Yazar Stefan Tsanev, tiyatro sanatına olağanüstü katkılarından dolayı “İkar” Ödülü'nü alacak.82 yaşındaki Stefan Tsanev, verimli bir yazar olarak 1962'den beri 30'dan fazla oyun yazdı.
Daha totaliter döneminde, önemli ve çoğu zaman rahatsız edici sorular ortaya koydu. Neler gerçek, neler yalan, yaşamın anlamı, milli karakterimiz ve halk olarak yolumuz nereye. Kahramanları arasında en meşhur ulusal kahramanlarımız yer alıyor - özgürlük havarisi Vasil Levski ve Osmanlı hakimiyetinden kurtuluşumuz için hayatını veren şair devrimci Hristo Botev. Onlar fikirlerini, davasını, hayallerini sonuna kadar savunurken, izledikleri yolda ihanet, korku, egoizm ve açgözlülükle karşı karşıya kalıyorlar.
Tsanev, "Bogomillere karşı dava" adlı trajedisini özellikle takdir ediyor. (Bogomil hareketi, 900’lü yılların ortalarından 1400’lü yılların sonlarına kadar, var olduğu dönemin çoğunda, Hristiyanlığın en eski ve en saf şeklini yenilemeye çalıştı. Onların inançları, Kilise için bir tehdit olarak görüldüğünden, zulüm altında yaşamışlar).Tsanev’in piyesinde Bogomiller sisteme ve statükoya karşı direnişinin simgesidir. Piyes 1968 yılında, Varşova Paktı’nın Çekoslovak halkının demokratik isyanı “Prag baharını” bastırılmasından sonra yazılmıştır.
Tsanev'in son sahnelenen eseri "Tanrı'nın kemancısı". Yine bir meydan okuma, ancak başka şekilde. Aktris Dorotea Tonçeva bir mono temsilde kendi başına sahneye çıkıp, hiç mizah, belden aşağı mizah, kaba sözler kullanmadan. Yazar, oyunun başarısından memnun: Demek ki izleyiciye yaşam, ölüm, Tanrı, sanat ve yüksek idealler gibi çok ciddi şeyler anlatılabilir bir buçuk saat süresince. .
Bulgaristan radyosu Horizont programına demeç veren yazar,“Tiyatro benim devletim. Kanımca son yok olacak sanat tiyatrodur. Ve gezegende sadece iki kişi kalırsa, kesinlikle biri diğerinin önünde bir şey oynayacak.” diyor.
Tsanev çalıştığı yönetmen ve artistler için konuşmayı sever:
“Daha da önemlisi, bu oğlanlar ve kızlar izleyicilere her gece ruhlarını verirler. Onlara "parlayan insanlar" diyorum - ve her gece, özellikle de acımasız ve açgözlü pragmatizm döneminde, insanların ruhlarına biraz ışık yakmayı umuyorlar." İzleyicilerin ruhlarında böyle bir ışık yakmayı başardı mı, diye sorduk. Bence evet diyor yazar. Aksi takdirde, bununla uğraşmazdım. Bu bir gel-git. Bir başardığını düşünür, bir bütün bu uğraşının anlamsız olduğu karamsarlığa kapılırsın."
Ona göre bir “tiyatro” devlette yaşamaktadır. Kültür alanında olduğu gibi, bütün devletin sorunlarını da görüyor. Siyasetçi ve devler adamlarını seviyesini değerlendirirken, aralarında yeteri kadar hazırlıklı olamyan insanların bulunduğunu ekliyor:
“İşte devlet adamlarımızın sorunu, herkes değil ama çoğu, bu iş için hazırlıklı olmaması, bunun için eğitim görmemesi. Neden bu kelimeden utanıyorlar? Bu şeyler öğrenilir. Doğrudan devlet adamı olamazsın, şehir yönetmeden bütün bir ülkeyi nasıl yönetebilirsin.
Toplumumuzun birçok sorununa rağmen, Tsanev iyimserliğini korumakta, her şeyden önce ülkemizdeki insanlar için iyimserdir. Bir insanı asla koşullarla sınırlayamazsınız. En mutsuz olanlar şartlara bağlı olan insanlardır.
Tsanev'in en yeni çalışması, "Bir Meleğin Ağlaması" adında bir piyes. Haksız yere cezalandırılmış 19 yıl hapishanede yatan bir adam hakkında öykü. Cezaevinde harika bir dost ediniyor:
“Dışarı çıktığında, kendisini ve o yaşlı adam tarafından öğretildiğini bulamaz ve içerde kendisini daha özgür hissettiği anlayınca hapse geri dönmek ister. Yaşlı adamın ona söylediği gibi, "Dışarda bize bakarak çok daha özgür olmayan insan var” der. Böylece, Stefan Tsanev'in defalarca eserlerinde ele aldığı gibi ruhsal özgürlük sorunu devam etmektedir.”
Türkçesi: Müjgan Baharova20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...
Eylül ayında Biz nehrin çocuklarıyız” festivalini düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu, Plovdiv belediyesi ile yeniden işbirliği yaparak doğadan ilham..