Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Mariyana Pavlova gezegenimizde en derin kadın sesi rekoruna sahip

Photo: özel arşiv

Bulgaristan, Guinness Kitabındaki bir rekor sahibi ile gurur duyuyor. Smolyan şehrinde doğan Mariyana Pavlova birkaç gün önce “Guinness Dünya Rekorları”ndan dünyanın en derin kadın sesine sahip sertifikasını aldı. Rekor, dünya pop ve rock sahnesinde popüler isimlerle çalışan bir rock müzisyeni ve reji Andy Brooke'un stüdyosunda yapıldı.Mariyana ünlü Rodop şarkıcısı Hristina Lyutova’nın kızı ve uzun süreden bu tür ödülü hayal ettiğini söylüyor:

“Kendimden kesinlikle emindim. En düşük tonları çalmak sorun değildi. Bir öğrenci olarak, Smolyan şehir korosunda en derin, en kalın sesli şarkıları söylerdim. Bu, Şiroka lıka köyündeki Ulusal Folklor Sanatları Okulu'nda ve ardından "Rodopa" profesyonel folklor grubunda devam etti.”

Kariyerinin 16 yılını verdiği “Rodopa” topluluğunun ardından, Mariyana Pavlova art arda "Vanya Moneva (daha sonra"Kozmik Sesler "),"Dragostin Folk ","Büyük Bulgar sesler”, “Slavey” Quartet ve “Rodopi”  üçlüsünde yer aldı. Ve ünlü besteciler Krasimir Kürkçiyski ve Stefan Dragostinov kendisine yine en derin ve kalın sesleri gerektiren bestelerini verdiler.

“19 yıl öncesi, Stefan Dragostinov “Rodopeya” üçlüsü için üç şarkı yazdı. Üçünde de kadın için çok düşük tonlar mevcuttu. Bunları genelde bas baritonlar, erkekler söyler. Sonra, Manchester’da “do-“do grandeyi” söyledim. Guinхess rekorum ise “si bemol” /1B/, sub oktav".

BNR dinleyicileri için Mariana Pavlova bir gösteri yaptı.

Dünyanın en derin sesli şarkıcı ve Guinness Dünya Rekoruna sahip Mariyana Pavlova Londra'da yaşıyor. Mariana Pavlova beş buçuk yıl önce sanatçılara karşı olumsuz tutumdan dolayı Bulgaristan’ı terk ettiğini paylaştı.

“Ayrıca imkanlara sahip Bulgarların, gerçek ve değerli sanata yatırım yapmak istemediklerinden dolayı hayal kırıklığına uğradım. O sırada erkek kardeşim ve ailesi Büyük Britanya başkentine yerleşmişlerdi. Sonra küçük kızım da gitti, evlendi, bir çocuk doğurdu ve şimdi yarı Çinli bir torunum var. Ben de yardım etmek için Londra'ya taşındım. Ancak Bulgaristan ile olan bağlantımı koparmıyorum. “Dragostin Folk”’un bir parçası olmaya devam ediyorum ve birlikte Bulgaristan ve uluslararası sahneleri geziyoruz. Ayrıca Fransa, İsviçre ve Almanya'da atölye çalışmaları yapıyorum. İngiltere aynı zamanda çok büyük imkanlar sağlayan bir ülke ve burada kendimizi iyi hissediyoruz. Tabii ki Bulgaristan'ı ve özellikle Rodopları çok özlüyorum. Dokuz yıldır gitmedim. Kalbimde yaradır. Akşamları yattığımda Rojen'in çayırlarını hayal ediyorum. Rodopların simgesi olan "Bela sum bela yunaçe” şarkısı hep aklımda. Onunla rahatlıyorum...”


Fotoğraflar: özel arşiv

Türkçesi: Müjgan Baharova



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Jeravna’da Bulgar halk kıyafetleri folklor festivali başlıyor

Günedoğu Bulgaristan’ın Jeravna köyünde  Uluslararası Folklor Kıyafetleri Festivali  bugün başlıyor. Dünya Mimari Eser statüsüne sahip Jeravna’daki bu etkinliğe  binlerce katılımcı ve konuğun gelmesi  bekleniyor. 23 Ağustos’ta başlayan..

Eklenme 23.08.2024 05:15

Hollandalı Esther Willems Bulgar halk danslarıyla yurttaşlarını büyülüyor

Hollandalı Esther Willems, Lahey’de kurduğu “Zora” adlı Bulgar halk dansları kulübünde farklı şehirlerden ve milletlerden insanları cezbetmeye devam ediyor. 2017 yılında kurduğu,13 kişinin kaydolduğu kulübü zamanla büyüyor ve Willems’in..

Eklenme 18.08.2024 06:55

Vardim köyünde nakış sanatı festivali düzenleniyor

Sviştov’a bağlı Vardim köyünün meydanında düzenlenen Nakış Festivali, yaşam ve geleneklerimizin zarif ve renkli bir unsuru olan nakış sanatını tanıtıyor. Festival programında konser, dans masalı, etnografya uzmanlarının konuşmaları, şifalı bitkilerin..

Eklenme 27.07.2024 06:15