Kuzeybatı Bulgaristan’ın Vratsa Bölge Tarih Müzesi’nde, ardından Sofya ve Plovdiv’te de Paris Ecole de Chaillot Üniversitesi’nde taşınmaz kültür mirası konulu özel mimarlık kursu mezunları diploma tezlerini takdim ediyorlar.’Chaillot Macerası’ adlı ekspozisyon, bütün Bulgaristan’dan kültür anıtlarının korunma ve restore edilme yöntemlerini tanıtıyor. Bulgaristan Radyosu’na konuşan mimar Veselin Aleksiev, sergide bir bölüm oluşturan ‘Skaçokovlar evi’ projesini Vratsa’nın bir mimari şaheseri olarak sunumunu yapıyor. Şöyle diyor:
"20. yüzyılın başlarında bu ev, bugün de neredeyse özgün görünümüyle görülebilecek, çok sayıdaki dükkan ve işlekleriyle dikkatleri üzerine toplayan ticaret sokağında bulunuyormuş. 1910 yılında inşa edilen bina Viyana’nın güçlü etkisiyle sesesyon stilinde inşa edilmiştir. Yapının klasik sembolleriyle görkemli mozaikleri ve giriş kapısından çıkılan resmi merdiveni korunmuştur. Ev, bunu satın almadan önce Vratsa’nın belediye başkanlığını kısa bir süre yapmış Angel Skaçokov’un malıymış. Üç katlı evde konut kısmından başka çalışma odaları ve dükkanlar da varmış. İkinci dünya savaşı öncesi ise orada İngiltere ve Avusturya ithali kumaşlarla Vraçanlılara takım elbiseler dikiliyormuş. Son dönemlerde, bazıları pek bilinçli davranmayan farklı kiracıları olmasına rağmen, Skaçokovlar’ın evi Vratsa’nın sembolüne dönüşen çekici binalar arasında yer almaya devam ediyor."
Mimar Veselin Aleksiev’in belirttiği gibi, kültür anıtına dönüşen evler aracılığıyla atalarımızın töre ve gelenekleri, günlük yaşantısı konusunda geniş bilgiler edinilebilir. Bunun gerçek olması için siyasi irade gerekli. Ona göre kültür turizm fikrinin geliştirilmesi için restorasyon ve analiz uzmanlarının eğitimi diye birkaç yönde çalışmalar yürütülebilir.
Mimar Aleksiev devamla şöyle konuştu:
"Otantik ortama kaba müdahalede bulunmaksızın zamana uygun kültür turizminin geliştirilmesine bir engel görmüyorum. Gelip geçmiş bir çağdan kalma bir anıtın zaman içinde güncelliğini koruması için bazı yeni işlevleri kazanmalı. Ancak bunun elde edilmesi için devlet ve belediye seviyesinde açık stratejiler oluşturmak yoluyla daha küresel bir yaklaşım gereklidir. Özgün atmosferin korunmasına imkan sahibi olması gereken uzmanlar da bunu en uygun biçimde yapmalıdır. Bu yolla yaratılan ortam turistler için de cezbedici olacak."
Binaların ilk önceki görünümleriyle yenilenmesinin de mümkün olduğunu vurgulayan mimar Aleksiev bunun pahalıya mal olacağını, ancak büyük yararının da görüleceğini açıklıyor. Ve örnek olarak kültür anıtlarının muhafaza edilmesinin bir devlet politikasına dönüştürülmüş olduğu Fransa’yı örnek veriyor. Dolayısıyla Fransız toplumu artık kültürün gelir sağladığının bilincine varmıştır. Bu amaçla değişik tarihsel dönemlere özgü inşaat tekniklerini uygulamak üzere usta eğitimleri gerçekleştiriliyor.
Fotoğraflar organizatörler tarafından temin edildi
Çeviri: Neli Dimitrova
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...
10 ila 13 Eylül tarihleri arasında Paris’te düzenlenen Bulgar Sineması Festivali Sofya’da devam edecek. Başkentteki Fransız Kültür Enstitüsü, yıllar içerisinde festival seçkisinde yer alan filmleri ülkemizdeki Frankofon izleyicilere sunacak...
Yazar, tercüman, gazeteci, Arnavutluk’ta Ulusal Azınlıklar Komitesi’nde Bulgarların temsilcisi Milena Selimi, Bulgar edebiyatını, kültürünü, değerlerini..