Merkez Seçim Kurulu’nun Pazartesi sabah açıkladığı ön sonuçlar, Avrupa Parlamentosunda Bulgaristan’ın beklenildiği gibi dört değil, beş partiden temsil edileceğini gösterdi.
Sağ siyasi oluşumların kurduğu “Demokratik Bulgaristan" bu seçimlerin sürpriz ismi oldu. Seçim kampanyası boyunca bu ittifakın %5.88 olan barajı aşacağına ihtimal bile verilmiyordu. Yurtdışında oyların %99.48’inin sayımı yapıldı ve oradaki oyların %28.75’inin Demokratik Bulgaristan’ın kazandığı anlaşıldı. Ülke dışında yaşayan Bulgaristan vatandaşları bu seçimlerde tercihini bu yeni sağ oluşumdan yana kullandı.
AP seçimlerinde Demokratik Güçler Birliği /SDS/ ile ittifak kuran yönetimdeki GERB partisinin zaferi zaten bekleniyordu. Ancak BSP- Sosyalist Partisi ile aranın bu kadar büyük olması beklenmiyordu.
BSP’nin GERB’in bu kadar büyük ara arkasında kalması, ikinci parti konumu sevincini bir tarafa bırakıp, bazı çevrelerin bunu mağlubiyet olarak yorumlamasına neden oldu.
Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin /DPS/ ön anketlerde de üçüncü parti konumunda olacağı tahmin edilse de, bu kadar yüksek destek alacağına ihtimal verilmiyordu. DPS AP seçimlerine ayrı ayrı katılan “Birleşik yurtseverler” ittifakından milliyetçi partilerin toplam oylarından fazla oy aldı.
VMRO- NDP milliyetçileri NFSB ve Ataka’dan çok daha fazla oy aldı. Toplumun gözünde bu başarıyla VMRO’yu ülkedeki vatanseverliğin lideri konumuna getiriyor.
Doğu Avrupa’nın diğer ülkelerinde AP seçimlerine katılım oranına kıyasla, Bulgaristan’da katılım aktivitesi çok düşüktü. Bu da bir sürpriz oldu, denilebilir. Diğer ülkelerde oy kullanma oranı artarken, Bulgaristan’da düştü ve toplamda katılım %32’nin altında oldu. “Alpha Research” ajansına göre, seçim listelerinde ismi yazılan 6.3 milyon seçmen gerçek dışı bir sayı ve asıl seçmen sayısı 5.1 milyondur.
Seçimlerde ilk üç yere yerleşen partiler, Avrupa Parlamentosu’nun önde gelen üç partisine mensup olan siyasi güçlerdir. GERB AP’de ENP üyesi, BSP AP’de PES’e üye, DPS ise ALDE liberallerinin saflarında yer alıyor.
AP seçim sonuçlarının iç siyasi hayatı de etkileyeceği malum. Mevcut yönetime alternatif olabilecek yeni bir güç henüz çıkmadı. Sosyalistler Boyko Borisov’un 3. Hükümetinin istifa edip, erken seçime gidileceği tezini doğrulayacak durum da olmadı.
Yönetimdeki koalisyon iktidarda kalacak, fakat iç değişiklikler yapacaktır. NFSB ve Ataka’nın bu seçimlerde düşük oy alması, onların hükümet ortaklığındaki ağırlığını hafifletecek, buna karşın milliyetçi koalisyonun 3. Ortağı VMRO’nun etkisi artacak.
“Demokratik Bulgaristan” oluşumunun sürpriz başarısı ardından, sağ siyasi çevrelerden başka partilerin birleşme çabalarına yol açması beklenilebilir.
Sonbaharda yapılacak yerel seçimler öncesinde siyasi güçler bütün bu soruların cevabını bulmalıdır. 2019 yılının sonbaharının da politik açıdan enteresan olacağı tahmin ediliyor.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Üç yıldan kısa sürede üst üste 6. kez düzenlenen erken genel seçimlerin öncesinde yönetim ümitsizliğinin Bulgaristan vatandaşlarına verdiği yorgunluk aşikâr olurken son derece cılız seçim kampanyasına bakılırsa yorgunluğun siyaset alanında da..
Abdullah Öcalan cezaevinden PKK ile barış görüşmeleri teklif etti NTV’nin haberine göre müebbet hapis cezasını çeken Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan yaklaşık 4.5 sene sonra ilk defa bir akrabası..
Siyasi maratonun son üç yıldaki yedinci seçim kampanyası sona eriyor. Bu krizden çıkış mesajlarını duyduk mu veya gerçek sipariş edenlerin adının anlaşılmadığı oy ticaretine dair geleneksel haberler ve devlet makinesini “politik düşman” kavgasına..