Yeni ulusal devrimin arifesinde
Güney Bulgaristan halkı Berlin Konresi kararlarına şiddetle karşı çıkıyor. Bütün bunlar Berlin Kongresi kararlarını bir nevi etkiliyor. Bu bölgeye Osmanlı askerleri girmiyor, ordu ve güvenlik güçleri ise Bulgarların hizmetindedir, yönetim nispeten demokratik olurken bölgesel yönetim meclisi için serbest seçimler düzenlenmektedir ve serbest basın mevcuttur. Sultan ilk defa Bulgar kökenli Osmanlı politikacısı olan Aleko Paşa Bogoridi’yi vali olarak atıyor. Burada ilginç bir ayrıntı v ar – Aleko Paşa Bogoridi, Plovdiv’e başında Bulgar kalpağı ile geliyor ve bu da iyi bir işaret olarak kabul ediliyor.
Doğu Rumeli’nin Bulgaristan’dan yapay bir şekilde ayrılmasına rağmen hem ekonomi, hem de kültür alanında iyi gelişmektedir. Fakat birçok Bulgar için bu satüko kabul edilemez. Doğal olarak Doğu Rumeli ile birleşme, tüm Bulgar topraklarının birleşmesine giden ilk adım olarak kabul edilmektedir. İki Bulgaristan’da da ulusal soru, siyasi tartışmalarda ağır basıyor. Doğu Rumeli’de seçimler yakında birleşme vaatleriyle kazanılıyor. Fakat kimse bunun nasıl olacağını bilmiyor. Her “iki Bulgaristan’dan” birçok Bulgar politikacının kurduğu uluslararası ilişkiler ise son derece cesaret kırıcıdır. Tüm büyük Avrupa ülkelerinin resmi tutumu, birleşme olacak, ancak “şimdi değil, başka bir zaman” şeklindedir.
Birleşme
1885 yılında ünlü politikacı ve gazeteci Zahariy Stoyanov’un Doğu Rumeli birleşme hareketinin başına geçmesiyle birlikte durum değişiyor. Kendisi, 1876 Nisan Ayaklanması organizatörlerinden az sayıda sağ kalanlardandır. Doğu Rumeli’de Zahariy Stoyanov, lider ve gazeteci olarak yeteneğini tam olarak kanıtlarken Bulgar Gizli Merkez Devrim Komitesi’ni de kuruyor.
1885 yılında gerginlik artıyor. Doğu Rumeli birleşme mitinglerin sayısı artarken polislerle çatışmalar da meydana geliyor. Eylül başında yer yer ayaklanmalar meydana geliyor ve yönetim bunları bastırmaya çalışıyor. Fakat Bulgar Gizli Merkez Devrim Komitesi tüm çabalarına başkent Plovdiv’e yönlendirirken ordu ve jandarmayı birleşme davası için kazanmıştır. 6 Eylül arifesinde binbaşı Danail Nikolaev komutasındaki ordu, Plovdiv’i ele geçiriyor. O dönemin Plovdiv Genel Valisi Gavril Krısteviç, “Ben de bir Bulgar’ım” sözleriyleyönetimi teslim ediyor. Kurulan geçici hükümet, birleşik Bulgaristan yönetimini üstlenmek amacıyla Bulgaristan Prensi Aleksandır Batenberg’i Plovdiv’e davet ediyor.
Birleşme ve drama ile savaş arasında gelip giden dünyada mutlu sonuç
Birleşme, zor durumlarda bileBulgarların kendi kaderini belirleme gücüne sahip olduklarını gösteriyor, çünkü Avrupa jeopolitikasındaki değişikliklerden önce hareket ediyor.
Birleşmeden sonra Bulgaristan tarihinde artık mucizeler meydana gelmiyor. İki Bulgaristan’ın birleşmesi birçok iç siyasi çatışmala yol açıyor. Birleşme, Bulgaristan’ın en yeni tarihinde yıldız anı, Bulgaristan'ın en büyük başarısı olarak geçiyor. Birleşme – gerçek bir tarihi efsane.
Çeviri: Şevkiye Çakır
“Nikola Y. Vaptsarov” Varna Deniz Harp Okulu 144. Kuruluş yıldönümünü kutladı. Eğitim kurumu, yüz elli seneye yakın bir süredir denizcilikle ilgili farklı profesyonel alanlarda uzman eğitimi trendlerini takip etti. Okul, 1881 yılında..
Allah’ın insanlar içinden seçip insanlığa ilâhî nuru ulaştırmak için gönderdiği ve vahye mazhar kıldığı son peygamber Hazreti Muhammed (s.a.s.), Receb ayı girdiğinde bir dualarında Rabbine şöyle yakarmıştır: “Allahım! Recep ve Şaban aylarını bizim için..
2025 yılına merhaba dedik. Her yenilik insana yeni ümitler aşılamaktadır. Dolayısıyla eski yıla elveda derken yenisine daha umutlu gözlerle girmekteyiz. Umutlarımızı perçinleyen bir özellik ve güzellik var bu günlerden, mübarek üç ayların başlangıcı ile..
Allah’ın insanlar içinden seçip insanlığa ilâhî nuru ulaştırmak için gönderdiği ve vahye mazhar kıldığı son peygamber Hazreti Muhammed (s.a.s.), Receb ayı..
“Nikola Y. Vaptsarov” Varna Deniz Harp Okulu 144. Kuruluş yıldönümünü kutladı. Eğitim kurumu, yüz elli seneye yakın bir süredir denizcilikle ilgili..