Bir protestoların tek başına bir şeyleri değiştirebileceğini düşünmek saflık olur. Bizim bölgemizdeki ülkelerin kaderi sık, sık dış etkenlerden belirleniyor. Siyaset bilimcisi Pırvan Simeonov BNR’den yaptığı açıklamada yurtdışında yaşayan Bulgar vatandaşlarının Sofya’da yaptığı protestoları böyle yorumladı.

Politolog bu eylemlerin ülke açısından bir yeni durum olduğunun altını çizdi:  

“Yönetimde gördüğümüz “malzeme yorgunluğu” ciddi cıgırtıya yol açıyor. Görüyorsunuz, Bulgar vatandaşlarının artık yeni alternatifler arıyor. Anlaşılan o saflığa inanan kesimler var. Ancak kökten yeni yönetim arama döneminin geldiği ortada“.

Protestoyu umursamamazlık da yanlış olur. Bu eylemler çok ciddi bir tartışma konusunu açtı- yurt dışında yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının görüşeri. "Bulgaristan yurt dışında yaşayan Bulgar camiasını düşünmeli. Bu topluluk gittikçe artıyor. Bulgaristan nüfus çöküşüyle karşı karşıya. Bu protesto şimdi bir sonuca yol açmayacak olsa da, yurt dışındaki vatandaşların Bulgar siyasi süreçlerine nasıl katılabilir sorusunu doğuruyor“. Sofya sokaklarında dile getirdikleri memnuniyetsizlik, yönetimi değiştirme çağrıları, yolsuzluğu kökünden yok etme talepleri bu insanların siyasette etkili olma isteklerinin bir göstergesidir.

Pırvan Simeonov, yaşadığımız modelin sürmesi gerektiğini düşünüyor. Yönetim ve muhalefet arasında net bir ayrım var, değişimin sadece daimi baskıyla mümkün olacağını bilinen sivil toplum bulunuyor. Siyasi çevrelerin ülkedeki sorunları çözme ve ilerleyişi sağlamanın ana direklerinden biri de bu olmalı. Bulgar siyasetinin ana problemi ise, gelecek için  uzun vadeli vizyonunun olmamasıdır.  Bulgaristan’da siyaset önü düşünmeden, “hayatta kalma mantığıyla spontane kararlar dizisi” temelinde yapılıyor. Simeonov: “Bulgaristan’da mevcut yönetim şeklinin değişmesi için dışarıdan baskı yok.  Bu yönetim şekli hem  Batılı, hem Doğulu etkenlerce beğeniliyor” dedi. Yolsuzluk ise bir iki prosedür kararla bitecek bir olay değil. Onun temelinde bizim halk psikolojimizle bağlantılı iki neden var. İlk neden halkın bir kısmının yönetimle yakından uzaktan ilgilenmediğinden kaynaklanıyor. İkinci neden ise yoksulluk. Bu iki probleme çözüm bulunmadıkça, yolsuzluğun ortadan kalkması beklenilemez.

Çeviri: Sevda Dükkancı