Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgar arkeolojisinin bulgular ve define avcıları arasındaki durumu

БНР Новини
Photo: BGNES

Bulgaristan Bilimler Akademisine(BAN) bağlı Ulusal Arkeoloji Enstitüsü 11. defa olmak üzere “Bulgar Arkeolojisi 2017” sergisini açtı.Geleneksel olarak yılda bir kez düzenlenen teşhirde, yıl içinde arkeologların bulduğu eserler zengin fotoğraf destekli sergiyle gözler önüne sunuluyor. 14 Şubat Arkeoloji Günü dolayısıyla açılan forumda 22 arkeoloji tesisinden 340 yeni bulgu eserler ve 50 araştırmadan posterler sergileniyor.  

Sergi açılışından önce geleneksel olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan arkeolog doktor Kamen Boyaciev “Bu belki şimdiye kadar yaptıklarımız arasında en zengin ve kapsamlı sergi oldu. Bulgular en eski tarihlerden başlayarak, orta ve geç Paleolitik döneme uzanıyor, Geç Ortaçağ yıllarına kadar varıyor” dedi.

En eski bulgular arasında Güneybatı Bulgaristan’da Damyanitsa köyünden seramik eşyalar var. Oradaki kazılarda bulunan eserlerin M.Ö 6. asırdan olduğu tahmin ediliyor. Oradaki bulgulardan daha eski olanları da var. Ancak Damyanitsa’daki objeler seramik ustalarının bu kadar yıl önceki zengin sanatsal yaklaşımlarını gözler önüne seriyor.

Seramik eşyaları. Geç Cilalı Taş devri, MÖ VI. yy. sonları.Blagoevgrad’a bağlı Damyanitsa eski tarihi köyünde.2016 yılında ülkede en fazla altın bulgular ortaya çıktı. 2017 yılı ise M.S 10.- 14. yüzyıl Ortaçağ Bulgaristan döneminden “pırlanta bulgular” yılı oldu.

Antik kırmızı krater(şarapla su karışım kabı). MÖ V. yy’ın ikinci yarısı Apolonia Pontika(günümüz Sozopol). Eros’un bronz figürü. Roma dönemi, MS I. yy, Antik Serdika, “Sv. Nedelya” meydan alanı, Sofya. Melek Cebrail’in sabuntaşı ikonu. X-XI. yy. Sonları Ortaçağ şehri Trapezitsa.“O zaman en altın yıldan bahsediyorduk. 2017 belki o kadar “altınlı” değil, fakat eser bakımından çok çeşitli ve zengin bir arkeolojik yıl oldu. İtiraf ediyorum, bazı eski eserler var, ilk defa bu kadar iyi muhafaza edilmiş ve bu kadar zedelenmeden kalmış olarak görüyorum. Örneğin Debelt köyünde bir bronz flüt bulduk, Pliska’da bir meşale taşıyıcısı ortaya çıkardık.

Bronz flüt, 2. yy. Deultum Roma şehrinin nekropolü, günümüz Burgas, Debelt.Damyanitsa’da çok zengin seramik koleksiyonu ortaya çıkardık. Bunlar M.Ö 6.- 5. yüzyıldan kalan eserlerdir ve bu kadar iyi muhafaza edilmiş olmaları hayret uyandırıyor.

Yeşim taşı kemeri. 14. yy. Kaliakra Ortaçağ şehri.Trapezitsa’da süslemeleri çok iyi korunmuş ikon bulduk. Kaliakra’da yeşim taşı bir kemer tokası bulduk. Yapımındaki ustalık ve detayların inceliği bugün gerçekten insanı şaşırtıyor. Günümüz Varna’ya kadar nasıl geldiği de soru işaretleri yaratıyor”.

Söz konusu kemer tokası Yuan Hanedanlığı döneminde (1206-1368) Çin’de yapılmış ve 14. Asırda Bulgar topraklarına getirilmiş. Dolayısıyla o yıllarda Bulgarların bu Uzakdoğu ülkesiyle bile ticaret yaptığı ortaya çıkıyor.

Ulusal Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Doçent Doktor Lüdmil Vagalinski Bulgar ve Avrupa arkeolojisinde bazı önemli sorunları da dile getirdi. Arkeolojik araştırmalar yapmak üzere bazı özel birliklere izin veriliyor. Şimdiye kadar mevcut yasalara göre sadece devlet kurumları arkeolojik kazılar yapabilirdi. Ancak yeni düzenlemeyle STK olan bazı özel kurumların da araştırmalar yapmasına izin verilmesi isteniliyor. Doçent Doktor Vagalinski bir çok Avrupa ülkesinde özel arkeoloji düzenlemesinin olumlu sonuçlara yol aömadığını bildirdi. Bulgaristan’da bu sorun yasadışı define avcılarından dolayı daha da ciddi bir boyut alabilir:

“Avrupa’da ve hatta belki dünyada da 30 bin aktif çalışan kaçak define avcısının bulunduğu başka bir ülke bilmiyorum. En azından bu kadar var, daha fazla da olabilir sayıları. Bunlar hiç durmadan çalışıyor, kazıyor. Define avcılarıyla baş etmeye çalışan kurumlardan bu sayıyı biliyorum. Şimdilik onlarla mücadele başarılı değil”.

Bu problemleri bir tarafa atacak olursak, Bulgar arkeologları işini yapıyor ve “sistem çarkı dönüyor” dedi Vagalinski. Arkeoloji Enstitüsü’nün bundan sonraki sergisi “Antik Trakya’da spor” başlığını taşıyacak. Yeni sergi 1 Nisan tarihinde açılacak.


Fotoğraflar: Ulusal Arkeoloji Müzesi

Çeviri: Sevda Dükkancı




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kutsal Cuma – tevazu ve sessizlik günü

İsa Mesih'in çarmıha gerildiği gün, Hıristiyan cemaati için en hüzünlü gündür ve  Kutsal litürjinin yapılmadığı tek gündür . Komünyon ayini de yoktur, çünkü Tanrı’nın kendisi, Oğlu'nun çarmıha gerilmesiyle kendisini bir kurban olarak sunmuştur...

Eklenme 03.05.2024 05:05

Palmiye yortusunda ne kutluyoruz ve Tanrı’nın hayatımızdaki ziyaretleri nelerdir?

Kilise'nin Mesih İsa’nın Kudüs’e Giriş Bayramı'nda hatırlattığı bu coşkulu haykırışlarla, İsa Mesih Kudüs'te iyilik ve dünyada sonsuz yaşam umuduyla karşılanır. Bir gün önce, dört gündür ölü olan Lazar'ı diriltti. Bu mucizenin haberi, Romalıların..

Eklenme 28.04.2024 05:05

Bulgaristan Müslümanları ve Dinî-Kültürel Mirası

Müslüman-Türk nüfusunun geçmişi bin yıl kadar öncesine giden Bulgaristan’da esas Müslüman topluluğunun oluşumu, Osmanlı döneminde Anadolu’dan yapılan iskânlarla gerçekleşmiştir. Yaklaşık altı asırdır azımsanmayacak sayıda Müslüman nüfusun yaşadığı..

Eklenme 26.04.2024 14:10