2020 ülkemizde krizler patlak verecek mi, siyasi katmanlar değişecek mi ve erken seçimlere gidilecek mi? Yılın ilk günlerinde bir tarihçi, bir hukukçu ve bir de uluslararası ilişkiler uzmanına bu yöndeki tahminlerini sorduk.

Üniversite öğretim görevlisi Prof. Nina Dülgerova’ya göre, iktidar partisi ve Başbakana destek ifadelerinin artması, erken seçim götürme ihtimalini düşük kılıyor, ancak “kabinenin tamiri” şartı gibi görünüyor. Tarihçi Prof. Nina Dülgerova şunları paylaştı:

“İstikrarsızlık istikrarlı hal alacak. Yönetimdeki koalisyonu iktidar koridorlarının profesyonel hazırlığı olmayan ve “talimat üzerine hareket eden” kişilerden arındırmaya başlamalı.  Çünkü, ülkemizin 2000’den fazla su kaynağı ile tanınmasına rağmen Pernik’teki su krizi etrafında “Bolluk içinde kıtlık” atasözü Bulgaristan için geçerli bir aksiyom halini alıyor. Ancak bürokrasi ve memurların çoğu  profesyonellikten çok uzak. Kendi fikri olan ve fikrini söylemekten korkmayan ve fikirlerini hayata geçirmek için çalışmaya hazır olan uzmanlar ise bu sistemde yok”.

Hukukçu ve siyasi bilimci Miroslav Popov, bir sonraki genel seçimlerden önce Bulgaristan’ın rotası ve amaçları ile ilgili toplumda tartışmalar yapılması gerektiğini düşünüyor.

Miroslav Popov, sözlerine devamla şunları paylaştı:“Bulgaristan toplumu, aslında gerçekleşmesi zor erken seçim ihtimaline odaklanarak, hata yapıyor. Asıl ülke içinde gerçekleştiği süreçleri görmüyor. Toplumda vardığımız nokta tartışıldıktan sonra alınacak olası erken seçimlerden yanayım. Bana göre, çok kötü bir noktadayız, ancak bu konu toplumda tartışılmaya sunulmuyor”.  

Uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Georgi Çankov, ülkemizde mevcut modelin değişmesine ihtimal vermiyor. İktidarın sadece sözüm ona “sistem partileri” tarafında yürütülebildiği için, Prof. Çankov, erken seçim olup olmayacağı ve seçimlerin sonuçlarının o kadar önemli olmadığını vurguluyor. “Nasıl baskı olursa olsun, bizde ani politik değişimler sadece dış konjonktürde şiddetli değişim sonucu meydana gelebilir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti Doç. Georgi Çankov:

 “Bulgaristan’ı, ulusal çıkarını savunmaya ve gelişim için kendi ulusal stratejileri doğrultusunda ilerlemeye çalışan Vişegrad Dörtlüsü ülkeleri ile kıyasladığımızda bizim hala bu tür ulusal gelişim stratejisi belirlemediğimiz görülüyor. Bizim için AB üyeliği tek bir hedef haline geldi ve bizler de bu üyeliği hedefe götüren bir araç olarak kullanmamaya devam ediyoruz, çünkü hedefimiz kayboluyor, net değil. İktidarın amacı daha birkaç ay veya da yıl siyasi zaman “satın almaktır”, başka bir şey değil. Öyle ki, ulusal strateji formüle etme görevi henüz şimdi yapılacak bir şeydir, ancak ben umutsuz bir şekilde geciktiğimizden korkuyorum. Daha 2020-2021’den sonra başlayacak yeni bir dönemde bizler son derece hazırlıksız yakalanabiliriz, çünkü belirli hedef ve yönümüz olmayacak. Ve AB’den geri kalan ile içinde temiz, korunmuş bir doğa ile, belki de içinde insan kalmayacağı belirsiz, mutlu ve yeşil bir Bulgaristan  geleceğine doğru ilerleyeceğiz.”