Tatlı dilli birisine “Ağzından bal akıyor” deriz, atalarımız ise “Arısız bahçe, kraliçesiz saraya benzer” demiş. Daniela Çelebiyeva, Şumen Bölge Arıcılar Birliği Başkanı ve Bulgaristan Birleşik Arıcılar Birliği sekreteridir aynı zamanda. Uzun yıllar Şumen Üniversitesi'nde Enformasyon Teknolojileri Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmış. Ancak 20 yılın ardından bir anda arıcılıkla uğraşmaya karar vermiş. Kendisiyle sadece arıcıların protestolarını değil, aynı zamanda arı balının faydalarını ve önemini konuştuk.
Neden arıcılar Sofya’nın merkezinde protesto düzenlediler?
Ülke genelinden arıcılar, 2013 yılından bu yana 7. kez protesto düzenlediler, yani 7. Ulusal Arıcılar Protestosu oldu-dedi Daniela Çelebiyeva ve devam etti. Bir önceki neonikotinoidler olarak bilinen ilaçlara karşı idi. Burada başarılı olduk, çünkü Avrupa düzeyinde ikinci kez bu ilaçlar yasaklandı. Diğer bir başarıyı, arı kovanlarının yerleşim yerlerden dışarıya taşınması yasağa karşıi elde ettik. Ayrıca De minimis olarak bilinen destek yardımlara karşı da sokaklara döküldük. Bütün bunlar, arıcılık sektörüne Tarım bakanlığı tarafından gerekli desteğinden sağlanmamasından kaynaklanıyor. Burada Avrupa düzeyinde de yetersiz politikanın yürütüldüğünün altını çizmem gerekiyor. Burada en önemli şey, tüm arıcıların tek yumrukta olup protesto etmemiz oldu. Şimdi Tarım bakanlığının kapıları bize açıldı ve sadece ulusal birliklerin değil , aynı zamanda da bölge arıcılar birliklerinin de katılabileceği ve uzmanlardan oluşan danışma konseyinin kurulmasıdır.
Bulgaristan genelinde arıcı sayısı ne kadar, diye sorduğumuzda bayan Çelebiyeva şöyle cevap verdi:
Arıcılık sektörünün durumuna ilişkin rapopora göre, 2017 yılıunda ülkemizdeki arıcı sayısı 13 binin biraz üzerinde. Fakat bunlardan ancak 5 bini tarım üreticisi olarak kayıt olmuştur. Yani onların De minimis programı sayesinde destek almaya hakkı vardır. Aynı zamanda da Ulusal Arıcılık Programından yardım başvurusunda bulunabilirler. Ki bu program 2008 yılından bu yana arıcıları destekleyen tek programdır. Bu kaynaklar son derece yetersiz kalıyor. 2010 yılında Arıcılar Birliğini kurduğumuz yıllarda, her kayıtlı olan arı kovan başına 40 leva destek talebinde bulunmaktı amacımız. Dünkü protestolarda iki isteğimiz oldu: “De minimis” şemasının her yıl başvuralara açılması ve ayrıca arıcılık sektörünün doğrudan sübvansiyon yardımlardan yararlanmasıdır. Piyasa ekonomisindeki bazı yanlışlıklardan dolayı fiyatlar piyasa tarafından değil de, verilen bazı sübvanisyonlardan belirleniyor.
Her yıl AB genelinde 200 bin ton arı balı açığı yaşanıyor. Ülkemiz Bulgaristan’da her yıl 10 bin ton arı balı üretiliyor. Rapora göre, arı kovandan elde edilen yıllık ürün 20 kg’mı buluyor. Fakat bu çok yüksek bir miktar. Mesela, Doğu Avrupa ülekelerinde üretilen arı balının Batı Avrupa’da satılması için bir mekanizm yaratılmamıştır. Oysa Batı Avrupa'da arı balı yetersziliği yaşanıyor, ama AB arıbalını dışardan- Çin, Ukrayna gibi ülkelerden kilogram başına 5 avrodan satın almayı tercih ediyor. Bulgaristan da ise arı balının kilosu 4 levanın altında satın alınıyor. 2003/2004 yıllarında arıbalı için en yüksek fiyat yılları oldu - 3.20/3.40 leva. Bugün fiyatlar neredeyse aynı seviyede. En fazla 4.20 levadan alınıyor. Son yıllarda arıcı sayısı olduğu kadar, arı kovan sayısı da hızla azaldı. 2007 yılında arıcı sayısı 40 bini bulurken bugün bu sayıı 13 bine düştü. Bir tek 150 arıkovanın üzerindeki arı çiftlikleri arttı. Eskiden 400 bugün ise bu çiftliklerin sayısı 1200’dür. 2018 yılında Yambol ve Burgas gibi bölgelerde arı balı alınamadı iklim şartlarından dolayı. Şumende bölgesinde ise elde edilen ürün 12 - 15 kg arasında. 4 leva üzerinden hesaplayacak olursak, bu 8 bin leva demektir. 8 bin levanın 2 bin levası sigorta olarak ödeniyor. Daha sonra 2 bin levası otomobil parçaları, yakıt, vinetka ve otomobilin sigorta ücreti için harcanıyor. Ayrıca arı kovan başına 30 leva gerekiyor arıların sonbaharda ve baharda beslenmesi için. Bizler elektrik ve su faturaları da ödüyoruz. Geriye ne kaldı - arıcı için 2 bin leva. Bu son derece yetersizdir. İşte bu yüzden protesto düzenledik. Devlet desteği olmadan bu sektör gerçekten ölüyor.
Bulgaristan arı balının “Coğrafi işaretli ürün” olarak tesçillenmesi mümkün değil mi? Daniela Çelebiyeva’nın cevabı şu oldu:
Şu anda “Coğrafi işaretli ürün “olarak ancak Istranca arı balı tesçillenmiştir. Fakat Bulgaristan arı balının tesçilenmesi için arı balının belirli bir bölgeden olması gerekiyormuş. Mesela Şumen yakınlarındaki Şumensko Plato, Şumen Yaylası arı balı gibi. Bence bu doğru değil,çünkü Bulgaristan’da gerçekten az miktarda -yaklaşık 10 bin ton arı balı üretiliyor. Bulgaristan vatandaşlarının nüfusu 7 milyonu buluyor. Demek ki, insan başına 1.5 kg arı balı düşüyor. Ki arı balı sadece bir gıda değil, bir şifa kaynağıdır. Ve artı insan sağlığını ve uzun bir ömrünün de garantisidir. Arıbalımızın tanıtılması çok az çaba gerektiriyor. Bulgaristan vatandaşlı bunu tüketirse, bu ürün ülkemizde kalacaktır.
Zaman zaman, ülkemizde üretilen arı balı çeşitlerini saymamıza rağmen bir de bayan Daneila Çelebiyeva’dan rica ettik:
Arı balı çeşitleri, çam balı ve nektar balı olarak ikiye ayrılır. Çam balı aynen Istranca’daki bal (manov med)gibi. Bu balda çok fazla makro ve mikro elementler var ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yani koyu renkli olanlar böyledir. Açık renkli olan geri kalan arı balları daha fazla iltihap önleyici etkisi vardır. Bunlar akasya, ıhlamur, ayçiçek, rapitsa/kolza, deve dikeni arı ballarıdır. Ülkemizde en fazla ayçiçek arı balı elde ediliyor. Ağustos ayında ise deve dikeni balı zamanı.
Her ikisi de düzenli tüketildiği durumlarda kalbe çok faydalıdır.
Şumen’deki Arı balı Bayramlarını da anlattı Daniela Çelebiyeva:
Şumen’de tüm okumaevleriyle arı balı bayramları düzenliyoruz. Yaklaşık 15 bayram var, ki bu günlerde sofraya muhakkak arı balı konuyor. Önümüzde Noel Yortusu ve Yeni yıl bayramı var. Bıdni veçer ( Noel arifesi akşamı) sofraya bir tabak arı balı konuyor. Noel’de ise ballı rakı içiliyor. Yeni yılda sofradaki arı balı, bereketi ve refahı sembolize ediyor. Delerimiz arı balının faydalarını çok iyi biliyordu. Kovanlığımızn bulunduğu Zvegor köyünde, köydeşlerimin Türkiye’de akrabaları bar. Orada arı balın kilosu 20-25 leva arsında değişiyor. Türkiye gümrüksüz arı balının ülkeye sokulması yasaklamıştır. Tek sözle Türkiye arıcılık sektörüne sahip çıkıyor.
1996 yılında arıcılıkla uğraşmaya başladığımızda elde ettiğimiz 1 ton arı balını, köylüler satın aldı. Yani 40 teneke balı, 40 ev satın aldı. Şumen Bölge Arıcılar Birliğini de anlattı Daniela Çelebiyeva. Şumen Bölge Arıcılar Birliğinde birçok Türk arkadaşımız var. Bunlardan biri Hakkı Şükrü. Kendisi Şumen’in merkezinde kurulan Noel pazarında hediyelik eşyaların satıldığı evlerden birinde arı balı ve arı ürünleri satıyor. Çünkü arı balı her bayram için olağanüstü bir hediyedir. Sizler arı balını köylerden, doğrudan tanıdık arıcılardan satın alın. Bu bal kalitelidir ve onlar size sahte balı hiç bir zaman satmaz. Balın faydaları anlatmakla bitmez. Biliyorum ki Kur’an-Kerim’de de arı balının ve arıların faydaları anlatılıyor.
Yeni yıl dileklerini de gönderdi Daniela Çelebiyeva:
Tüm Bulgaristan Radyosu dinleyicilerine güzel Yeni yıl bayramları dilerken arıcılara ise inanç ve umut diliyorum!
“Meden glas” vokal grubu kurmuş Daniela Çelebiyeba yıllar öncesi ve arı balının faydalarını anlatan birçok güzel şarkı bestelemiş. Mesela "Arı balı olmadan sofraya oturma", "Anne babalara bir öğüt" vs.
Kalkınma ve İstikrar planı çerçevesinde yenilenebilir enerji depolama projeleriyle ilgili prosedür başlatıldı ve ilgili teklifler kabul ediliyor. Kaynakların miktarı oldukça fazla, süreler kısa, proje adaylarının uyması gereken koşullar da az değil...
Bulgaristan’ın ikinci büyüklükteki şehri olan Plovdiv’de 78. Uluslararası Teknik Fuarı kapılarını açtı. 28 Eylül’e kadar devam edecek olan etkinliğe 25 ülkeden 231 şirket katılıyor. Modern çevre dostu inşaatçılık, hibrid ulaşım..
Tarım ve Kırsal Alanların Kalkınması 2023-2027 Stratejik Plan kapsamında arazi ve hayvan ödemelerine ilişkin gereklilikler konusunda Tarım ve Gıda Bakanlığının ülke genelinde başlattığı eğitimler dizisinin parçası olarak Kırcali’deki çiftçilerle..