Görünüşte ilham verici, güzel ama aynı zamanda güçsüz kelimelere dolanmış bir bataklığa çeken hikayeler var. Başka hikayeler de var uçan kuş gibi hafif ama gerçekten ilham verici. Zdravka Evtimova'nın hikayeleri üzerimize gerilmiş kanatlar gibi ruh hallerimizi, duygularımızı değiştirir, hatıraları ve hayallerimizi uyandırır.
Güzel olmanın yanı sıra, okuyan insan daha cesur, gururlu ve onurludur. İyi edebiyat, onur ve itibar dersidir. Okuyan insan kararlıdır. Manipüle edilemez ve bir köle gibi boyun eğmez.
Ve Yeni Yıl'ın başlangıcında dileklere gelince Zdravka Evtimova'nın vatandaşlarımızı nasıl görmek ister. İleride bir eserde vatandaşımızı nasıl resmeder.
“Eğik başın kılıç kesmediği sözünü unutmak istiyorum. Keşke boyunlarımız itaatkar bir şekilde eğilmesini istemem. Onurlu dik durmalıyız, açık bakmalıyız ve görüşümüzü ifade etmekten korkmamalıyız.Eğik baş hayatta kalır, ancak bu hayat değil, köleliktir. Biz artık kölelik içinde yaşamıyoruz, bu yüzden çabalarımızı diğer ülkelerden insanları hayran bırakacak güçlü ve akılda kalıcı bir şey inşa etmeye odaklanma zamanı. Bence bunu yapacak niteliklerimiz var.”
“Sönmekte olan bir ateş, geriye kalan birkaç kor sayesinde yeniden alevlenebilir.” Slav filolojisi profesörü Krasimir Stanchev bu sıcak sözlerle, yurtdışında Bulgar alfabesine, Bulgar diline ve Bulgar kültürüne azalan ilginin bir gün yeniden..
Plovdiv Bölge Etnografya Müzesi’nde sergilenen yünden yapılmış ürünler ziyaretçilere iç huzur ve sıcaklık hissi veriyor. “Bulgar Keçeleri: Kadim Zamanlardan Mesaj” adı ile tertip edilen sergi, Proto-Bulgarlar tarafından topraklarımıza..
Ulusal Edebiyat Müzesinde, Bulgar Edebiyatının Patriği İvan Vazov’un doğumunun 174’ü yılı kaydedilecek. Müzenin sitesinde paylaşılan bilgiye göre, 1894 yılında “T.F. Çipev – 130 yıl” yayınevi tarafından yayımlanan Vazov’un “Boyunduruk..