Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

İnsanlık topyekün olarak imtihana devam ediyor

Razgrad İbrahim Paşa Camii
Photo: BTA

Belirli bir müddettir dünya “korona virüs” olarak nam salan bulaşıcı hastalıkla imtihan ediliyor. Önce insanlar, ardından devletler, sonra uluslararası birlikler ve nihayet küresel çapta bütün insanlık âlemi bu virüsün etkisi altına girmiş bulunmaktadır. Bu salgına karşı dünya çapında bir mücadele verilirken aynı zamanda farklı tartışmalar da yürütülmektedir. Tıp, ekonomi ve sosyal politika uzmanları, eğitimciler, medya mensupları, tabiî bir de siyaset adamları bu tartışmalar içerisinde bulunanların bir kısmıdır. İster istemez bu olayın bir de dinî boyutu var. Zira din insanın hem dünyasını hem de ahiretini alâkadar eden meseleleri düzenlemektedir.

Olaya yönelik dinî bakış açısı önemlidir, çünkü dünya üzerindeki insanların büyük çoğunluğu bir dine mensup ya da birtakım dinî inançlara sahiptir. Özellikle kritik dönemlerde insanların dine ilgisinin arttığını da göz önünde bulundurursak, yaşadığımız olağanüstü hâl ortamında insanların doğru din anlayışına sahip olmaları ve ulaşma imkânı bulmaları son derece önemlidir. Aksi takdirde insanlar, “korona virüs”ten korunmaya çalışırken başka virüslere yakalanabilirler. Ve sonuç itibarıyla içine düştükleri yanlış ve sapkın inançlar, kendilerini “korona virüs”ten korumayacağı gibi, hem dünyalarını hem de ahiretlerini perişan edebilir.

Bu sebeple yaşadığımız geçici zorluk döneminde tıbbî konularda kolektif yapıya sahip yetkin kurum ve kuruluşların bilgilendirmeleri doğrultusunda hareket etme gerekliliği sözkonusudur. Dinî konularda da bireysel görüş ve uygulamalara mesafeli durup istişarî hüviyeti olan yetkin ve muteber kurum ve kuruluşların görüşlerini esas alarak hareket etmek sağlıklı olan yoldur.

Bu bağlamda Bulgaristan Müslümanlarına dinî bakımdan öncülük etmekte olan Başmüftülük kurumu hem dinî kaynaklara bağlı kalarak hem de devletin yetkili kurumlarıyla koordinasyon içerisinde Müslümanların sorunlarına çözümler üretme gayreti içerisindedir. Hükümetin olağanüstü hâl uygulamasına başvurmasından itibaren Yüksek İslâm Şurası nezdindeki Fetva Komisyonu, Başmüftü başkanlığında toplanmış ve camilerde cemaatle namaza ara verilmesini kararlaştırmıştır. Ayrıca salgının yayılmasını önleyecek başka tavsiyeler de verilmiştir. Bu konuda gerekli önlemlerin alınması yönünde bölge müftülüklerine talimatlar verilmiş ve geri dönüşler alınmaktadır.

Her insanı ilgilendiren ve kaçınılmaz olan ölüm ve sonrasındaki işlemler konusu da Fetva Komisyonunun gündemine gelmiş ve 3 Nisan 2020 tarihinde sanal ortamda bir toplantı yapılarak cenaze işlemleriyle ilgili fetva verilmiştir. Buna göre, COVİD 19 sebebiyle vefat eden kişilerin hastaneden teslim alındıkları özel paketler/çuvallar veya tabut ile defnedilmeleri, dolayısıyla yıkanmamaları ve sadece teyemmüm yapılması kararlaştırlmıştır. Ayrıca bulaşıcı virüsten ölmemiş olsa bile özellikle içinde bulunduğumuz salgın döneminde imamların gerekli sağlık tedbrilerini alarak cenaze işlemlerini yapmaları gerektiği üzerinde durulmuştur. Bir de bu konuda Başmüftülük ve Yüksek İslâm Şurası tarafından özel bir yönetmelik hazırlanması tavsiyesinde bulunulmuştur.


Bütün insanlığın içinden geçtiği bu zor dönemde Allah’ın her işinin hikmetle olduğu, O’nun insanlara taşıyamayacakları yükü yüklemediği, ancak zaman zaman ayrı ayrı ve topluca insanları sınadığı gerçeğini kabul etmeliyiz. Bundan hareketle ümidin kaynağı ve her şeye muktedir olan Allah’a yönelip O’na sığınmak büyük önem arz etmektedir. Allah, her zorluktan sonra kolaylık olduğunu Kur’ân-ı Kerim’de bildirmiştir. Bu durumda bizler, üzerimize düşeni yapıp gerekli tedbirleri alarak bu zorluğun bir an önce geçip gitmesi yönünde dertleri hem veren hem de alan Allah’a dua etmeliyiz. Şu duayı bugünlerde virt edinmeliyiz: “Yâ Muhavvile’l-havli ve’l-ahvâl! Havvil hâlenâ ilâ ahseni’l-hâl!” (Ey hâlleri hâlden hâle döştüren Allah! Bizim hâlimizi en güzel hâle tebdil et, dönüştür!). 




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10

Ülkemizde 26 Mart Trakya Günü olarak kutlanıyor

26 Mart günü, 2006 yılında ülkemizin resmi takvime Trakya Günü olarak girmiştir. Bu tarihte, 1913 yılında Bulgar ordusu o zamanlar "fethedilemez" olarak kabul edilen Edirne kalesini fethetti. Bu mağlubiyetin ardından Osmanlı İmparatorluğu,..

Eklenme 26.03.2024 15:10

Hristiyanlık’ta Anneler Günü Olan Beşaret Yortusu kutlanıyor

Kilise, her yıl 25 Mart tarihinde en aydın yortularından biri olan ve Tanrı’nın insanlara ve özellikle de yeni hayatı taşımakla kutsanmış olan kadınlara karşı sonsuz rahmanlığını simgeleyen  Beşaret bayramını kutlar . Tanrı’nın rahmeti ile..

Eklenme 25.03.2024 04:30