Bu yılki festivalde 70’in üzerinde film yer alıyor, bunlardan 51’i ise büyük Master of Art ödülü için yarışıyor. 6 film Bulgar yönetmene ait ve en iyi Bulgar filmi ödülü için yarışacaklar. Kısa filmler 17, onlar ayrı ödül için yarışacak. Master of Art’ın kurucusu ve sanat yönetmeni Nayo Titsin bazı film başlıklarını şöyle sıralıyor:
Bu festival hala Doğu Avrupa’da belgesel sinema dili aracılığı ile sanatları anlatan tek festivaldir. Bu yıl “Mimarlık ve Tasarım” kategorisi çok güçlü, örneğin Carlos Saura’nın büyük İtalyan mimar Renzo Piano ile ilgili filmi. Aynı kategoride yine çok enteresan bir film de “Mies on Scene. Barcelona in two acts”. Bu film benzersiz bir bina hakkında benzersiz bir hikaye anlatıyor – 1929’da Barselona’daki Dünya Fuarı için büyük mimar Mies van der Rohe’nin projesine göre inşa edilen “Almanya pavyonu”. Sekiz ay sonra bina yıkılıyor, ancak zamanı için o kadar inovatif ki, çağdaş mimarların aklında bir efsane olarak kalıyor. Geçen yüzyılın 80’li yıllarında Barselona’da aynı ebatta ve aynı yerde tekrar inşa edilmesine karar veriliyor. Günümüzde orada “Mies van der Rohe” çağdaş mimarlık ödüllerinin takdim törenini gerçekleştiriyorlar. Gerçekten güzel bir hikaye.
Filmler 12 kategoride ayrılıyor. Bu kategoriler arasında “Çocuklar ve sanat”, “Tiyatro ve sinema”, “Çağdaş sanat ve protesto sanatı, sanat teçhizatları”, “Video oyunlarında sanat ve VR”, “Amerika for Bulgaria” panoramı gibi kategoriler yer alıyor. Geçen yıllarda olduğu gibi Master of Art programında bu yıl da müziğe adanan son derece ilginç filmler var.
Nayo Titsin anlatıyor: Bu yıl filmler arasında büyük kemancı İtzhak Perlman’ı anlatan bir belgesel yer alıyor. Çok sempatik ve etkileyici bir insan olan Perlman filmde en iyi şekilde tanıtılmıştır. İradesinin ve büyük yeteneğinin gücü ile önyargılar, zorluklar ve fiziksel rahatsızlığının üstesinden gelerek dünya sahnelerini fethetmeyi başarıyor. Film hem eğlenceli hem de büyüleyici. Benim için çok önemli başka bir film de Leh kemancı Branislaw Huberman’ı anlatan “Sürgünler Orkestrası” filmidir. Huberman, 20. yüzyılın 30’lu yıllarında Orta Avrupa’da aktif olarak konserler vermiştir. Yüzlerce Yahudi’yi kurtardığından dolayı, bazıları kendisine “Müzisyenlerin Shindler’i” demiştir. Huberman, bugünkü Filistin topraklarında bir orkestra oluşturmak için müzisyen toplamak için bir kampanya düzenliyor. Enstrümentalistler ile aileleri de Filistin’e göç ediyor. Para toplamak için hayır amaçlı konserler düzenliyor. Einstein kendisine Carnegie Hall’de konser organize etmesi için yardım ediyor, ancak orda kemanı çalınıyor. 18. yüzyılda İtalyan bir usta tarafından yapılan kemanı bulma çabaları başarısız sonuç veriyor. Daha “Sürgünler orkestrası” İsrail Filarmoni Orkestrası’nın temellerini oluşturuyor.
Tabi ki, festival programında yer alan belgeseller arasında farklı sanatlara ve onları yaratan insanlara adanan daha onlarca enteresan film yer alıyor. Festivalin resmi açılışı 4 Nisan’da “Lumiere Lidl” sinemasında yapılacak. Açılışta “Gustav Klimt ve Egon Schiele: Eros ve Psyche” filmi gösterilecek. Festival 25 Nisan’a kadar devam ediyor ve Sofya, Plovdiv ve Varna şehirlerinde düzenleniyor.
Çeviri: Özlem TefikovaVarna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Bulgaristan’ın güneydoğusunda yer alan Debelt köyüne yakın Deultum Roma kolonisinin güney nekropolisinde son derece nadir ve değerli bir cam şişe..