İvan Mırkviçka Çek asıllı Bulgar ressamdır.Tabloları ders kitaplarımızı süsler. Bulgaristan'da Devlet resim okulunun kurucusudur. Kurtuluş yıllarından sonra Bulgaristan'ın kültüründe önemli yer alan bir kişidir. En ünlü tablolarından birinin ismi 'Rıçenitsa'. Mırkviçka Prag güzel sanatlar akademisi ve Münih akademisinden mezundur.
Mırkviçka’nın bilinmeyen bir eseri bir asır boyunca gizli kaldı. “Son akşam yemeği” başlıklı tablo bir asır boyunca gizli kaldı. Bir aşıran sonra gün ışığına çıkarıldı ve herkes şaştı, hayret etti. Göz kamaştırıcı bir tablo. Gerçi bu konu , Hz.İsa’nın son akşam yemeği ressamlar tarafından en sık işlenen konulardan biridir. İsa’nın son akşam yemeği bir masa etrafındadır. Hz. İsa ve havarileri var o masada. Burada ilginç olanı, konuyla ilgili tabloyu Batı Avrupalı ressamın değil de, bir Çek asıllı Bulgar ressamın, İvan Mırkviçka’nın resmetmesi.
Varsayımlara geçersek, her halde eser yıllar boyunca soylu bir ailenin salonunu süslemiştir. Ondan sonra kim bilir kim yerleşmiş bu eve. Tablo atılmış. Toz , nem, küf içinde kalmış. Mırkviçka’nın “Son akşam yemeği” tablosu bundan 30 yıl önce Plovdivli galeri sahibi Dimitır İncov’un eline geçer. İncov tabloyu çok kötü bir durumda olduğu sırada satın alır. Birkaç kez restore eder, nihayet çok çaba sarf eder ve sonunda tablo orijinal parlaklığına kavuşur. Koleksiyoncu Mırkviçka’nın bu eserini nerede ve nasıl keşfettiği konusunda ayrıntıları vermiyor. En önemlisi şimdi bu tablonun başkent Sofya’da “Şipka” No 6 sergi salonunda izleyicilerin karşısında olması.
“Son akşam yemeği” bir çok kez resmedilmiştir. Konu iyi bilinir. Ancak Mırkviçka’nın tablosunda soru işaretleri çok. Birincisi – Hz.İsa’nın sol omuzunun arkasında kim duruyor. Yohan mı, Meryem mi?
Koleksyoncu Dimitır İncov şöyle diyor: ‘Kesin cevap veremem. Çok ciddi araştırma gerektiriyor bu soru. Gerçekten Yohan olmayabilir. Son yıllarda çıkan çağdaş romanlara dayanırsak Dan Brawun’un yorumlarını okursak, öykü karmakarışık. Mırkviçka’nın tablosunda bir başka özellik var. Çoğu ressam “Son akşam yemeğini” yatay bir şekilde resmeder. Mırkviçka ise dik koyuyor figürleri. Figürler bir piramidi oluşturuyor. Belki de bundan dolayı figürler çok canlı, dinamik görünüyor. Yüzlerine derin bir psikolojik ifade yansıyor.
Koleksiyoncu devam ediyor:“Son akşam yemeği” versiyonlarının çoğunda Hz. İsa maddi dünyadan kopmuştur. Ve masanın üzerinde sadece bir ahşap bardak , birkaç boş tabak ve ekmek var.
Yahuda’nın yerine gelince Leonardo’da masanın kıyısında, gölge içinde. Mırkviçka’da ise masa kıyısında değil. Yohan veya Meryem’in arkasındadır. Ve karşımızdadır. İlk kez bu şekilde resmediliyor. Elinde de bir kese var. Onun hainliğinin simgesi.
İlginç bir soru daha var. Mırkviçka bu eseri ne zaman çizmiş? Çünkü tablo üzerinde tarih okunmuyor. Koleksiyoncuya göre Mırkviçka bunu daha Çekya olduğu zaman çizmiş, yani 1881 yılı öncesi. Bulgaristan’a gelmeden önce. Bulgaristan’a gelince Mırkviçka Bulgar güzel sanatının temelini atanlardan biri oluyor. Neden eserini birinin evinde saklamayı yeğlemiş acaba? Cevap basit de olabilir. Bazı dini kanunlara aykırı düşüp muhtemelen kiliseyi öfkelendirmek istememiştir.
Fotoğraflar: Diana Tsankova
Türkçesi: Müjgan Baharova
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...