Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Sakar Dağı'nın bin yıllık gizemi

Topolovgrad yakınlarında bulunan Naçovi çayırları mevkiinde ülkemizde en iyi korunan dolmenlerden biri.
Photo: Veneta Nikolova

Sakar dağı Bulgaristan'ın Güneydoğusunda Türkiye sınırına çok yakın bir yerde bulunuyor. Bu alçak bir dağdır, burası ülkenin en az nüfuslu bölgelerinden biridir. Sakar dağının bilim tarafından hala yeterince araştırılmayan çok eski bir medeniyetin beşiği olduğu söyleniyor. 

Günümüzde yüzlerce menhir (dev taşlar), türbe ve dolmen kalıntıları dağın en uzak ve erişilmesi zor köşelerine dağılmış. Bundan dolayı Sakar'ın son zamanlarda Avrupa'nın Megalitik Parkı olarak anılması da bir rastlantı değildir.


Dolmenler nedir? Birkaç ton ağırlığındaki taş levhalar, taş  veya kayalar üzerinde yatay olarak çok ilginç bir şekilde sabitlenmiştir. Bu "evler" insan eliyle nasıl yapılmış? İnsanın  bunu makinesiz kaldırması  mümkün mü? Bunlar mezarlar mı, astronomik gözlemevleri mi , kutsal alanlar mı? ... Ne için kullanıldığı kesin olarak bilinmiyor. Topolovgrad'daki Belediye Tarih Müzesi müdürü Veselin Kılvaçev'in dolmen hakkında kendi teorisi var. Ona göre Sakar'daki dolmenler enerji merkezleridir. Atalarımız, büyük granit ve plütonyum yatakları ve özellikle ısı enerjisi yayan kuvars damarları nedeniyle onları burada inşa ettiğini düşünüyor:

"Dolmenleri inceleyen arkeologlar, bunların en eski anıtsal yapılar olduğunu ve eski Traklar’ın mezarları olduğunu söylüyorlar. Bana göre, Traklar bazılarını mezar için kullanmış, ancak bu daha sonraki bir aşamada olmuş. Bundan önce, dolmenler muhtemelen meditasyon, astronomik gözlemler için kullanılıyormuş.  En yaygın tez, Sakar'daki dolmenlerin MÖ 12.-6. Yüzyıla ait olduğudur.


Dolmenler "ejderha delikleri" veya "ejderha evleri" olarak da adlandırılıyormuş.  İnsanlar bir zamanlar, bu taşlar arasında erkek gücünü temsil eden ejderhaların yaşadıklarına inanıyorlarmış. Sakar'da bu taş evlerde yaşayan altın kanatlı ejderhalar tarafından kızların çalınmasıyla ilgili pek çok şarkı ve efsane vardır. Yerel bir inanışa göre dolmenlerin tedavi edici güçleri var, bu nedenle hamile kalamayan kadınlar çocuk sahibi olma umuduyla taş delikten geçiyormuş.

Veselin Kılvaçev  şöyle devam ediyor:

"Bir zamanlar insanlar dünyanın enerjisini hissedermiş, kozmosun gücünü anlıyormuş. Granit, kuvars gibi doğal kaynaklarının gücünü hissederlermiş.  Ve tanrılarla bir bağlantı arıyormuş.

Fotoğraflar: Veneta Nikolova

Türkçesi: Müjgan Baharova


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Provadya’ya yakın prehistorik yerleşme Solnitsata’da arkeolojik kazılar sürüyor

Provadya’ya yakın “Solnitsata” (Tuzluk) adlı prehistorik yerleşme yerindeki tuz üretim kompleksi , yerleşmede 20. sezondur yapılan arkeolojik çalışmaların odağıda yer alıyor. Kadim yerleşmeye 100 kadar metre uzaklıkta bulunan ve yaklaşık 5..

Eklenme 12.08.2024 07:43

Byala’daki Kolyo Fiçeto Köprüsü’nün restorasyon çalışmaları tamamlandı

Yapı ustası Kolyo Fiçeto eseri olan amblem niteliğindeki köprülerden biri, uzun yıllar boyunca harabe halinde durduktan sonra yeniden turist ağırlamaya hazırlanıyor . Köprünün resmi açışlışı, sayılı günler sonra 23 Ağustos’ta yapılacak...

Eklenme 11.08.2024 08:40
Rumen Draganov

Kültür amaçlı şehir turizminde büyüme

BNR Burgas Radyosuna konuşan Turizm Analizleri ve Tahminleri Enstitüsü Müdürü Doç. Rumen Draganov,  2024 yılında Bulgaristan’a 13 milyonun üzerinde yabancı turistin gelmesini ve yüzde 5 ila 7 arasında büyüme beklendiğini açıkladı ...

Eklenme 06.08.2024 11:31