Lyudmila’nın isim konusundaki duyarlılığın temelinde özel bir hikaye de yatıyor. “Ben beklenenden çok daha erken dünyaya gelmişim, ve o zamanlar hayatta kalıp kalmayacakları belli olmayan bebeklere hemen isim verilmezmiş, bunun yerine bu bebeklere numara verilirmiş.Bu şekilde ben hayatımın yaklaşık bir haftası bir numara olarak var olmuşum. Ve bu sebeplebir isim sahibi olma aşamasına gelebildiğim için, kendimi çok şanslı hissediyorum.”
Bütün Bulgaristan toplumunun 1944 yılında Bulgaristan’da gerçekleşen komunist devriminin kurbanı olduğunu düşünüyorum, diyen roman yazarı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yargılamak değildi niyetim, sadece anlatmak istiyordum”.
Kronolojik olarak,olayların başlangıcı Bulgaristan Yahudileri’nin İkinci Dünya Savaşı esnasında kurtarılması ile başlar. Ancak romanın en merkez noktası ve en ağır basan tarafı, Bulgaristan Türkleri ile ilgili olan kısmı, diyen Lyudmila Mindova bir çocuk hatırasını da paylaşıyor:
“Türklerin isimlerini değiştirdikleri dönemde çok küçük olmamakla beraber çocuktum. Romanda da anlattığım şekilde bir gün sınıfımıza öğretmen girdi ve bugünden sonra sınıf arkadaşınız Alişin adı artık Aliş değil dedi. Bu hatıra sürekli bende kaldı ve beni rahatsız etti, taa ki bu kitabı yazana kadar”.
“Türkler isimlerini geri aldı tabii ki daha sonra. Ancak bu Türklerin büyük kısmı hiç geri dönmedi. Yahudilerin de dönmediği gibi. Bulgarların da dönmüyor oldukları gibi. Dahası da var. Gitmeye devam ediyorlar. Ne zamana kadar böyle devam edecek ki bu durum?”
Sibel Mustafa’nın “İsme dair bir roman” kitabının yazarı Lyudmila Mindova ile yaptığı söyleşiyi ekli ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
“Bansko Film fest” ekibi 23. kez, 39 ülkeden 75 film gösterisi vasıtasıyla izleyicileri dünyanın en sıra dışı noktalarına götürecek. Festivalin..