Mehmet Davut, ilk defa sazı eline aldığı anda duyduğu heyecandan amcası Hasan Rodoplu’nun ona kendi sazını vermesine kadar, gençlik yıllarında saz arkadaşlarıyla katıldığı kına gecelerinden düğünlere kadar uzanan günleri, hem büyük bir heyecanla, hem de hüzünle anlatıyor. Cebelli saz ustası, rahmetli Tevfik Tevfik, bugün Türkiye, Bursa’da oturan Nazif Halil ve Halilibrahim Ahmet, şu anda Almanya’da gurbetçi olan ve o yıllarda henüz 13 yaşındaki Fikret Durmuşev ile türkü söylediği ve saz çaldığı “4 saz 5 ses” topluğundaki birlikte geçirdiği günlere geri dönüyor.
Topluluğu kurma fikrinin Turgut Şinikâr’a ait olup, türkü metinlerinin ise rahmetli Sabahattin Bayram Öz’ün yazdığının altını çiziyor. Belli ki, “Biz çalıyoruz kızlar oynuyor...,kızlar oynuyor, biz çalıyoruz...” dediği günleri çok özlüyor. Bugün onu hayata bağlayan İstanbul’da oturan torunu Tunç oluyor. Tunç, hem dedesi gibi saz çalıyor, hem de piyano konserlerinde sahne alıyor. Mehmet Davut’in bir dileği var: ”Beni hem Bulgaristan Radyosu dinleyicileri, hem de Cebelli dostlarım türkülerim sayesinde saygıyla ve sevgiyle hatırlasın!”
Fotoğraflar: Mehmet Davut özel arşiv
Viara Pantaleeva, baharı ve yazı yeni bir şarkıyla karşıladı. "Prez 100 zemi” (100 Diyardan Aşırı) adlı şarkı, hepimizineryadageç çıktığı içselyolculuğadairrüyagibibirhikaye anlatır. Müziğin içindeki mistik etki, bizleri 1001 Gece Masalları'na götüren..
Beloslava yeni parça, yaz turnesi ve yeni plak olmak üzere yaz mevsimine birkaç yenilikle giriyor. “Dushata mi” (Gönlüm) adlı yeni parçasında aşk yolculuğunu anlatan sanatçı, “Şarkının sözleri eşim Evgeni’ye ithafen yazıldı. Şarkıdaki..
Miro, “Byagame” (Kaçıyoruz) adlı baladı tanıttıktan sonra yeni parça çıkarmakta gecikmedi. “Gökyüzü gibi aşk” adını taşıyan yeni şarkı, 20. yüzyılın 80’li ve 90’lı yıllarına özgü hafif tarzda yapıldı. Miro bu sefer de aynı ekiple..
Bulgar müziğinin Patriği olarak anılan besteci Yosif Tsankov , 20. yüzyılın başında operet, tango, pop şarkıları ve film müziği olmak üzere..