Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Zdravka Evtimova: Boyunlarımız itaatkar bir şekilde eğilmesin

Photo: capital.bg

Görünüşte ilham verici, güzel ama aynı zamanda güçsüz kelimelere dolanmış bir bataklığa çeken hikayeler var. Başka hikayeler de var uçan kuş gibi hafif ama gerçekten ilham verici. Zdravka Evtimova'nın hikayeleri üzerimize gerilmiş kanatlar gibi ruh hallerimizi, duygularımızı değiştirir, hatıraları ve hayallerimizi uyandırır.

Zdravka Evtimova'nın "Temmuz Hikayeleri” geçen yıl Sofya Şehir Kütüphanesi okuyucuları tarafından en çok tercih edilen Bulgar yazarının kitabı seçildi.

Hikayeleri ve romanları dünyanın birçok ülkesinde - ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Yunanistan, İsrail, yakında Çin'de okundu ve ödüllendirildi. Yazar şaka yollu bir şekilde kendini "tren yazarı" olarak tanımlar, çünkü hikayelerinin çoğunu Pernik ve Sofya arasındaki trende doğdu. Ne hakkında yazsa, Evtimova’nın eserleri değişmeyen üç içerikle büyülüyor - şefkat, empati ve sevgi.
Yazar iyiliğinin kendi içimizde olduğuna inanıyor. "Ve bir insan iyi tarafını diğer insanlara çevirdiğinde onlarda da iyiliği doğurur. Empati ve sevgi söz konusu olduğunda, bu, açgözlülük, öfke ve tüm olumsuz duygulara rağmen insanlığın hayatta kalmasının ve gelişmeye devam etmesinin temelidir. Toplama kamplarındaki insanların bir elma parçasını bulduğunu ve hasta olan birine nasıl verdiğini hatırlayın".
Ancak acı çekmek kötü niyetleri ve hatta acımasızlığı açığa çıkarabilir. "Bir köstebek kanı" başlıklı öyküde olduğu gibi. Bu büyük acı ile yazılmış  hikaye Danimarka ve ABD’de  okul programlarına dahil edildi.
"Bir şey üzüntüden doğduğunda, şüphesiz onu içinde taşır ve insanlara aktarır. Gerçekten, hayatımızda üzüntü var, ama onu kalıcı bir duruma mı dönüştüreceğimiz, eylemlerimiz ve düşüncelerimiz aracılığıyla, deneyimlerimiz yoluyla onu ışığa dönüştürüp dönüştürmeyeceğimize bağlı. Böylece bu ışıktan sevinç doğabilir. Ve mutluluğa dönüşebilir. Yazmak çok mutlu bir yalnızlıktır, eğer yazmazsam, kendimi hasta hissediyorum", diye ekliyor Zdravka Evtimova.
“Kendi dilimde Bulgarca yazdığımda, arkamda Bulgaristan tarihinin durduğunu hissederim. Birinci ve İkinci Bulgar Krallıkları, görkemli yılları, ama aynı zamanda Samuil'in kör birliklerinin trajedisi hissi  var. Ve istemeden kelimelere neşe ve trajedi ve acı da karışır. İngilizcede öyle değil - bir yerde uçuyormuşsunuz gibi bir sevinç duygusu yoktur. “
Yıllık edebiyat ödülleri genellikle bir bilançoya yol açarlar. Ayrıca daha fazla kitap okursak, her birimiz elimizde bir kitapla bir hikayeye dalmak için her gün zaman harcarsak toplumumuzun nasıl görüneceğini düşünmemizi sağlarlar.


Güzel olmanın yanı sıra, okuyan insan daha cesur, gururlu ve onurludur. İyi edebiyat, onur ve itibar dersidir. Okuyan insan kararlıdır. Manipüle edilemez ve bir köle gibi boyun eğmez.

Ve Yeni Yıl'ın başlangıcında dileklere gelince Zdravka Evtimova'nın vatandaşlarımızı nasıl görmek ister. İleride bir eserde vatandaşımızı nasıl resmeder.

“Eğik başın kılıç kesmediği sözünü unutmak istiyorum. Keşke boyunlarımız itaatkar bir şekilde eğilmesini istemem. Onurlu dik durmalıyız, açık bakmalıyız ve görüşümüzü ifade etmekten korkmamalıyız.Eğik baş hayatta kalır, ancak bu hayat değil,  köleliktir. Biz artık kölelik içinde yaşamıyoruz, bu yüzden çabalarımızı diğer ülkelerden insanları hayran bırakacak güçlü ve akılda kalıcı bir şey inşa etmeye odaklanma zamanı. Bence bunu yapacak niteliklerimiz var.”

Fotoğraflar: BGNES ve özel arşiv
Türkçesi: Müjgan Baharova


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kiril Mariçkov

Sofya’da yeni açılacak okuma evi Kiril Mariçkov’un adını taşıyacak

Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’ye konuşan “More ot Lübov” (Aşk Denizi) programının sunucusu, “ Nataliya Simeonova ” Vakfı’nın, Bulgar rock müziğinin efsane ismi Kiril Mariçkov’un adını taşıyacak bir okuma evi tescili için belgeler sundu ğunu duyurdu...

Eklenme 25.12.2024 15:18

Heykeltıraş Yusein Yusuf ormandaki bir çeşmeyi galeriye dönüştürdü

Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein Yusuf’un babası 1885 yılında çeşmenin yapımına başladı, bir sene sonra vefat ettikten sonra ise inşaat..

Eklenme 22.12.2024 08:10

“Zlaten Riton” Festivali ödülleri sahiplerini buldu

28. Bulgar Belgesel ve Animasyon Sineması Festivali “Zlaten Riton” ödülleri sahiplerini buldu . Yönetmen Henri Kulev’in “Byalo Ramo za Çeren Mıj ” (Siyah adam için beyaz omur ) adlı animasyon film ve Tonislav Hristov’un “Jelanieto na..

Eklenme 20.12.2024 09:24