Başkent Sofya’daki “Loran” galerisi, çağdaş Bulgar klasikleri arasında yer alan bir sanatçının çalışmalarına dikkat çekiyor. 12 Mart tarihinden itibaren bir ay boyunca izleyiciler, ressam İvan Tabakov'un resimlerini bir retrospektif sergide görebilecekler.Sen (Seine) nehri kıyısındaki Paris’in gri tonlarını göreceğiz, Tabakov’un portrelerinin ihtişamını hissedeceğiz, Sozopol motifleri ile sakinleşeceğiz, renkli natürmort ile ısınacağız.Sanat araştırmacısı Lüdmil Veselinov bizi, evrensel güzelliğinden ve cömertliğinden esinlenen şaireler Elisaveta Bagryana ve Dora Gabe gibi şahsiyetlerin eşsiz ifadesini yakalayan ressamın sanatsal arayışlarına götürüyor. Ve şu bilgileri veriyor:
Ressam 1901 yılında Sofya’da Boris ve Nevenka Tabakovi ailesinde doğudu. Ebeveynleri çocuğunu müziğe yönlendirir, ancak hayatının bir noktasında İvan Tabakov kendini resme adamaya karar verir.Bu yüzden Sanat Akademisine girer ve ünlü profesörler Nikola Ganuşev ve Nikola Marinov’un öğrencisi olur. Sol inanışlarından dolayı baskıdan korkar ve 1926 yılında Fransa'ya gider. Orada 1932'ye kadar yaşar, çalışır ve çalışmalarını aktif olarak sergiler.
1930 ve 1931 yılında popüler kadın portreleriyle Sonbahar Salonuna katılır, bir yıl sonra da Bağımsızlar Salonunda resimlerini sergiler. Bulgaristan'a döndükten sonra İvan Tabakov, muhtemelen Marinist ressam Alexander Mutafov ve Mario Jekov’un etkisi altında ve dostluğundan etkilenen deniz manzaralarını resmetmeye başlar.
1933'te anavatanında ilk kişisel sergisini düzenler (sergilerinin toplam sayısı otuz) . Eserlerinin çoğu Paris döneminden, ancak portreler ve köy peyzajları da var. Sanatçı aynı zamanda dünyayı dolaşır ve çalışmaları yurtdışında iyi kabul görür. Böylece, 1942'deki Venedik Bienali'nde, yazar Georgi Raiçev'in portresi ile katılır ve İtalyan basınının ilgisini çeker. Milano Sanat Akademisi onu fahri üye ilan eder.
İvan Tabakov, öncelikle portre ve peyzaj sanatçısı olarak kalıcı bir iz bırakır , ben onu Empresyonizm (izlenimcilikten) güçlü bir şekilde etkilenen ressamlara ekleyebiliriz, diyor Lüdmil Veselinbov ve “Bu yüzden benim için ışığı arayan sanatçıdır. Parisli profesörleri Albert Benar ve Marcel-André Baschet, yüksek akademisyen ekolüne dokunmasını teşvik eder ve o da portre, peyzaj ve natürmort resim çizimine olan ilgisini yeniden keşfeder. Burada Bashe’nin önde gelen portre ressamlardan biri, Benar ise izlenimciliğin büyük bir takipçisi olduğunu izah edelim. İşte bundan dolayı İvan Tabakov, temeli Bulgaristan’da atılmış daha sonra prestijli Avrupa akademilerinde eğitim görmüş çok enteresan bir figürdür.
1977'deki ölümünden sonra ne yazık ki, adı unutulmaktadır. Bu nedenle “Loran” galerisi resimlerinden bazılarını bu sergide topladı. Ve küçük bir monografi ile yaşamı ve yaratıcılığının temel anlarını hatırlatarak, Bulgar güzel sanatlar dalının gurur duyması gereken klasiklerden birini unutulmaktan kurtarmaktadır.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Fotoğraflar: "Loran" Galerisi
Dokuzuncusu düzenlenen “Metroda Şiir” etkinliği bugün başlayıp 23 Aralık tarihine kadar devam edecek . Sofya’daki Polonya Kültür Enstitüsü’nün girişimiyle düzenlenen etkinlikte, başkentliler ve misafirleri, metro vagonları ve istasyonlarında,..
"Gel, gel, ne olursan ol, yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol, yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.....
“Bansko Film fest” ekibi 23. kez, 39 ülkeden 75 film gösterisi vasıtasıyla izleyicileri dünyanın en sıra dışı noktalarına götürecek. Festivalin müdürü Natali Petrova BTA’ya yaptığı açıklamada, hepsinin prömiyer, bir kısmı için Bansko’daki..
"Gel, gel, ne olursan ol, yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol, yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,..
Dokuzuncusu düzenlenen “Metroda Şiir” etkinliği bugün başlayıp 23 Aralık tarihine kadar devam edecek . Sofya’daki Polonya Kültür Enstitüsü’nün..