Bundan bir süre önce radyomuza üç minik konuk geldi. Onları özellikle stüdyoya davet ederek, güzel bir sohbete daldık. Önce tanıştık, sonra sorduk, yaz tatili, arkadaşlıklar, müzik, halk oyunları, hayaller, planlar, derken Stefan, Sofiya ve Nikola ile unutulmaz bir beraberlik geçirdik. Nikola ve Stefan abi kardeş, Sofiya da onların yakın arkadaşı.
Nikola: “Ben Almanya’dan doğdum, orada yaşadım, ama şimdi Bulgaristan’da bulunan Sofya’da oturuyorum. 11 yaşındayım. Beşinci sınıf olacağım. Tatil çok, çok çok iyi ve hızlı geçiyor. Okulumun adı “Erih Kestner”, Sofya Lülin 6 semtinde bulunuyor. Kardeşim Stefi de orada okuyor. Resim çizmeyi seviyorum, halk danslarını seviyorum”.
Sofiya: “Benim adım Sofiya. Almanya’da doğdum. Ben 11 yaşındayım. Almanya’da yaşamışız önce, sonra iki yıl İtalya’da, şimdi de Belgrad, Sırbistan’da oturuyoruz. Yaz tatilini burada, Sofya’da geçiriyorum. Yaz aylarında müzik, keman derslerine gidiyorum. Yaz aylarında arkadaşlarım Niki ve Stefo ile bir müzik okuluna gidiyoruz. Sofya’da müzik okulumuzun adı “Modum”.
Stefan: “Benim adım Stefan. Ben de Almanya’da doğmuşum, fakat Sofya’ya taşınmışız. Çünkü öyle…Ben 7 yaşındayım ve “Erih Kestner” okulunda okuyorum”.
Alman okulunda okuyan iki kardeş Stefan ve Niki çok iyi Almanca biliyor. Sofiya da orada yaşadığı için Bulgarca, İtalyanca, Sırpça’nın yanında Almanca da konuşuyor.
Nikola: “Ben gitar ve piyano çalıyorum. Yaz tatilinde denize gidiyoruz. Şimdi müzik kursundan sonra yine gideceğiz denize. Sofiya ve Stefo ile beraber olacağız tatilde. Halk oyunları grubuna katıldım. Noel konserinde Kültür Merkezi NDK konserinde beni televizyonda verdiler. Beş yaşından beri halk danslarına gidiyorum, farklı yarışmalara katılıyoruz”.
Nikola yurt dışında doğmuş, ilk çocukluk yıllar Almanya’da geçmiş, ancak Bulgarcayı unutmamış:
Nikola: “Ben Bulgarcayı unutmadım, çünkü evde hep Bulgarca konuşulur. Bulgar halk oyunları çok özgür. Ben de böyle serbest oyunları severim. Seçim yaparken ailem bana halk oyunlarını önerdi, ben de deneyeyim, beğenmezsem çıkarım dedim. Ama artık altı yıldan beri bıkmadım”.
Sofiya: “Ben kemanda çalmayı çok seviyorum, çünkü çok güzel ses çıkarıyor. Kolay bir enstrüman değil, fakat o beni çok iyi ifade ediyor. Seviyorum kemanı. Büyünce müzikle devam edeceğim. Meslek seçmedim. Eminim ama kemanla devam edeceğim”.
Stefan şimdi çok heyecanlı günler geçiriyor. Sayılı günler sonra birinci sınıfa başlayacak:
Stefan: “Süper çok heyecanlıyım. Bazı çocuklar ilgilenmiyor. Onlar hala bebek oyunlarıyla ilgileniyor. Ben ise bütün sene okumakla meşgulüm. Yazın ise yaz tatilindeyim. O zaman benim de oynamaya zamanım var .
Stefan’ın elinde çok zor telefon İpad görürsünüz. Yedi yaşındaki çocuk, biz- büyüklere bile ders verircesine konuştu:
Stefan: “Ben farklı çocuklarla oynamayı seviyorum. Alman çocuklarıyla, Bulgar çocuklarıyla, başka milletlerden olanlarla…”
Sofiya: “Sırbistan’da dil biraz zor. Bulgarca’dan daha farklı. Gene anlaşıyorsun, ama epey farklılıklar da var. Orada okuldan arkadaşlarım var. Onlar çok iyi çocuklar”.
Sofiya 11 yaşına Almanya, İtalya, Bulgaristan, Sırbistan gibi devletlerde yaşamayı sığdırmış bir küçük kız. Acaba neresini en çok beğenmiş?
Sofiya: “Genelde İtalya’yı en çok beğeniyorum. Bulgaristan’ı yaz tatillerinde seviyorum. Geri dönüp, arkadaşlarımla buluşmak çok güzel. Ailem, yakınlarım burada”.
Stefan, Nikola ve Sofiya müziği, dansı, oyunları, okumayı sevdiği gibi, hayvanlara karşı da çok duyarlı. Hayvan sevgisini de içinde barındıran minikler, evlerinde de hayvanları var.
Stefan: “Ben sabırsızım. Söylemek istiyorum. Ben ve abimin bir balık ve iki kedimiz var”.
Kediler balığı yemez mi dersiniz?
Stefan: “Hayır. Kediler bizim diğer evimizde. İhtiman’a yakın köyümüzde bu kediler”.
Stefan, Nikola, Sofiya çok yakın ve samimi bir grup oluşturmuşlar. Hatta Stefi ile Niko abi- kardeş olsa da, aralarındaki bağlar arkadaşlık boyutunda da bulunuyor. Beraber müzik okuluna gidiyorlar, halk oyunları kurslarına beraber, hep beraber deniz tatiline aileleriyle birlikte gidiyorlar. Duyalım bakalım, ne düşünüyorlar arkadaşlık için?
Nikola: “Biz Sofiya ile üç yaşından beri arkadaşız. Stefo ve Sofiya ise 6 yıldan beri arkadaş”.
Yedi yaşındaki Stefan, radyoyu çok sevdiğini söyledi ve mikrofon karşısında kendisini çok mutlu hissetti. Daha önceleri de anaannesiyle radyoya geldiği varmış:
Stefan: “Radyo epey değişmiş. Ben de çok şeyi unutmuşum. Ben daha beş yaşındayken gelmiştim. Büyünce ne olacağım bilmiyorum. Daha çok planlar var, daha çok düşünmem lazım”.
Nikola ise şimdiden daha radyo, televizyonculuğa hazır. Doğru mu tahmin ettim acaba?
Nikola: “Evet, ben gazeteci, muhabir olmayı hayal ediyorum. Bakalım. Olunca size haber vereceğim”.
Çocuklarla stüdyodan ayrılırken gözlerim yaşardı. Arkadaşlık, mutluluk, özgürlük, hayvan ve insan sevgisi, bağlılık ve sevecenliğin bir arada yaşatıldığı bir yeni dersi daha almış oldum. Umarım siz de bu küçük arkadaşlarımızla tanışmaktan mutlu oldunuz!
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..