Bulgaristan’ın en ünlü halkla ilişkiler uzmanlarından birisi Maxim Behar’ın ofisine çıkan merdivenlerde şu yazı göze çarpıyor: “Burası başarıya giden asansör değildir, başarmak için merdivenleri kullanman lazım”.

Maksim Behar başarı merdivenlerini tırmanmaya ne zaman başlıyor?

Uzun yıllar gazetecilik yaptığını anlatıyor. Bulgaristan’da demokrasi döneminin başlamasının ardından farklı bir alan demeye karar veriyor. 90’lı yılların ortasında ise Bulgaristan’da reklam sektörü yeni yeni başlıyor. Tam bu yıllarda Maxim Behar reklam şirketi kuruyor.

İnanan ve başarılı insanlara özgü bir şey var: her daim anı yakalamaya hazırlar. Maxim Behar’ın hikayesi de böyle gelişiyor. Bulgaristan’da yatırım yapmak isteyen büyük bir Amerikan şirketine rastlıyor. Şirket yönetimi kendisine soruyor: “Max, halkla ilişkiler alanında çalışmak istiyoruz? PR, halkla ilişkiler nedir bilir misin?”

“PR kelimesini hiç duymamıştım bile. O zaman Amerikan büyükelçiliğinin Kültür merkezine gittim. Reklamla ilgili bir kitap aldım, orada halkla ilişkiler ile ilgili biraz bilgi vardı, PR halkla ilişkiler çok ilgimi çekti. Yapmak istediğim işin bu olduğunu anladım ve böyle başladım” diyor Maxim Behar.

Maxim Behar halkla ilişkilerle ilgili aldığı ilk bilgilerin ardından “Aman Tanrım, Bulgaristan’da böyle bir şey olamaz.” Dediğini hatırlıyor ve şöyle devam ediyor:

“Ancak böyle bir şey o geçmişteki Bulgaristan’da olamazdı. Geçen yüzyılın 90lı yıllarının başında. Yaşadığımız bugünkü Bulgaristan ve o günkü Bulgaristan’ın arasında çok fark var. Burası başka bir gezegen. Piyasa ilişkileri, entelektüel insanlar, yatırımlar, Bulgaristan’da yabancı şirketler ve geri kalan her şey çok farklı” diyor Maxim Behar.

25 yıl sıkı çalışma ve biriken tecrübenin ardından Maxim Behar özgeçmişine Dünya PR örgütü Başkanı, Bulgaristan iş liderleri Forumu Yönetim kurulu üyeliği ve Davos Dünya İletişim Forumu Başkanı gibi saygın görevler kaydediyor. Behar ve şirketi onlarca prestijli ödüle sahip oluyor.

Başarı ile ilgili sözlerini tamamlarken Behar şunları anlatıyor:

“Hiçbir şey için asansör yoktur – ne başarı için, ne kariyer ve profesyönel büyüme, ne bir insanın toplumdaki saygınlığı ve otoritesi için asansör yok. Merdivenleri tırmanmak gerekiyor. Bu ise sade kişi tek bir şarta uyarsa olabilir – gözlerinde ışıltı olması. Sadece bu, başka bir şey değil. Benim şirketimde çalışmak isteyen adaylarda en çok aradığım şey de budur- gözlerindeki ışıltıyı görmek istiyorum. İnsanın gözlerindeki ışıltı onun başarmak istediğini, kendisini geliştirmek istediğini, hırslı ve motivasyonlu olduğunu gösterir”.

Halkla ilişkiler uzmanı Maxim Behar’a göre, sosyal medyaların ortaya çıkmasıyla birlikte iletişim, halkla ilişkiler ve her şey değişti. Maksim Behar’a göre, en büyük dönüşüm “medyaların el değiştirmesi”.

Önceden, kurumlar, medyalar ve halk arasında aracı rolünde olan  halkla ilişkiler uzmanları gazetecilerin “ilgisine” ihtiyaç duyarken, medyalara sahipler ve medyaları yönetiyorlar.

Maxim Behar ,“Dünya PR Devrimi” başlıklı yeni kitabında tam da bu büyük değişimden bahsediyor.  Kitap “The Global PR Revolution” başlığı altında ilk önce ABD’de çıkıyor. Burada uzun süre Amazon’un en çok satan kitaplar sıralamasının başında yer alıyor.

Maxim Behar, Amerika’dan sonra kitabın ilk Bulgaristan’da ve Bulgarca dilinde çıktığını gururla paylaşıyor.

Kendisi ve şirketinin yükselişi için “3 S kuralını” belirleyici etken olarak gösteriyor. Bunlar – speed (hızlı karar alma), simplicity (net mesajlar ve öncelikler), self confidence (özgüven). Özgüvenini ise yaptığı çalışmalarından, ekibinde ve geleceğe yönelik bakışından alıyor.

“Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bizim işimiz tamamen sosyal medya alanına geçecek ve çalışmalarımız genellikle iyi metin hazırlamak, anında reaksiyon ve giderek daha fazla yapay zekayı kullanacağız” diye tahmin ediyor halkla ilişkiler uzmanı Maxim Behar.

Maxim Behar bilgi ve tecrübelerini yeni ve gelecek nesillere aktarmayı seviyor. PR şirketinin yanı sıra, 15 yıl önce ülkemizde modern PR ile ilgili kolej açarak eğitime de yatırım yapıyor.

“Birkaç ay içerisinde amatörden profesyonel yapabilirim, ancak tembel bir kişiyi çalışkan yapamam diyor” Maxim Behar.

Üniversitelerde okutulan teori ve şirketlerde uygulamalar arasındaki geçişmeye gelince Behar şunları paylaşıyor:

“Teori ve pratik arasındaki geçişme her yerde var, bu sadece Bulgaristan’a özgü bir şey değil. Çünkü halkla ilişkiler dünyanın en dinamik iş alanlarından birisidir. İşin uygulaması süper hızlı bir şekilde gelişir, teori gerilerse, okullar ve şirketteki uygulamalar arasındaki uçurum daha da derinleşir. Ancak her şey insan faktörüne bağlı. Öğrenci iyi bir uzman olmak istiyorsa, okulun daha ilk yılında, pratiği öğrenmek için bölümü ile ilgili bir şirkette gidip çalışmaya başlayacak. Bu aradaki boşluğu kapatmanın en kesin yoludur.”

Fotoğraflar: M3 Communications Group, Inc.