Başbakan Boyko Borisov tarafından acilen toplanan Bakanlar Kuruluna bağlı Güvenlik Konseyi Suriye’de gittikçe karmaşık hale gelen durumu ve Bulgaristan için meydana gelen riskleri görüştü. Başbakan Borisov, Cumhurbaşkanı Rumen Radev’i tartışma hakkında bilgilendirmesinin ardından Bulgaristan’ın Yunanistan ve Türkiye ile sınırlarında olağan dışı hiçbir durum olmadığını ve göç baskısının da sıfır kalmaya devam ettiğini özetledi.Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonuna gelince, hükümet bunun durdurulması ve çatışmanın çözümünün sadece diplomasi yoluyla aranması gerektiğini düşünüyor.
Güvenlik Konseyi’nde Başbakan Yardımcıları, İçişleri, Savunma ve Maliye Bakanları, Genelkurmay başkanı ve savunma daireleri başkanları yer alıyor, bu nedenle konseyde gerçekleşen her bir tartışma yüksek kaygı duyulduğunun kanıtıdır.
Bu seferki Güvenlik Konseyi toplanması, son 24 saat boyunca gerçekleşen bir dizi dramatik olaylar tarafından belirlendi. ABD, Ankara’ya Suriye’deki operasyonu durdurma çağrısı yaptı ve Kuzey Suriye’den 1000 askerini geri çekerek Türkiye’yi “güçlü” yaptırımlarla tehdit etti. AB Suriye’deki askeri operasyonu kınadı ve Türkiye ile silah ticaretini sınırlandırma kararı aldı. NATO Genel Sekreteri, Türkiye’nin askeri operasyonunun bütün bölgeyi istikrarsızlaştıracağı uyarısında bulundu, ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, tamamen zıt bir değerlendirme yaparak askeri operasyonun bölgesel ve global güvenliğe katkı sağlayacağını söyledi.
Bu zıtlıklar karşısında belli ki Sofya Türkiye ile ilişkilerin daha fazla gerilmesinden endişe duyuyor ve büyük ihtimal bu nedenle Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva Lüksemburg’da “Ankara ile iletişim kanallarının açık tutulması” çağrısında bulundu. Günler önce İçişleri Bakanlığı, Yunanistan üzerinden Bulgaristan’a yasadışı geçiş denemelerinin arttığı uyarısında bulundu. Ancak bununla beraber Türkiye sınırından Bulgaristan’a göçmen baskısının sıfır olduğunu da kaydetti. Hükümet, uzun zamandır Ankara’nın göçmen baskısıyla mücadele konusundaki AB anlaşması kapsamında taahhütlerini yerine getirdiğini söylüyor ve dün Lüksekburg’ta “Dışişleri” Konseyi toplantısında Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva bu pozisyonu doğruladı.
Bununla beraber, Sofya’da Güvenlikten sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Krasimir Karakaçanov, Suriye’deki çatışmanın devam ettiğinden ve insanların büyük kitleler halinde farklı yönlere göç ederek kurtuluş arayabileceğinden dolayı Sofya’nın her an ortaya çıkabilecek kitlesel göç baskısını yok saymadığını belirtti.
Ancak Başbakan Yardımcısı’na göre, bu gibi durumlarda bile Bulgaristan’ın yaptırım başlatıcı rolü oynaması uygun değildir. Başbakan Borisov’un sözlerine göre, ülkemiz Türkiye’ye karşı muhtemel yaptırımlar durumunda milyarlar kaybedecektir.
Güvenlik Konseyi toplantısının ardından Boyko Borisov, Bulgaristan’ın Türkiye’nin Suriye operasyonuna karşı olduğunu, ancak Türkiye’nin AB ile olan mülteci anlaşmasına yüzde 100 uyduğu sürece ülkemizin bu anlaşmayı desteklemeye devam edeceğini belirtti. Bu sözlerden uluslararası planda Sofya’nın pozisyonunun değişmediği anlaşılıyor. İç planda ise Bulgaristan yetkilileri, büyük göç baskısı durumunda hali hazırda geliştirilen operasyonel eylem planlarını uygulamaya hazır bir şekilde ülkenin Türkiye ve Yunanistan ile sınırlarına yönelik dikkatli gözlem uygulamaya devam edecek.
Çeviri: Özlem Tefikova
27 Ekim’de düzenlenen erken seçimlerden 1 ay sonra milletvekilleri eşitler arasında birinciyi seçemedikleri için 51. Halk Meclisi, hala çalışmalara başlamış değil. Bulgaristan’ın içinde bulunduğu siyasi duruma yapılan oylamanın dürüstlüğü ve..
NATO Genel Sekreter Yardımcısı bir Makedonyalı oldu NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Kuzey Makedonyalı Radmila Sekerinska’nın ittifakın Genel Sekreter Yardımcısı olarak atadı. Mark Rutte "Radmila Sekerinska’nın ittifakın bir sonraki Genel..
Yunanistan 2030 yılına kadar ordusunu modernize etmeyi planlıyor Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin planını parlamentodaki partilere sundu. Öngörülen değişiklikler ordunun üç..
27 Ekim’de düzenlenen erken seçimlerden 1 ay sonra milletvekilleri eşitler arasında birinciyi seçemedikleri için 51. Halk Meclisi, hala çalışmalara..