Rojdestvo Hristovo- İsa’nın Doğuşundan önceki gece folklor kültüründe birkaç farklı isimle anılır. En sık olarak Bıdni Veçer- Noel Arifesi olarak adlandırılsa da, Sofya’da ve Orta Kuzey Bulgaristan’da ve eskiden Bulgaristan’a ait olan bazı topraklarda Küçük Noel veya Noel’in Küçüğü isimleriyle bilinir. Halk inanışına göre Meryem Ana İgnajden gününde doğum sancıları yaşamaya başlar ve Genç Tanrı’yı Küçük Noel’de doğurmuş. Ancak hayırlı müjde 25 Aralık’ta verilmiş, doğumdan bir gün sonra. Halk inanışında anne ilk çocuğunu doğurduğunda, yeni evlat haberi hemen duyurulmaz. Bir sonraki gün beklenilir ve ondan sonra kadınlar evde bebek çöreğine davet edilir. Bu şekilde hem anne, hem bebeğin doğum sonrasında ve gecelerde kol gezen kötü ruhlardan korunacağı rivayet edilir.
Rojdestvo – İsa’nın Doğuş Günü’ne bağlayan gecede “ateşi canlı tutma” geleneği, Bulgar devleti öncesinde bu topraklarda yaygın olan Güneşe tapma zamanlarına dayanıyor.Slav kavimlerinin, Trak ve Proto Bulgarlarda pagan dinlerinde de “ateş” ritüelleri yaygınmış.
Hristiyan dininde en büyük bayramlardan olan Bojiç veya Bojik astronomik olarak kış gündönümü ile bağlantılıdır. 22 Aralık’ta günler uzamaya başlıyor. 334. yılında Papa Liberius 25 Aralık tarihini İsa’nın Doğum Günü olarak beyan edilmesine salık verir.
Noel Arifesinde akşam yemeği eskiden yer üstüne dizilirmiş. Ev ahalisi ise yer sofrası etrafına toplanırmış. Noel Arifesi’nden sonraki sabaha kadar sini toplanmazmış. Sabah olduğunda ise yemekten geri kalanlar tavuklara verilir, haşlanmış buğday ise hayvanlarda verimlilik ve toprakta bereket dilekleriyle çember şeklinde bahçeye serpilirmiş. Bu bir nevi büyü olarak kabul edilir ve bayramların “olmazsa olmazıymış”. Noel arifesinde üzerine oturulan samandan yine çember şeklinde taç veya desteler yaparak, meyve ağaçlarına bağlanırmış. Bu ritüelin temelinde de verim ve bereket dilekleri var. Bu inanışlarda çember kötü ruhlar ve hastalıklara karşı bir güç olarak algılanıyor, kaos ile düzen, senin ve yabancının, iç ve dış mekan arasında bir sınır olarak kabul ediliyor.
Eski efsanelerde ve masallarda, hatta nakış desenlerinde bile yeni doğan Güneş göklerden Dünya Ağacı üzerindeki dallardan aşağı iner ve yeryüzünü hayat gücüyle donatır.
“Mlada Boga”- Genç Tanır küçük İsa ile özdeşleştiriliyor. Meryem Ana İsa’yı Noel’de doğurmuş. Halk masalları ve şarkılarında, Meryem Ana doğumda yardım eden meleklere altın kabı alıp, onu al kırmızı şarapla doldurmalarını ve bir azizi çocuğu vaftiz etmek için çağırmalarını söyler. Melekler gökkuşağına uçmuş ve fırtınalarla boğuşan Aziz Nikolaus’a gitmiş. Aziz Nikolaus’a isteklerini iletince o “Genç Tanrı ateş gibi yanar, ben onun önünde kuru bir saman gibiyim” diye cevap vermis. Sonra melekler Aziz Vasilius’a doğru uçmuş, o da yeni bebeği vaftiz etmeyi red etmiş. Ardından Vavtizci Yahya razı gelmiş ve Küçük İsa’yı Hristiyan inancına kutsamış. Bebeği Ürdün nehri kenarına uçurmuş, nehrin sularında onu vaftiz ederken, hehrin dibi altın tutmuş, kıyıları ise gümüşe bürünmüş.
Fotoğraflar: BTA ve arşiv
Çeviri: Sevda Dükkancı
Sofya'ya yakın Pernik kasabasında Bulgaristan’ın en renkli, en gürültülü, en kalabalık festivale ev sahipliği yapıyor. “Surva” adı taşıyan bu eski gelenekte bellerinde çanlarla, yüzlerinde maskelerle, birbirinden farklı ürkütücü kostümlerle giyimli..
Her yılın başında Pirin bölgesinin Razlog kasabasında ve çevre köylerinde Babinden için yoğun hazırlıklar başlar. Bu halk bayramı, gelinlerin doğumuna yardımcı olan ebelere ve kadınlara adanmıştır. 21 Ocak'ta kutlanan bu gün, Razlog'da en çok saygı..
İsviçreli etnolog ve müzik yapımcısı Marcal Cellier (1925-2013) bundan 10 yıl önce aramızdan ayrıldı. Cellier ülkede ve ülke dışında Bulgar müzik kültüründe derin izler bıraktı. Marcal Cellier ve eşi Chatrin hayatının büyük bölümünü..