Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Yüksek eğitimde nitelik pahasına nicelik ön planda

БНР Новини
Photo: BGNES

1 Ekim’de Bulgaristan’da akademik yılın açılışı yapıldı. Ülkenin 55 üniversitesinde 300 bin öğrenci eğitime başladı. Bu sene devlet tarafından finanse edilen 70 binlik kontenjanın sadece 55 bini doldu. Ülke nüfusunun sadece 7 milyon olmasına karşın, üniversite eğitimi alanların ve üniversitelerin sayısı ilk bakışta etkileyici görünüyor. Ancak tam da öyle değil, çünkü Bulgaristan Avrupa’da kabul gören yüzde 40 oranında üniversite mezunu seviyesine henüz ulaşamamıştır. Şimdilik ülkemizde bu oran yüzde 30.

Halkımız her zaman çocuklarının iyi eğitim almasına dikkat etmiştir. Komünizm döneminde, fiziksel emeğin ön planda olduğu, proletarya diktatörlüğü zamanlarında halk arasında şöyle bir anekdot dolaşıyordu: Çalışmamak için, okumak lazım. Komünizmden demokrasiye doğru yaşanan çalkantılı ve tartışmalı geçişin başlangıcında saldırgan, ilkel, okuma yazma bilmeyen ve yapılı gençlerin kaba güç ile yasadışı yollardan herkesin kıskandığı ölçüde varlık edindiği zamanlarda bu anekdotun anlattığı gerçeklik yerini başka bir gerçekliğe bıraktı. Her hangi bir eğitim almadan da zengin olunabileceği görüldü.

Bugünün gerçekliliği tartışmalı. Üniversite diplomasının saygınlığı yetkililerin resmi politikası sayesinde bir ölçüde yeniden inşa edildi. Eğitim Bakanlığı her yıl devlet üniversitelerinin farklı ana dallarında yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için kontenjan ilan ediyor.Ancak bu kontenjanın doldurulduğu çok nadir görülüyor, çünkü ya “gerçekçi” değil, ya da ilan edilen bölümler öğrenciler arasında prestijli görülmüyor. Diğer yandan, üniversiteler mümkün olduğunca fazla öğrenci kabul etmek istiyor, çünkü devlet yardımları öğrencilerle birlikte geliyor. Ne kadar çok öğrenci olursa, o kadar çok para! Bu açıdan üniversiteler için özellikle değerli olan ülkede paralı eğitim gören 14 000 yabancı öğrencinin mevcudiyetidir.

Bulgar yüksek öğrenim diploma sahiplerinin sayısını artırmayı amaçlayan politika farklı sonuçlar doğurmaktadır, çünkü kalite yerine niceliğe dayanmaktadır.Çoğu kez eğitim motivasyonu düşük öğrencilerin sistemde yer almaya devam etmesi nedeniyle eğitim kalitesinin düştüğü gözlemleniyor. Burada belki de, Bulgaristan’da yüksek öğrenimin uluslararası derecelendirmede büyük reytingi olmadığının da söylenmesinde yarar var. En eski ve hala en prestijli üniversite Sofya “Aziz Kliment Ohridski” Üniversitesidir. 130 yılda bu üniversite 300 binden fazla öğrenciye eğitim vermiştir. Ancak, Sofya üniversitesi URAP (Üniversitelerin Akademik Başarı Notu) sıralamasında 2017/2018 eğitim yılı için 855.sırada yer alıyor.

Uzun süredir, yüksek öğretimin ekonomik ve sosyal gerçeklik ile yeterince uyumlu olmadığı söyleniyor. Bilinen ve kendini kanıtlamış işadamları ve sanayicilerin yüksek öğretim kurumlarında pratik bilgi ve beceriler üzerine ders vermelerinin kararlaştırılması tesadüfi değildir.

Bunun her iki taraf ve teknolojik olarak gelişmiş ve rekabetçi bir uluslararası pazarda orta refah seviyesinde bir Avrupa ülkesi olmaktan başka yolu olmayan Bulgaristan için de yararlı olacağı belli.

Çeviri: Özlem Tefikova





Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Smilyan fasulyesi de aşırı sıcaklardan nasibini aldı

Rodoplarda aynı adı taşıyan fasulyesi ile ünlü Smilyan köyünün Tarım Kooperatifi Başkanı Safidin Çukurtev, BNT’ye verdiği bilgide yeni hasadın aşırı sıcak havalardan dolayı olumsuz etkilendiğini ve bu sezon Smilyan fasulyesindeki verimin düşük..

Eklenme 19.08.2024 18:06

19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü

Avustralyalı fotoğrafçı Korske Ara'nın girişimiyle 2010 yılından bu yana 19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü olarak kutlanıyor. 1839 yılında Fransa Hükümeti, Fransız sanatçı ve kimyager Louis Jacques Mande Daguerre 'den,  daguerreotype olarak..

Eklenme 19.08.2024 08:20

Damak tadının geçmişe yolculuğu

Derler ki, bir yeri tanımak istiyorsanız onu sadece gözlerinizle görmek değil aynı zamanda damağınızla da tatmalısınız. Ülkemizde her köyün, her şehrin ya da bölgenin kendisine has tat ve kokusu var.  Onları tanımanın yollarından biri yaygınlık..

Eklenme 18.08.2024 14:35