Yeryüzünde ilk mabet, ilk mescit, yani ilk caminin tarihi Hazreti Adem ile yaşıt. O günden bugüne insanlar mabetlerde, camilerde huzur aramakta, Allah'a tazim, sevgi ve kulluklarını arz etmektedir.
İslâm, bütün yeryüzünü Müslümanlara mescit kılmışsa da ibadetlerini camilerde, mescitlerde yerine getirmeyi öğütlemiş, hatta bazılarını mutlaka camilerde ifa etmelerini emretmiştir. Zira camilerde ayrı bir manevî hava, kudsiyet söz konusudur. Onlar yeryüzünde Allah'ın evi konumundaki Kâbe-i Muazzamanın şubeleridir. Ayrıca Hazreti Muhammed'in de belirttiği gibi, "Mescitler Allah'ın en sevdiği yerlerdir".
Peygamber Efendimiz camilere ayrı bir önem atfetmiş, onları eğitim, sosyal, kültürel ve idarî merkez konumuna getirmiştir. Böylece toplumun, cemaatin merkezi durumuna getirmiştir. Devamında camiler, etraflarında köy ve kasabaların kurulup geliştiği önemli ve etken yerlere dönüşerek günümüze kadar bu özelliklerini büyük ölçüde korumuşlardır.
Bütün bunlar ve sıralayamadığımız başka özellikleri sebebiyle Allah, camilerin imar edilmesini teşvik etmiş, bunu da hem camilerin inşası, bakımı ve tamiri, hem de cemaatle, müminlerin zikir ve namazlarıyla, çocukların Kur'ân okuyuşlarıyla şenlendirecek şekilde yapılmasını Peygamberimiz bize öğretmiştir.
Bugün 13 Haziran’da Ortodoks Kilisesi, öldükten 3 gün sonra dirilip görüldükten sonra İsa’nın yeniden Tanrı’nın katına yükseldiği inanılan Göğe Yükselişi bayramını kutluyor. Bu büyük Hıristiyan bayramı her zaman Perşembe günü, İsa’nın dirilişinden 40..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Bulgaristan için kader belirleyici olan 1876 Ayaklanması katılımcılarının hatıraları çoğu zaman çelişkilidir. Ancak Bulgaristan’ın bağımsızlığı konusunu gündeme taşıyan mektuplar ve belgeler, okul müfredatındaki tarih okumalarının dışına çıkan, olayların..