Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Stefan Pelev - İskoçya'nın siyasi yaşamına katılan tek Bulgar

Photo: özel arşiv

“Başıboş dolaşan herkes kaybolmuş değildir” der Britanyalı yazar John Tolkien ve haklıdır da. Çünkü çoğu zaman kendisini neyin beklediğini bilmese bile, her insan hayatında en az bir macera yaşamak ister.Stefan Pelev’in yolculuğu doğup büyüdüğü Ruse’de başlıyor, lise eğitimini üstün başarıyla tamamlıyor. Daha öğrencilik yıllarında çok sayıda Tarih ve Coğrafya olimpiyatlarına katılarak ödüller kazanıyor.

Pelev hayatta ne olmak istediğini ve ne yöne gideceğini çok iyi biliyor. Stefan İskoçya’ya gitmeyi seçiyor ve Aberdeen Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler bölümüne kabul ediliyor. Doğu Avrupa’dan gelen öğrenciler için ayrılan az sayılı kontenjana girmeyi başarıyor.

İskoçya’da yaşan Bulgaristan vatandaşlarının sayısı hakkında ise Stefan resmi istatistik verileri olmamasına rağmen sayılarının 40 ile 50 bin arasında olduğunu söylüyor. İskoçya’da yaşayan Bulgarlar beş büyük şehirde yoğunlaşmıştır: başkent Edinburgh, Glasgow, Aberdeen, Dundee ve Inversess. Geçimlerini sağlayabilmek için prestijli sayılmayan garsonluk, kasiyerlik gibi çeşitli mesleklerde çalışıyorlar. Stefan Pelev’in kendisi de bu işlerde çalışmıştır.

İngiltere’de yaşamın, Adada daha iyi ve mutlu bir hayat hayali peşinde koşanların bilmesi gereken bazı özellikleri olduğunu paylaşıyor Stefan Pelev: “Özellikler çok fazla, çünkü İskoçya ve Birleşik Krallık’taki kültür bizimkinden çok farklı. Bizler daha özgür ve daha esnek yaşamaya alışkın bir güney halkıyız, kuzey halkları ise daha disiplinlidir. Ayrıca pek çok Bulgaristan vatandaşının bilmediği birçok yasal engel var. Oraya geçim ve daha iyi bir yaşam için giden birçok insan var, ancak Ulusal Sigorta Bürosu’na kaydolmaları gerektiğini bilmiyorlar. Orada, yasal olarak çalışabilmeleri için zorunlu olan bir numara alıyorlar (National insurance number). Bu numarayı almadıysan, yasa dışı sektörde çalışıyorsun demektir.”

Her ne kadar Doğu Avrupalılardan farklı anlayış ve kurallara sahip olsalar ve Doğu Avrupalılara zor güvenebiliyor olsalar da, adayların yeteri kadar yetkin olduklarını kanıtladıklarında İskoçyalılar istisnalara izin veriliyorlar. Bir Aberdeen milletvekilinin stajyer aradığını öğrendiğinde, kişisel olarak bu deneyimi yaşama şansı Stefan Pelev için de doğmuş oluyor.

İskoçya tarihi ve bundan sonraki amaçları ve gelişimi ile ilgili her türlü soru içeren bir mülakattan sonra Stefan başvurduğu stajyerlik pozisyonuna kabul ediliyor. Yavaş yavaş milletvekilinin çalışmalarını desteklerken onun İskoçya Ulusal Partisi’ne da katılıyor. Partinin tarihi ve amaçları hakkında Stefan şunları paylaşıyor: “Bu parti 1990’ların sonunda popülerlik kazanıyor. 1999 yılında Londra’daki Parlamento İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın kendi ulusal parlamentolarına sahip olmalarına izin veren bir belge kabul etti. Özerk bölgeler olarak, sınırlı haklara da sahip oluyorlar. Böylece İskoç kimliğinin yeniden canlanmasını sağlayan bir süreç başlıyor, İskoçlar dillerini yeniden keşfetmeye başlıyor. Çok az kişi İskoçya’daki yerel dilin, İngilizce’den önce, İskoç Kelt dili olduğunu biliyor.”

Londra’dan aldığı özerklik, İskoçya’nın kendisini Westminster tarafından alınmış belirli konulardaki kararlardan ayırmasına izin veriyor. Londra ve Edinburgh liderlerinin farklı görüşlerinin en açık örneği İskoçların yüzde 62’sinin Büyük Britanya’nın AB’de kalması için oy kullandığı Brexit referandumu sonuçları oldu. Brüksel’deki anlaşmazlıklara rağmen Başbakan Teresa May’in net bir biçimde 29 Mart olarak belirlediği Brexit tarihinden sonra Büyük Britanya’daki Bulgaristan vatandaşlarının akıbeti ne olacak sorusu gündemde durmaya devam ediyor. Bu sorunun kesin bir cevabı hala yok.

Stefan’a göre, adada yaşayan ve şimdi yeni gelen Bulgaristan vatandaşları için kesinlikle bir adaptasyon dönemi olacaktır.

Bulgaristan Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva yaptığı konuşmalarda çok kez ülkemizde yaşayan İngilizlerin ve İngiltere’de yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının ikamet kaydı yenilemeleri gerektiğini dile getirdi. İngiltere’ye ve İngiltere’den yapılan kısa seyahatlere gelince İngiltere’nin Bulgaristan Büyükelçisi Emma Hopkins bunların vizesiz yapılacağına dair güvence verdi. Ancak üç aydan daha uzun kalma planları olduğunda, AB vatandaşları oturma izni belgelerini ibraz etmek zorundadır.

Çeviri: Özlem Tefikova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Bulgaristan’da yaz tatilim” yurtdışında yaşayan göçmen çocuklarını yurdun güzel yerlerine götürüyor

“Bulgaristan’da yaz tatilim” Dil ve Kültür atölyeleri bir kez daha yurtdışındaki Bulgaristanlı ailelerin çocuklarını yurdun en güzel yerlerine götürüyor. 6 ila 15 yaş arasında çocuk ve öğrenciler için geziler düzenleyen Elena Pavlova’nın Dil ve..

Eklenme 16.07.2024 06:45
Mala Prespa ilinin Pustets köyü

Resmi nüfus sayımı sonuçları Arnavutluk'taki Bulgar topluluğu için büyük bir başarıdır

Arnavutluk’ta yapılan son genel nüfus sayımı verilerine göre Bulgarlar ülkedeki en büyük üçüncü azınlık. Bu veriler Arnavutluk'taki Bulgarların sayısına ilişkin ilk resmi verilerdir zira Bulgar azınlığı ancak 2017 yılında resmen azınlık olarak tanındı..

Eklenme 14.07.2024 08:10

Prof. Lubomir Gavrilov: Fransızlar ilk turda kalpleriyle, ikinci turda ise sağduyu ile oy kullandı

Fransa'da solun sağa beklenmedik bir darbe indirdiği bir dönemde Avrupa Parlamentosu, aşırı sağın oluşturduğu yeni bir siyasi aileye kavuşmanın eşiğindebulunuyor. "Fransız Bulgar Forumu" Derneği Başkanı Prof. Lubomir..

Eklenme 10.07.2024 18:24