Ne tür sağlık probleminiz olursa olsun, Bulgaristan'da onu iyileştirecek kaplıca mutlaka vardır. Ülkemizdeki kaplıcaların sayısı 500 civarında ve saniyede yaklaşık 5000 litre suyun yeryüzüne çıktığı ülkemiz İzlanda'dan sonra dünyada ikinci sıradadır. Maden sularının iyileştirici gücü, yüzyıllardır Bulgaristan topraklarında yaşayan insanlar tarafından bilinmektedir. Hisarya, Sandanski, Velingrad ve Bulgaristan'ın başkenti Sofya dahil olmak üzere bir dizi şehir bu şekilde kuruluyoe. Bu tür doğal kaynaklar küçümsenmemelidir, bu nedenle Sofya'nın SPA turizminin kullanımı ve geliştirilmesi konusunda bir vizyona sahip olması özellikle önemlidir. Şehirdeki otellerin tam kapasite çalışmasını sağlayacak tam da bu tür bir turizmdir.

"Şu anda en yüksek büyüme potansiyeli taşıyan alanlardan biri balneoloji ve SPA turizmi olduğuna inanıyoruz” dedi Bulgaristan Balneoloji ve Spa Turizmi Birliği 6. Kongresi'nde konuşan başkent belediye başkan yardımcısı Todor Çobanov.

“Şehrimiz açısından bu çok önemli çünkü Sofya, son derece zengin doğal kaynaklarla kutsanmıştır. Jeotermal enerjinin emilimi açısından kayda değer imkanlara ve 30 ila 90 derece arasında sıcaklık genliğine sahip 8 farklı maden suyuna sahip olduğumuz tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, istenen sonuçları elde etmek için sistematik bir çaba gösterilmelidir. Bu nedenle Belediye Meclisi, Sofya'nın turizm merkezi olarak geliştirilmesine yönelik, şehirdeki maden sularının kullanımıyla ilgili ayrı strateji onayladı. Başkent belediyesi ve çevresi üzerinde, bilinen 8 kaynak dışında, yaklaşık 120 tane haritalanmış olan kaynak daha var, bu yüzden diyebiliriz ki aslında bu doğal kaynakların çok küçük bir kısmını kullanıyoruz. Şehirde farklı özelliklere sahip, çeşitli kategorilerde hidro-termal merkezler inşa etmenin mümkün olduğu 35 yer olduğunu düşünüyoruz. Bu yerlerin çoğunun, kentin zengin kültürel mirası ile de bağlantılı olduğu unutulmamalıdır. Çok karmaşık bir ürün sunmamızı sağlayan bu mekanların nadir görülen, kültürel alanlarla yapılmış bir kombinasyonunu görüyoruz."

Çobanov ayrıca, Sofya’ya gelen misafirlerin yüzde 45'inin kültür turizmine geldiğini gösteren ilginç istatistikler açıkladı. Bu, yerel yetkililerin, kent turizm endüstrisinin en önemli sektörü olduğunun bilinciyle, bu yönde çeşitli ilgi çekici yerler inşa etmelerine neden olmaktadır. Anket ayrıca, şehre yapılan ziyaretlerin yüzde 23'ünün iş ve kongre turizmi, yüzde 20'sinin gençlik ve kısa süreli şehir ziyareti için olduğunu gösteriyor.

Kongre sırasında, Alman-Bulgar Sanayi Ticaret Odası (GBITK), Bulgaristan Balneoloji ve Spa Turizmi Birliği (BSPPA), Turizm Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasındaki ortak çalışma sonucunda tarihi bir anlaşma imzalandı. Almanya'daki sağlık sigortası kapsamında olan Alman vatandaşlarının Sağlık Sigortası Birliği'ne üye devletlerden birinde tedavi görmeleri durumunda, bedelin sadece yüzde 10'unu ödemeleri sağlanacaktır. Kalan miktar sigortalı oldukları sağlık fonu tarafından karşılanacaktır. Bu düzenlemenin amacı, 2022'ye kadar Bulgaristan'da balneoloji ve kaplıca tedavisi amacaıyla gelen Alman turist sayısını arttırmaktır.

“Bir yıllık turizm hedefine yönelik gerekli pazarlama adımlarını atmak, Bulgaristan devletinin görevidir“ dedi Bulgaristan Radyosuna verdiği demeçte, Alman-Bulgar Sanayi Ticaret Odası Başkanı Mitko Vasilev. “Ancak, bu para gerektirir ve kendiliğinden olmaz. Şu anda Almanya'da Bulgaristan yaz turizmi ve kış turizmi destinasyonu olarak bilinir, ancak yıl boyunca gidilecek bir yer olarak bilinmez. Muhtemelen yaklaşık 500 kaplıca kaynağımız olduğunu ve İzlanda'dan sonra ikinci olduğumuzu çok az sayıda Alman biliyordur. Bu konuda tanıtım yapılması gerekiyor ve bu nedenle çabaya, etkinliklere ve reklamlara ihtiyaç var.”

Çeviri: Ayser Ali