Plovdiv “Akasya” Belediye Arıcılar Birliğinin son sonbahar fuarı 17 Kasım tarihine kadar devam ediyor. Katılan arıcılar arasında Neli ve kızı Gergana Salçeva da var. Neli Salçeva, Bulgaristan Radyosuna konuştu:
Ismim Neli Salçeva. Kızım da dahil tüm ailem arıcılıkla uğraşıyor. Eşimim ailesi ise 15 yılldır hep bu işi yapmış. Ben 6 yılldır, kızım Gergana ise 3 senedir arıcılıklı uğraşıyoruz. Ailemizin 4 kovanlığı var. Bir tanesi Koca Balkan (Stara planina) dağının Kalofer bölümünde, ikincisi Karlovski Bani‘ye yakın Prolom köyünde, üçüncüsü yine Sredna Gora bölgesinde Dragomir köyünde ve dördüncüsü ovada-Troevo köyünde bulunuyor. Farklı kovanlıklardan arı ballarını farklı bir şekilde ayırmaya çalışıyoruz. Böylece daha fazla çeşit arı balı elde edebiliyoruz, gerçi farklı arı ballardan karışım da olağanüstü lezzetli oluyor.
Sizler “farklı arı bal çeşitlerini ayırmaya çalışıyoruz”, dediniz. Şu anda kaç çeşit arı balı satıyorsunuz, diye sordum:
Neli Salçeva sıralamaya başladı:
Buket, orman buketi, koriandır , yani kişniş, lavanta, ıhlamur özsuyu balı, (yani manov med olarak bilinen ve arıların ihlamur ağaçlarının gövdesinden akan özsuyundan yaptıkları baldır). Karlovo dağında çok ıhlamur ağacı var ve uygun hava şartlarında ıhlamur özsuyu balı alıyoruz. Ayrıca herkesin bildiği ıhlamur balı, akasya, gerçi bu yıl hava şartları akasya balı için elverişli değildi. Bundan dolayı da akasya Karaçalı balıyla karışık oldu. Rapitsa, yani kanola arı balı. Tek sözle toplam olarak 7 tür arı balı üretiyoruz.
Seneden seneye arıcılar için işler zorlaşıyor. Şimdiye kadar ovalardaki arıcıların sesine kulak verdik. Dağlarda arıcılık yapanların sorunları nelerdir?
Ben her iki tür arıcılık hakkında da konuşabilirim, çünkü kovanlardan birisi ovada bulunuyor - dedi bayan Neli ve devam etti. Işte orada yapılan ilaçlamalardan dolayı büyük zararlara uğradık. Bütün bu olumsuzluklar tabii ki arı balı hasadımızı olumsuz etkiledi. Kalofer ve Karlovo dağında bizler biraz daha muhafaza edilmiş durumdayız. Buna rağmen ovaya nazaran dağlardaki kovanlıktan çok daha az arı balı alabiliyoruz. "Balkanski med" dediğimiz "Dağı balı" daha koyu, lezzeti daha ağır, fakat miktar olarak çok az oluyor. Hal böyle olunca bizler miktara değil de kaliteye güveniyoruz. Ürettiğimiz arı balını doğrudan tüketiciye satıyoruz. Fakat bu bir çözüm değildir. Herkesin de bildiği üzere alım fiyatları çok düşük.
Son zamanlarda arıcılık sektöründeki haberleri takip ederek birçok büyük arıcının, yani 100’er, 200, hatta 250’şer arı kovanına sahip arıcılarının vazgeçtiğini duyuyoruz. Sizleri bir aile olarak ayakta tutan nedir, sorusu üzerine bayan Neli şöyle cevap verdi:
Hala perakende satış yapıyoruz. Hala bunu başarabiliyoruz ve arabulucuları araya sokmadan doğrudan müşteriye satış yapıyoruz. Ürettiğimiz arı balına değer veren devamlı müşterilerimiz var. Bizi arıyor ve bizden satın alıyorlar. Bilemiyorum, arı balını toptan satış yapacak olursak, nasıl ayakta kalırız. Doğrusu bilmiyorum. Belki o zaman Bulgaristan dışında satış yolları arayacağız.
Bu fuar günlerinde Neli ve kızı Gergana’nın arı balı ve arı ürünleri standının önünde meraklı yabancıların ardı kesilmiyor. Neyi merak ettiklerini sorunca Neli Salçeva doğal bir şekilde “Arı balını “diyor. “Balımızı beğeniyorlar. Hangi balımız tattırırsak tattıralım, her çeşidini beğeniyor ve hayranlığını gizlemiyorlar. Arıcılıkla uğraşmadan önce Avrupalıların hafif arı balını sevdiklerini okumuştum. Bu doğru değil. Onlar akasya ve rapitsa arı balını seviyorlarmış. Avrupalılar, tüm çeşitleri beğeniyorlar.
Bayan Neli ve kızı Gergana, anne kız olmalarına rağmen yan yana gelince kızkardeş gibi görünüyorlar – ikisi de hem genç, hem de çok güzel görünüyor. Bunu arı balına mı borçlu olduklarını sordum. Bayan Neli, gülümseyerek “Herkes öyle söylüyor “ dedi ve devam etti.
Günlük hayatımızdaki stres, herkesi olumsuz etkiliyor. Arıcalardaki güzel şey, şu- ben arıların yanına gittiğim zaman, herhangi bir acım olsa da, acım geçiyor. Hele hele arıları seviyorsan onların sorunlarını çözmeye çalışıyorsun ve herşeyi unutuyorsun. Nasıl sorunun olursa olsun, hangi stres altında olursan ol, sen o anda, ki bu bazen tam bir gün sürüyor, dünyadan kopup, orada kovanlıktaki olup bitenlere odaklanıyorsun. Temiz hava da insana, arıcılara çok iyi geliyor, hele hele kovanlıktaki temiz hava, arıların yarattığı güzel havadır ve insan vucuduna çok iyi geliyor.
Arıcılar, arıların insanı bir şekilde eğittiğini söylüyor. Bunu bayan Neli Salçeva’ya da sordum. Cevabı şu oldu:
Bu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Üstü başı kirli bir kişi arıcı olamaz. Sarhoş bir kişi arıcı olamaz,sinirli bir kişi o da aynı şekilde arıcı olamaz. Hatta onların yanına telefonla bile yaklaşmıyorum. Elimde arıbalı peteğini incelerklen cebimdeki telefon çalmalı olursa, arıların hemen tedirgin oldukları farkediliyor. Veya sesimi yükseltiğim durumlarda , mesela kovanlığın diğer ucunda bulunan eşime yüksek sesle seslendiğimde, onlar hemen rahatsız oluyorlar. Sizleri izlenimlerimi paylaşıyorum. Mesela onların yanlarına sinirli halde gidersem, hemen arılar sokmaya başlıyor.
Bulgaristan’ın Avrupa’nın en kaliteli arı balını üretmesine rağmen hala “Bulgaristan arı balı” coğrafi işareti mevcut değildir. Ve Bulgaristan vatandaşları tüm Avrupalılara nazaran en az miktarda arı balı üretiyor. Bizler arı balı yerine şekeri tercih ediyoruz, neden acaba?
Neli Salçeva'nın cevabı şu oldu:
Gerçekten Bulgaristan vatandaşları çok az arı balı tüketiyor. Bziler arıcılar olarak katıldığımız fuarlarla insanlara arı balının faydalarını anlatmaya çalışıyoruz. Burada başka bir husus da var. Bulgaristan vatandaşları geçen zaman zarfında çok fazla aldatılmıştır. Kendi tecrübemeye dayanarak söylüyorm- önüzmüden geçen insanların yaklaşık üçte biri bize inanmıyor. Gerçi bizler lisanslı arıcılarız, bizim arı balımız laboratoarda incelenmiştir. Buna rağmen bize şüpheyle yaklaşıyorlar. Bundan dolayı da onlara anlayışla yaklaşıyorum.
Anlaşılan Plovdivli arıcılar çok aktif bir şekilde fuarlar düzenliyor:
Baharda da ikiz kez olmak üzere, sonbaharda da onar günlük iki geleneksel arı balı ve arı ürünleri sergilerimiz oluyor. İşte bu fuarlarda doğrudan tüketiciye ulaşmaya çalışıyoruz. Tanıtımımızı yapıyoruz. Böylece doğrudan bize ulaşma imkanına sahipler. Bizler aile olarak Plovdiv’e ücretsiz dağıtım yapıyoruz. Her Salı ve Cuma günleri siparişleri toplayıp müşterilerimize sunuyoruz. Bazen tek bir bal kavanozu olabiliyor, ama yeter ki müşterilerimiz memnun olsun!
Fotoğraflar: Şevkiye Çakır
İstihdam Ajansı’nın bir araştırmasına göre, önümüzdeki 12 ay içinde Bulgaristan’daki iş dünyasının yaklaşık 262 bin çalışana ve uzmana ihtiyacı olacak. Bu rakam, şu anda istihdam edilenlerin yaklaşık yüzde 9.3’üne tekabül ediyor. 2023 yılı..
2024 yazında çıkan yangınlardan zarar gören çiftçiler , bugünden itibaren “De minimis” yardımına başvurabilecek ve Devlet "Tarım" Fonu Bölge Müdürlüklerine başvuruları için yalnızca 10 gün süreleri var. Söz konusu yardım alma hakkına,..
27 Ekim erken genel seçimler sonrası, geçici hükümetin 2025 yılı Bütçe taslağını ay sonuna kadar Parlamento’ya sunması gerekmektedir. Bulgaristan’daki bazı ekonomi analistlerine göre, devletin 2024 yılı bütçe planının durumu son on yılın en kötü durumu...