Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Ruse’nin mimari mücevherleri

Balkanlar'ın Küçük Viyana’sı olarak adlandırılan Ruse’de varlıklı tüccarların ve önde gelenlerin evleri güzelliği ve mimarisiyle büyülüyor

Ruse’de amblematik Tarih Müzesi binası Avusturyalı mimar Friedrich Grünanger’in eseridir.
Photo: ilovebulgaria.eu

Ruse, tarihi eski zamanlara uzanan Bulgar şehirlerinden biridir.Tuna Nehri'nin kıyısında yer alan şehrin geçmişi M.Ö ve M.S.’ki dönemlere kadar dayanıyor. Şehrin bin yıllık tarihi boyunca, sakinleri tüccarlar ve aydınlar olduğu gibi, Osmanlı zamanı ve Uyanış döneminde ulusal kurtuluş mücadelelerine katılan birçok Bulgar devrimcisine de ev sahipliği yapmıştır.

1878’deki Berlin Kongresinde ülkenin Bulgaristan Prensliği ve Doğu Rumeli olmak üzere ikiye ayrılmasından sonra, Ruse, Prenslik’teki en büyük şehir oldu. Ruse, hızlı bir ekonomik patlama yaşadı ve belirgin bir şekilde şehir görünümünü değiştirdi.  Barok ve Secession gibi zamanın modern Avrupa mimari tarzlarından etkilenen yeni binalar ortaya çıktı. Bu, günümüzde şehrin "Küçük Viyana" olarak adlandırmasına sebep oldu. Yeni binaların sahipleri genellikle Avrupa ve dünyada inşat ve bakım için büyük miktarda para yatırma imkanı olan bankacılar ve tüccarlar olmuş.

“İlginç binalardan biri “Çikago’nun oteli” adlı yapıdır” – diyor Bulgaristan’daki mimari mirasıyla ilgili iki ciltlik araştırmasında Mariana Melnişka. “Adını, Kurtuluş’tan hemen sonra Amerika'ya giden sahibi Solomon Blausstein’dan alır. Kazandığı parayla ülkeye geri döner ve sermayesini büyük kazançlı binalara yatırır. Cephesi, kız figürleriyle süslenmiş oyuklarla dolu çok güzel bir bina ortaya çıkar. Kabare ve otel işleviyle, bir kıyı kenti için en uygun yapı haline dönüştürülmüştür. Sahibi, diğer Tuna kıyı ülkelerinden dansçıları işe alırmış. Her şeyin daha iyi olması için ise zemin katında "Çikago" adını taşıyan bir moda atölyesi kurar. Binada aynı zamanda görevli bir kişi tarafından hereket ettirilen ilk asansörünü de yapar”.

 

Mimari değerinden çok, tarihi değeri olan şehir için iki simgesel yapının hikayesini de anlatmamız gerekir. Bunlar Nikola Obretenov ve ebeveynleri- Tonka ve Tiho Obretenov'un evleri. Ruse’nin 20. yüzyılın başlarındaki yeniden yapılanması nedeniyle ebeveynlerin evinden hiçbir şey kalmadı. En önemli Bulgar Uyanış Dönemi ailelerinden birinin mirasçısı olan Nikola’nın evi ise, sakinlerinin anılarını koruyor. Hristo Botev’in, Kurtuluş’tan sonra sağ kalan son çete üyesinin kişiliği ve hayatı etrafında, onun çetedeki rolü ile ilgili birçok efsane dolaşmaktadır. Hristo Botev'in ölümü ve çetenin de dağıtılmasından sonra, Obretenov Diyarbakır'a sürgün edilir. Bulgaristan'a döndükten sonra, diğer birçok Kurtuluş savaşçısı gibi, yeni devletin yönetiminde üst sıralarda yer alma şansına sahip olur.


“Obretenov milletvekili ve ardından da Ruse belediye başkanı olur. O zaman iki katlı evini inşa eder. Neoklasik tarzdaki ev şu anda müzeye dönüştürüldü. Burada, 1989'a kadar turistlere bazı şeyler anlatılırdı. Ancak evin gerçek trajik kaderi tamamen farklıdır. Nikola Obretenov'un Tonka isimli bir kızı vardır. Almanya'da felsefe okuyan saygın bir Bulgar olan Niko Proseniçkov ile tanışır. Ülkemize dönerek kendisini Bulgaristan'da eğitime adar ve Gabrovo ve Sviştov’daki liselerle birlikte, ülkenin en seçkin okullarından Ruse Erkek Lisesi’nin müdürü olur.”

9 Eylül 1944'te gerçekleşen komünist darbeden kısa bir süre sonra, Proseniçkov, birçok aydın ve Bulgar entelektüelleriyle birlikte öldürülür. Onunla birlikte, onu terk etmeyi reddeden karısı da vurulur. Ailenin iki kızı vardır. Milkana ailesine üzüntüsünden hayatını kaybeder. Lilyana ise toplama kampına gönderilmesine ve maruz kaldığı işkencelere rağmen, hayatta kalır. Ailenin evine ise yabancılar yerleştirilir. Yabancılar, aile kütüphanesini yakar ve geçmişlerini ayrıntılarıyla ortaya koyan değerli belgeleri imha ederler. Özgürlüğüne kavuşan Lilyana, o sırada Ruse’de bulunan ressam Nenko Balkanski’yle tanışır. Ondan babaannesinin portresini resmetmesini ister. Lilyana’nın korkunç hikayesini duyan ve onun güzelliğinden büyülenen Nenko, onunla evlenir ve Lilyana’yı modeline dönüştürür.

Fotoğraflar: ilovebulgaria.eu ve arşiv

Türkçesi: Sevda Dükkanci


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kutsal Cuma – tevazu ve sessizlik günü

İsa Mesih'in çarmıha gerildiği gün, Hıristiyan cemaati için en hüzünlü gündür ve  Kutsal litürjinin yapılmadığı tek gündür . Komünyon ayini de yoktur, çünkü Tanrı’nın kendisi, Oğlu'nun çarmıha gerilmesiyle kendisini bir kurban olarak sunmuştur...

Eklenme 03.05.2024 05:05

Palmiye yortusunda ne kutluyoruz ve Tanrı’nın hayatımızdaki ziyaretleri nelerdir?

Kilise'nin Mesih İsa’nın Kudüs’e Giriş Bayramı'nda hatırlattığı bu coşkulu haykırışlarla, İsa Mesih Kudüs'te iyilik ve dünyada sonsuz yaşam umuduyla karşılanır. Bir gün önce, dört gündür ölü olan Lazar'ı diriltti. Bu mucizenin haberi, Romalıların..

Eklenme 28.04.2024 05:05

Bulgaristan Müslümanları ve Dinî-Kültürel Mirası

Müslüman-Türk nüfusunun geçmişi bin yıl kadar öncesine giden Bulgaristan’da esas Müslüman topluluğunun oluşumu, Osmanlı döneminde Anadolu’dan yapılan iskânlarla gerçekleşmiştir. Yaklaşık altı asırdır azımsanmayacak sayıda Müslüman nüfusun yaşadığı..

Eklenme 26.04.2024 14:10