Dobriç'in Zlatiya köyünde oturan Borislav İvanov ve eşi, ülkemizde kuşkonmaz yetiştirmeyi göze alan az sayıdaki üreticilerden biri. Daha önce Almanya'da turizm ve restorancılık alanında çalışmış bulunan aile, bundan 5 yıl önce yurda dönerek tarım işlerine merak sardı. İlk başta tarım alanında hiçbir tecrübesi olmayan çift, zamanla gerekli bilgi ve deneyimi edindi. Şu anda 4 dekarlık alanda geleneksel sebze meyvelerinin neredeyse tümünü yetiştiren aile, "saray sofralarının vazgeçilmezi" olarak da bilinen kuşkonmaz gibi ülkemizde az rastlanan sebze çeşitler de üretmekte. Bol miktara ürün çeşitliliğini tercih eden aile, kuşkonmaz talebindeki artıştan dolayı üretimi de artırmayı planladığını paylaştı.
Ailenin yurda dönerek tarım işlerine başlamasının sebebi nedir?
"Almanya'da en son çalıştığımız yer hem tarım hem turizm, restorancılık ve otelciliğin gelişmiş olduğu bir bölgede yer alıyordu. Turizm ve tarım sektörü bir aradaydı. Biz de Bulgaristan'da Karadeniz'e yakın yaşadığımız için tarım işlerine başlamaya karar verdik. Ayrıca benim dedem yıllar önce bahçıvanlık yaptığı için ben de bu geleneği bir şekilde sürdürmek istedim" diyen Borislav İvanov, ekzotik bir sebze türü olan kuşkonmaza talep var mı sorusu üzerine şunları söyledi:
"Ürettiğimiz alıcı buluyor. Talep her yıl artıyor. Kuşkonmaz Bulgaristan'da daha çok bilinmeye başladı. Şu anda 1 dekar kuşkonmaz, ayrıca ülkemizde yaygın olmayan fezalis (altın çilek) ve ravent de yetiştiriyoruz. "
Bulgaristan'da az rastlanan, neredeyse bilinmeyen bu sebze çeşitlerinin yetiştiriciliği zor mu acaba?
"Ravent ve fezalis yetiştiriciliği o denli zor değil. Fezalis, domatesgillerden olan fezalis domates gibi üretilir. Fidan yetiştirilir, su ve güneş ister, kazılması gerekir. Özel hiçbir şey yok."
Borislav, pandemi ve olağanüstü hal döneminde ürünlerini satmakla ilgili hiçbir sıkıntı çekmediklerini de anlattı.
"Pazar yerleri kapalıyken online ticaret, evlere, adreslere teslimatlar yaptık. Ürünlerimize, salatalara, sebzelere ve özellikle de kuşkonmaza büyük ilgi ve talep vardı. Şu anda küçük miktarda safran çiçeği de yetiştiriyoruz" diyen Borislav, müşterilerinin çoğunlukla çiftçi pazarlarında alışveriş yapan sıradan insanlar olduğunu, ayrıca biri Dobriç, biri Varna'da bulunan iki küçük restoranla çalıştıklarını da anlattı ve "İş gücü bulmakta zorlanıyor musunuz?" sorusu üzerine şu cevabı verdi:
"İş gücü bulmak gibi bir sıkıntımız yok, çünkü çiftlikte sadece ben ve eşim çalışıyoruz. Gücümüz yettiği kadar iş yapıyoruz. Nadir durumlarda köyden bir gencin yardımından faydalanıyoruz. Aile işi olan sebze yetiştiriciliğini ailece yürütüyoruz."
Fotoğraflar: Градина Иванови, Златия/ facebook
Çeviri: Tanya Blagova
Güllerim kana benzer, Gökyüzü sana benzer, Güzel kızın manisi Kuşlara benzer. “Kısaca” başklıklı iki dilli mani derlemesinin “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübünün Kasım ayı..
Çocukların ebeveynlerinin bilgisi olmadan kimlik kartlarını alarak onların adına online bahisler yapmaları gibi gittikçe artan endişe verici eğilimlerin izlenmesi, Ulusal Gelir Ajansı NAP ve “Gümrükler” Ajansı tarafından yaz mevsiminde “Ne ste sami”..
Bulgar gülünün mis kokusu ve dünyanın dört bir köşesinden turist çeken çiçek toplama kampanyası, gül yetiştiriciliği işinin hoş tarafı olurken dikenli tarafı da yok değil. Ülkedeki gül yetiştiricileri, “Gülü seven dikenine de katlanır” deyimini..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..