Genelde yeni yıl gecesinde en fazla söz veriyoruz-hayatımızı değiştirme sözleri, ancak takvimdeki günler akıp giderken o çok arzulanan değişim bir türlü gerçekleşmiyor. Zararlı gıdaları tüketme, sigaradan vazgeçme, yeni iş bulma, dünya turuna çıkma sözlerinin yerine eski düzen tam gaz olduğu gibi devam ediyor.

Yenı yıl arifesinde verilen her dört sözden bir tanesi daha ilk iki haftada suya düşüyor. Yaşam koçu Dobroslava Mirçeva, geleneksel kapanlardan sıyrılıp yeni yıl sözlerimize şans verecek yolları açıkladı:

Çoğu durumda başarız olmamızın nedenleri, Yeni yıl böreğinden bize çıkan şans dileği ile verdiğimiz söz arasında pek farkın olmamasında gizlidir. Sigaradan vazgeçmek, diyete başlamak, yeni iş bulmak – bunların hepsi iyi ve hoş şeyler, ancak bunları isterken sözünü verirken yeterli derecede kararlı mısınız?

Aslında kötü alışkanlıklardan vazgeçmek ve belirlediğimiz hedefe ulaşmak, çok zor bir süreçtir, çünkü içimizde bunu yapmak için yeterince motivasyon yok. Motivasyon olmayınca da, buna tembellik eşlik ediyor. Yine de yeni yıl sözümüzü tutmamız o kadar da imkansız görünmüyor, yeter ki şu dört adımı uygulayalım.

Bir kararın gerçekleşmesinde hayli fazla bileşen var. İlk başta, hedefimize ulaşarak hayatımızın ne yönde değişiceğini çok iyi anlamak ve kavramak gerekir. Ardından bu değişiklik isteğimizin altında yatan gerçekleri kavramak geliyor. Burada belirlediğimiz hedefle her gün iletişim halinde olmamız çok önemlidir, öyle ki bunu küçük küçük adımlarla desteklemek gerek. Mesela şöyle bir örnek verebilirz. Genelde 1 Ocak’ta en sık verilen söz diyete başlama sözüdür. Bunu anlamamız için kendi hayalimizi kurabiliriz - daha kolay hareket eden, sevdiği elbiseleri giyen bir kişi olmak. Ve bunu hemen de kişisel sebeple destekleyebiliriz – çevremdekilerle daha kolay iletişim kurma isteği, kontrolümü artırma arzusu vs.

Hedefe ulaşmak için bir süreyi belirlemek de başarının bir parçası sayılır.

Aslında değişim, uzun bir yolculuğun planlamasına benziyor - nereden kalkacağımız, ulaşımı neyle sağlayacağımızı bilmeden istediğimiz yere ulaşmamız mümkün değildir. Kendimizi tanımak aslında başarıya giden ilk adımdır.Kendimizi tanımak motivasyonun kaynaklarını öğrenmemizi sağlıyor, zor anlar gelip çattığında motivasyona baş vurup enerjimizi toplamamız gerek- hatta hata yaptığımız yerlerde, iç gücümüzle bu hataları aşmamız gerek.

Aslında Yeni yılın ilk günü, sadece yeni bir başlangıca ilişkin belirli bir sembol taşıyan bir gündür. Fakat hepimiz her günü 1 Ocak günüymiş gibi davranmamız gerek – acaba bugün küçük da olsa neler yapabilirim, hedefimize, amacımıza ulaşmak için bir adım daha nasıl atabilirim düçüncesiyle. Ancak ve ancak istediğimiz değişime böyle ulaşabiliriz – bugünden yarına değil, burada söz konusu olan hayatımızı kökten değiştirecek ve gerçek, uzun vadeli değişimdir.

Fotoğraf: Vladimir İgnatov

Çeviri: Şevkiye Çakır