.
Fotoğraflar: Sevda Dükkancı
Yaban domuzu avlama sezonu bu hafta sonu sona erdi. Polis ve ormancılar kapsamlı denetimler uyguladı. Bu av sezonunda birçok kaza meydana geldi ve “kaza kurşunuyla” dört avcı öldü. Bulgaristan’da avcı gruplarının toplu olarak yaban..
Tükenmez kalem, yangın söndürücü, hologram ve Basics programlama dili Macaristan’da yapılan icatlardır. Bu bilgileri “Made in Hungary” (Macaristan’da yapılmıştır) interaktif sergide öğreniyoruz. 10-16 yaş arası öğrencilere yönelik olan sergi..
Razgrad Belediyesinden verilen habere göre, ildeki tüm okullarda bayram günleri, insani değerler ve aile ilişkilerini kapsayan bütün günlerin yer aldığı takvimler ders odalarına yerleştirilecek. Çocuklarda ve Reşit Olmayanlarda Toplum Karşıtı..
Bulgaristan Ulusal Radyosu’nun 1936 yılında kısa dalga üzerinden başlayan Yurtdışı yayınlarının tarihi, dinleyicilerimiz için ilginç ve neredeyse..